TERÖRE FRANSIZ KALINIRSA...

• 11 Aralık 2015 Cuma 08:02:07

19.11.2015 Tarihli köşe yazımdır...
İŞİD terörü, geçtiğimiz hafta Fransa’nın 7 farklı noktasına ard arda saldırılar düzenleyerek katliamlarına bir yenisini daha ekledi.
Batı ülkelerince 11 Eylül’den sonraki en büyük saldırı olarak nitelendirilen bu eylem, terörden en fazla canı yanan Orta Doğu ülkeleri için kanıksanmış bir durum... Bunun içinde hiç kimsenin dikkatini çekmiyor, ve bu ülkeler için sıradan bir şeymiş gibi görülüyor. Biraz daha derinlere indiğimizde Müslüman ülkelerdeki bombalı saldırıların dünya gündeminde hiçte kale alınmadığı gerçeğiyle yüzleşiyoruz.

Uluslararası sistemin teröre karşı ayrımcılık yapmadan ortak bir tavır alması için illa kendi canlarının yanması gerekiyor!
Yıllardan beri terörü besleyen, baş tacı yapan ülkeler, şimdi panikte! Canlarının derdine düştüler...
Beslediğiniz yılan sizi de soktu! Bunu hiç beklemiyordunuz oysa!

Ülkemizde yaşanılan her terör saldırısından sonra kendi medyalarında, hükümetimiz hakkında karalama kampanyalarına başlayan ülkelerden biri olan Fransa, şimdi kendi medyasına yayın yasağı koydu. Komikliğe bakar mısınız?

Şimdi sıra bizde demeyi gerçekten çok isterdim. Ama maalesef masum sivillerin kanı üzerinden propaganda yapmayacak kadar insanız biz.
Söz konusu terör saldırısından sorumlu olarak görülen sığınmacılar, şimdi Avrupa’nın gözüne daha çok batmakta.

Bu durumdan en fazla Türkiye’nin başı ağrıyacak gibi görünüyor. Avrupa, bünyesinde barındırdığı sığınmacılar için Türkiye’ ye baskı yapmaya başladı bile. Türkiye’nin misafirperver bir ülke olduğu bir gerçek! Ama misafirperverliğinde bir sınırı olmalı. Dolayısıyla Türkiye bundan sonraki süreçte Suriyeli sığınmacılar ile ilgili tutumunu değiştirmeli!
Türkiye kendisini daha fazla ’mülteci toplama kampı’ konumuna sokmamalı! Şu soru belki doğru bir yaklaşım değil! Ama karar verme aşamasında göz önünde bulundurulması gereken bir gerçek.
Aynı durum Türkiye’nin başına gelmiş olsa idi, Suriye halkı Türk Halkını bağrına basıp, ülkelerine kabul eder miydi? Cevap kesinlikle hayır! Suriye halkı kendi huzurunu, refahının bozulmasını engellemek için böyle bir şeyi asla kabul etmezdi!
Bunun çözümü Suriyeli Halkı oraya buraya şuraya dağıtmak değil. Bu, savaş mağduru Suriye halkını daha fazla perişan etmekten başka bir işe yaramaz. Gittikleri ülkelerin yaklaşımı (Müslüman dahi olsalar) aynı olacaktır. Hiç bir ülke insanı ’Aman efendim hoş geldiniz, sefalar getirdiniz.’ Diyerek bağırlarına basmayacaktır.

Bunu biz bile yapmadık! Ve bunu yapmadığımız için de yargılanamayız. Ki haklı olduğumuz birçok sebep varken...
AKP Hükümeti, Avrupa’nın mülteci baskısına karşı dik durmalıdır! Önceki yıllarda yapılan siyasi hatalar yenilenmemelidir. Dikkat çekmek isterim ki AKP’ye oy kaybettiren sebeplerden biriside sığınmacılara karşı olan tutumuydu.
Peki çözüm nedir?
Öncelikle terörün sadece Orta Doğu ülkelerini ilgilendiren bir konu olduğu algısı değişmelidir. ’Bize dokunmayan yılan bırakalım bin yıl yaşasın’ mantığı ile hareket edildiği sürece bu iş çözülmez. Terör herkes için ortak bir sorun olmadığı sürece sırayla herkesin canını yakacak!
Şunu tekrar vurgulamak isterim ki ’Bu saldırıdan Suriye’li sığınmacılar sorumludur, Türkiye sığınmacıları kendi topraklarına kabul etsin, biz maddi yardıma hazırız.’ diyen Avrupa’ya hak ettikleri tavır gösterilmelidir! Bu konuda asla taviz verilmemelidir!
19.11.2015 Tarihli köşe yazımdır...

Bu durumda en doğru adım terörden önce, Suriye sorunun çözümüdür. Esad rejiminin durdurulması için ABD ve Rusya’nın bir an evvel tekrar diplomatik bir temasta bulunması gerekir. Bu defa kesin bir çözüm bulmak adına masaya oturulmalıdır. Ve Türkiye dış güçlerin desteğini almadan kendi başına Suriye sorununa (geçmişte olduğu gibi) karışmamalıdır! Suriye sadece Türkiye’nin sorunu değildir! Refahını düşünen her ülke taşın altına elini koymak zorundadır. Bunun için sadece kendi canı yandığında terörü lanetleyen Avrupa’ya çok iş düşüyor.

‘’Mülteci sorununun çözümü için Türkiye’ye ihtiyacımız var.’’ diyen AB, çözümü sadece sığınmacılarını Türkiye’ye gönderme olarak düşünüyor. Burada Avrupa’nın ne kadar da bencil olduğunu söylemeye gerek yok sanırım.

Şu an tüm dünyada bir mülteci ve terör krizi yaşanıyorsa ve bu herkesin ortak bir sorunu haline geldiyse kimse bencillik yapmasın!
‘’Mültecileri başımızdan nasıl atarız’’ a kafa yormak yerine, Suriye’de ki iç savaşın bitmesi için ne yapabiliriz? Esad rejimini nasıl ortadan kaldırırız?’’ için çareler aranırsa mülteci sorunu çözülür.
Terör elinin zayıflaması için önce Suriye ve Esad konusu çözüme kavuşturulmalıdır!
ABD, Almanya, İngiltere, Fransa; Suriye’ye ve Müslüman katliamlarına karşı fransız kaldığı müddetçe; Türkiye’de Avrupa’daki terör katliamlarına ve AB’nin mülteci sorununa fransız kalmalıdır!