- 650 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
' KEREMETLİ İSKELESİ ' (4)
Fotoğraf:Selanik XX.yy başı..
----------------------------------------------
Selanik,kutlu şehir...Yıldırım Beyazıt Hanın emaneti,II.Murat Hanın kesin mührü...15.yy’ın
ikinci çeyreğinden sonra Türkmen Aşiretlerle yoğun olarak doldurulmaya başlanılan kent..
Beyazıtı Veli Döneminde özellikle İspanya ve Portekizden din değiştirme ya da ölüm
tehdidiyle karşı karşıya kalan onbinlerce Yahudi İnsanının sığınağı...
Dünya 31.Mart.1493 de İber Yarımadasında kendini ulaşılmaz güç sanan,kibir abideleri ile
büyük zulüm yaşadı.İspanya Kralı Ferdinand ve Kraliçe İsebella tarafından kaleme alınan
’Elhamra Fermanı’ile ’ya değiş ya ülkeyi terk et’ mantığı ile karşı karşıya kaldı Yahudiler...
II.Beyazıt İnancının gereğini yaptı ve sayıları yüzbinleri aşan bu insan topluluğunu Ülkesine kabul etti..Büyük bölümünüde bu şirin Ege Kentine yerleştirdi..Bir kısmınıda yine
aynı coğrafyada Üsküp ve civarına...
’Galiba genetik yapı değiştirilemiyor...
Yüz yıla yakın dostça tabi oldukları devletle sorunsuz yaşıyan bu tebaa ne yaptı ki;III.Murat
Han 1580’de çıkardığı bir fermanla Selanik ve Üsküp’ü;Rumeli Eyaleti Paşa Sancağı kazaları
arasından çıkardı ve Sadaret Makamına bağladı,göz önünde bulundurdu.....
Kaptan Hristo o kadar efkarlanmıştı ki;Handaki Meyhaneciden çağırıp bir testi şarap
isteyecek oldu...Ama her zaman yaptığı,kadim dostu Hacı Hafız İsmail Efendiye duyduğu
saygıdan ötürü bu arzusunu erteledi...Yenicenin yıkımını hatırlamak onun ruh dünyasında
tarifi imkansız yangınlar başlatmıştı...O düşünce dünyasında alev,alev yanarken;Kadim dostu,sevimli torununa çok değerli Hristonun babasından övgüyle bahsediyordu....
Hafızlık için gittiği ilk Edirne Seyyahatine Hristonun babası,Keremetli İskelesinden;önce,
Dedeağaç iskelesine yelkenli ile bırakmıştı onu..O da oradan yaylı ile Edirneye geçmişti..Hacı Hafız İsmail EFENDİ bu tarihte tanışmıştı Hristoyla...O gün bu gün arkadaşlıkları neredeyse altmış yılı dolduracaktı...Birbirlerinin inançlarına duydukları saygı,dostluklarının anahtarıydı sanki..
Söz döndü dolaştı yedi yıl önce Kaptan Hristoyla birlikte yaptıkları üç günlük Selanik
yolculuğuna geldi...O sıkntılı günlerde;Gelibolu Yelken bezi üreticilerinin fiyatları düşürmesi ile elinde bir hayli keten ipliği stoğu kalan Hacı Hafız İsmail Efendi konuyu Hristoya açmış o da hemen çözümü sunmuştu...
-Üzülme kuzim yükleriz yelkenliye lifleri,Selanikte tütün çuhası dokuyan atölyelere
satarız peşin para,sende rahatlarsın bende,senin sıkıntın;benim sıkıntım...
Hacı İsmail Efendi Prensipleri gereği tütün ve türevlerine sıcak bakmıyordu...Tütünün
sağlığa olan zararlarının konuşulup,bilinenlerden sanki bi haber , tüketilmesine karşıydı..Bu yüzden bölgenin bu önemli ticari metağı ile içmediği gibi hiç de ilgilenmemişti..
Bir defasında Kaptan ne olacak be kuzim senin oğlan bunu Avusturyalılara satıyor
varsın onlar düşünsün zararlarını deyince..Hacı İsmail Efendi hiddetlenmiş..Biliyormusun
demişti dostuna bizim dinimizin muhatabı insandır,İnsanda yaradıcının en mükemmel yaratığı,kendim için istediğimi tüm insanlık için istemezsem gerçek Mümin olamam..
OĞLU MOLLA MUSTAFANIN DA BU İŞLE UĞRAŞMASINDAN HİÇTE MEMNUN DEĞİLDİ AMA,YAPACAĞI DA BİR ŞEY BULUNMAMAKTAYDI..ONA KALSA BU MÜSKİRAT DERHAL YASAKLANMALIYDI..Çünkü insan sağlığının en büyük düşmanıydı..Tütün içiminin artmasından sonra hastalıkların göreceli şekilde çoğalması bu fikrinin doğruluğunu kanıtlayan en önemli kanıttı..Zannına göre bu merete duyulacak en büyük tepki,tüketilmemesi olmalıydı..BU YÜZDEN HRİSTO;ELİNDEKİ MALLARI BÖYLE BİR ÜRETİMDE DEĞERLENDİRECEK BİR YÖNTEME ZORLUKLA İKNA ETMİŞTİ DOSTUNU..
Ama sıkıntıdan kurtulmanın tek yolu bu gibi gözükmekteydi...
Öyle de olmuştu Selanikte iki gün içinde peşin para satmışlardı elindeki malları..Daha önce
bir kaç kez çocukluğunda dedesi ve babası ile gittiği Selanik’i bu sefer dikkatlice gözlemleme fırsatı da bulmuştu Hacı Hafız İsmail Efendi...Selanik’i ezbere bilen Hristo;dostunun aklına takılan sorularına cevap veriyor;açıklamalarda bulunuyor,
hem de şehir hakkında bildiklerini ona ilgiyle aktarıyordu..
Kaptan:’Rıhtımdan gördüğün cami ve minareleri seni yanıltmasın,bu kentin yarısından
fazlası Yahudidir.Kalanın yarısı Rum,Sırp ,Bulgar,Ulah diğer yarısıda Müslüman ...
Müslümanların yüzde altmışı da Yahudi dönmesi olan Sebatayislerdir..Yani yüzellibini
geçen Kent nüfüsunun yirmi bini Müslüman,Türk değildir be kuzim...
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.