- 1100 Okunma
- 2 Yorum
- 2 Beğeni
UCU YANIK MEKTUPLAR – 20
UCU YANIK MEKTUPLAR – 20
Sevgili Ayışığı’m…
Bu gün Fatma, Yıldız ve sen beraberce büyük çarşıdaydınız. Ben kitapçıdan çıkarken sizler de kitapçıya girdiniz. Hayır sen kitapçıya girmeyip yavaşladın. O an gözgöze geldik. Gülümsedin, ben heyâcanlandım. Gözlerine öyle bakakaldım. Birşeyler diyecektim sana, diyemedim. O an sen “- İnsanlar konuşa konuşa anlaşır” dedin. Ben yine konuşamadım. Dilim tutuldu. Var gücümü topladım, konuşacaktım ki, o an kitapçıya yaklaşan okul müdürümüzü gördük. Sen kitapçıya girdin. Bense oradan uzaklaştım.
Ayışığım, kiraz dudaklım. O dudaklarda dökülen sözler ahenk ve ılıklığıyla bana cesaret vericiydi. Ama benim cesaretsizliğim affedlmez bir durumdu. Artık buna cesaretsizlik mi yoksa utangaçlık mı veya heyâcan mı demeli?.. Bilmiş ol ki bu bir heyâcan. Beni bir sıcaklık bastı. Vücudum ter içinde kaldı.
Bir taraftan da böylesi, konuşamamam iyi oldu diyorum. Çünkü; okul müdürümüz bana sertçe bakarak kitapçının kapısından içeri girdi.
Cumertesi günü böylece sona erdi.
Hoşça kal Ayışığım…
09 Nisan 1960 – İslahiye
Ayışığı’m…
Küçüğüm,
Ayışığım hoşça kal.
16.Kasım.1959 – İslahiye
İsmailoğlu Mustafa YILMAZ – İstanbul
Not: 14 yaşındaki bir kıza 15 yaşındaki bir gencin mektupları.
Kaynak: “UCU YANIK MEKTUPLAR” Mektuplar kitabı. (Metin Ofset 2000 – Adana)