- 1424 Okunma
- 12 Yorum
- 4 Beğeni
AYNALARDA KAYIP BİR BEN...
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
Gün ölgün ve fazlasıyla hüzünlü. Yâd ettiğim dünlerin yüzü suyuna bin bir güçlükle de olsa adını bilmediğim duyguların içli çağırısı çalınıyor kulaklarıma. Kalıcı olmadığını bildiğim hangi imge ise, buyur ediyorum geçirgen ruhuma, anlık da olsa savsakladığım yalnızlığıma nispet yapıyor barış güvercinleri.
İstimlâk edilmiş, öncesinde bakir bir arazinin hangi hududu ise, göreceli ve muhafazakâr bir dokunuşla, tek tek diziyorum tuğlaları: Olur da, düşer yolu birilerinin, buyur ederim, düşüncesiyle sonlandırdığım bir ömrün kıyısında kısa bir mola veriyorum her ne kaygımı mutluluğa dönüştüren bir rakıma denk düşen o istikrarsızlığı göz ardı edip…
Biteviye rahmet yağmakta kâh gökten kâh gözlerimden.
Adını koymak bir yana telaffuz edemediğim pek çok duygunun baskısı iken yüreğime çöreklenen, bir gaflete bürünüp hicap ettiğim kayıplara istinaden, arındırmaya çalıştığım ruhumun emsalsiz durağanlığında ve sıra dışılığında, sorumlu tuttuğum kim ise bir bir diziyorum gönül bahçeme.
Gideli çok oldu, dediklerim bir yana yolu hiç düşmemiş olanlara sitemim bir yana ve beklemekten vazgeçtiğim her kim ise…
Gideli çok oldu, demek hiç mi hiç akıl karı değil zira zaman öylesine boyutsuz ve göreceli bir tutanak ki…
Günler torbaya girdi gireli gecelere sitem yüklüyorum.
Sitemlerde isyan biriktiriyorum.
Ve isyanlarda vazgeçmişliğim kadar ayan beyan o tutarsızlığım.
Sulak araziler kadar rahmet yüklüyüm. Ansız tedirginliklerim kadar da huzursuzluktan muzdaripim. Ölü kimliğim mademki yoksunluğumun ilk hecesi, devamını getiremediğim cümleler kadar karışık aklım.
İzleklerde ne çok kalıntı geçmişten.
Aynalarda kayıp bir ben. Beni bana yakın kılan nice insan. İnsanların mizacındaki yoksunluğa bakıp, yok saydığım sıfatlarla ile çevrelendiğim adsız yarınlar.
Katı bedenler hem de ölüm öncesi.
Rahvan tüm yokuşlar belli ki tepe taklak olmak bir o kadar olası.
Kayıp ne çok insan en azından kaybolmaya müsait sözcüklerin istilası ile rehin düşmüş şeytana.
Ayracı ne ise susmaya mecburum. Susmak olsa da nihai görevim, o zaman neden bu denli yoğun telaffuz ediyorum onca gölgeyi bir solukta tüketen gün ışığına nazire edercesine, dilime pelesenk olmuş kim ise, soyutlandığıma kâiniyim bir o kadar.
İç sesimin gümbürtüsünde, soluduğum ve solduğum bir gün daha kayıp giderken, tedirgin bir lehçede türetiyorum tüm kayıp duygularımı.
Aşk’tan türüyor nefret. Sevgiden sonra geliyor anne sözcüğü. Sıcak bir dokunuş tüm ihtiyacım belki de müşfik bir bakış ve sıraya koydukça harfleri ulaşıyorum en heybetlisine: Sadece ve sadece andığım ve anacağım tek varlık: Bilinmezin gücünü ve varlığımızın idamesini sorumlu olduğumuz…
Sahipsizliğim hiç bu kadar güçlü nüksetmemişti. Sahip olduğum tek şey şu basiretsiz yalnızlığım: An’a doldurduğum kaç yudum sevgi ise türeyen hele ki rehavetin bildirgesinde sakladığım ne varsa: Bazen tekil bir kelimeye tekabül eden ve her nasılsa sonsuzluğu miraç bellemiş…
Gözden ırak bir koşullanılmışlık kadar da uzağındayım bir o kadar ki aslında bilmediğim bir mefhum eksikliğini hissettiğim: Adlandıramadığım bir korku kadar da ürkünç ve her nasılsa çalıntı bir ganimet kadar gizem yüklü.
Gün devrildikçe, ölüm seslendikçe ve aşk kaybettiği sürece…
Sonu dingin ama başı olmayan ve her nasılsa çalıntı sevinçlerin gölgeli yalnızlığını buyur ettiğim kaçıncı imge ise yolumun ansızın kesiştiği. Bu da yetmezmiş gibi istikrarsız bir güne uyanıp sonlandırdığım ister istemez.
Güven telkin eden ne var ki haricinde kaygılarımın? Onlar bile böylesine yoldan çıkmışken neyin hesabını yapabilirim ki… Gün de ömür de bu denli sitem yüklü ve efkârlıyken, dur durak bilmeden boğulurcasına hissediyorum ve bir o kadar muzdaripim ruhumdan, tüm sorumluluğunu yüklendiğim ve bir ömür kollayacağım benliğime sığdırdığım tüm deli fişek imgelerin taarruzunda verdiğim kayıplara yüklediğim rahmet ile üstelik.
Gitmekle yükümlüyüm lakin nereye gideceğimi bilmediğim.
Yaşamak ve yaşamamak arasında çatlak bir ses iken muhatabım son sürat sorguluyorum yaftalansam da ses etmeden niyazlarıma yüklediğim tüm yarım kalmışlıkları bir bir eliyorum tamamlamakla mükellef olsam da istikrarsızlığımı da göz ardı etmeden.
YORUMLAR
İçe bakış zor olan
Kendi hislerini süzebilmek ve bir denemeye dönüştürmek
Denemesi bedava diyorum kendime, hodri meydan
Yaşamak ve yaşamamak ikileminde ne kadar fark gözetmiyorsak ve huzurlu isek o denli hürüz bence
Yine yazmak ve yaşamak arasındaki bağlantıyı düşünüyorum
Siz başarılı bir yazar olarak yaşamınızı anlamlı kılıyor ve taçlandırıyorsunuz derim
Varoluşsal dinamiklerinizi gözleyip etkin izlenim notlarına dönüştürebiliyorsunuz
Güne düşen yüreğe, emeğe, kaleme, kelama selam olsun hocam...
Gülüm Çamlısoy
Çok teşekkür ederim kıymetli yazarım. Var olunuz.
En derin saygılarımla ve sonsuz selamlarımla efendim...
özledim sizi okumayı...
çok hem de.
ne kadar çok aşmış kaleminiz bir öncesini.
canım arkadaşım kaleminden,yüreğinden öpüyorum.
Gülüm Çamlısoy
Çok çok teşekkür ederim sevgili arkadaşım.
Güzel yüreğiniz dert görmesin.
Yürek dolusu sevgimle sevgili Nuray ve en iyi dileklerimle...
Gülüm Çamlısoy
Var olunuz.
Sanırım durum böyle: Zaman geçtikçe ve pek çok sıkıntı yaşadıkça, insan bunu daha iyi anlıyor. ama insanlardan vazgeçmek pek de olası değil bu bağlamda hala umut ve beklenti doluyum.
En içten sevgilerimle ve sonsuz selamlarımla sevgili Ülkü Hocam...
Güzel yüreğiniz dert görmesin.
Merhaba Gülüm, insanoğlu kendikendiyle konuştuğu kadar kimselerle konuşmaz değil mi :(
Kutlarım değerli kalem arkadaşımı
Sevgilerimle
Gülüm Çamlısoy
tüm yüreğimle teşekkür etsen yine az gelir.
iyi ki varsınız.
tüm güzellikler sizinle olsun değerli dostum.
sevgimlesiniz...
Hep derim ya size...
Eşsiz benzetmelerle dolu şiir tadında cümleler.
Tebrikler.
Gülüm Çamlısoy
Çok çok sağ olun değerli komutanım.
Sizlerin arasında olmak ne güzel ve ne güzel eşlik etmeniz.
En derin saygılarımla değerli Bedri bey.
Ömrünüz çok olsun.
Gülüm Çamlısoy
Hayatın ağırlığını alıyor desem...
Ve kaleme çok büyük bir sorumluluk yükledim gerçekten de aynam oldu.
Çok çok teşekkür ediyorum efendim.
Saygılar, selamlar uzaklardan ama manen çok yakın hissettiğim siz güzel insanlar...
Dünya hala yaşanılır bir yer ve bunu sizler sayesinde anladım.
Müteşekkirim sizlere. Varlığınız daim olsun.
"Hadi aynalar bulun beni, içimde kalan gölgelerden çözün beni...." yalnız bitiş cümlesi ile yazınızın güne gelmesi için yeterli görülecek kadar anlam yüklüdür. Kutlarım. Tebriklerimle sevgiyle kalınız.
Gülüm Çamlısoy
çok teşekkür ediyorum eşlik etme inceliği gösterdiğiniz için.
saygılar, selamlar efendim...
günün yazısı seçilen yazını zevkle okudum. güzel bir yazı. tebrik ederim. sevgiyle kalınız Gülüm Hanım.
Mehmet Sait ULUÇAY tarafından 12/14/2015 12:33:30 AM zamanında düzenlenmiştir.
Gülüm Çamlısoy
sağ olun, var olun.
Aynalardan geçiyorum, ruhumda elem, dilimde elem ...
Özü içinde, sözü kendinde öldürme vakti geldiğinde, beden, kendine seslenen bütün kelimeleri isteyerek, bilerek yutar. Boğazına takilan her biri için meydanda ateş yakar. Kaç kişi kül, kaç kişiden imdat, uyan denildiğinde ? Gece ve gün arasında tercihini tepinenlerin ayak seslerinden ötürü bekler. Ölü yanını dolduran kalabalık zehir, boş yanını dolduracak hiç'in düşkün an'ını bekler. Öz öfkesini sırtından atmanın ardını ,kendine bahaneler yapar, dünyanın içini nefesiyle dolduran birilerini kendisinden önce çiğnemeye, üzerinde tepinerek üzerinde olmaya gidecekken.
kimileri, kimi çalışkan karıncalar, kuru bir tütün yaprağı gibi ufalamak isteyeceklerdir bu sözleri. çalışkan karıncalar ve yine hep onlar, ufaladıkları parçalardan "işe yarayan" şeyler çıkarıp, bütün o işe yarayan şeyleri biriktirdikleri evlerine götürmek isteyeceklerdir. evlerine götürüp birleştirmek, bütünleştirmek için çabalayacaklardır. parçaları bir araya getirdiklerinde, bu iç hikayenin, bir parçasının eksik kaldığını göreceklerdir. serüvenin sırrı o eksik parçadadır...
Zehir sadece kendini öldüremez… Lakin zehirlediğinde hem kendi ölür hem de bedeni ölür…Toprağa bulaştığında yine kendi olur…Toprak yeniden ‘ hiç’i doğurur.Hiç kimse kendi ölüsünü göremez, hiç kimse bir başkasının iç yolculuğunu bilemez…Ama herkes birbirinin nedeni olmaya devam edecek..
Hadi aynalar bulun beni, içimde kalan gölgelerden çözün beni....
Sevgiler sevgiler sevgiler
Gülüm Çamlısoy
çok teşekkür ederim sevgili kardeşim.
aynalar acaba göründüğü kadar masum mu yoksa acımasız bir gerçek mi bizlerin gözlerimizi kaçırdığımız...kim bilir.
sevgilerimle gönül dolusu...
güne gelmesine sevindim
güzel anlatımdı, yerini hak etti yazı ve yazarı
tekrar kutlarım
sevgilerimle
Gülüm Çamlısoy
içtenliğiniz ve varlığınızla ihya ettiniz yüreğimi ve gönül sayfamı.
sağ olun var olun sevgili hocam.
tüm güzellikler sizinle olsun.
sonsuz sevgimle ve en iyi dileklerimle yürek dolusu...
iç ses
iç hesaplaşma
ve sanırım en zoru da bu
kutlarım başarılı kalemi
sevgilerimle
Gülüm Çamlısoy
Çok çok teşekkür ediyorum ve tüm yüreğimle.
Var olun sevgili hocam.
Tüm güzellikler sizinle olsun.
Sonsuz sevgilerimle...