- 310 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
[ kalin ]Kerim’ce Güzellemeler -21–
Kerim’ce Güzellemeler -21–
Öyle bir dönem ki yaşıyoruz ki, herkes çok konuşur, en çok ve en iyi kendileri bilir, kendilerinden başka akıllı yoktur, herkes kendisine muhtaç olsun ister, kendilerinden başka hiç kimse haklı değildir ve bir şey anlamaz, birbirine akıl verir durumdadır.
Herkes ders verme, akıl verme, yol gösterme, utanmaz, cahilane, zalim, yalancı, acımazsız, bencil, ukala bir yarış halindedir.
İnsanlar, aldatma, hor görme, tepeden bakma, karşısındakinin yanlışlarını, sırlarını ulu orta ortaya dökme, patavatsız söz ve söylemleri bir maharet görerek, boğazına kadar günahlara ve çirkefe batmış durumdalar.
Hemen her alanda bu böyle olup, yer, zaman ve makam ayırt etmeksizin bu tür manzaralar sergilenmektedir.
*
Çoğu zaman tanıdığımız, dostumuz, arkadaşımız olan birçok insanda, bu emarelerini görebilmek mümkündür. Ancak cevap verme konusunda, bazı sebepler insanın cevap vermesini engellemektedir.
Hal böyle olunca da, herkes bildiğini yapmakta ve yaptıklarının doğru olduğuna inanmaktadır. Bu çok acı, çok ıstırap verici, günümüzün en büyük sorunu olmuş durumdadır. İnsan nerede, nasıl hareket etmesi gerektiğini ve hangi konuda ne söylemesi gerektiğine dikkat etmesi gerekir.
Aksi takdirde yapılanlar, ukalalıktan ve ahmaklıktan öteye gitmez.
Başkalarını düzeltmek adına, öncelikle insanın kendisini düzeltmekle işe başlaması gerektiğinin bilincinde olmalıdır.
Yoksa zavallı duruma düşmekten kendini kurtaramaz.
*
İnsanları tanımak için, “ya yolculuk yapacaksın, ya alışveriş yapacaksın, ya da komşuluk yapacaksın.” Bunların sonucunda, ya hayal kırıklığı yaşıyor olacaksın ya da güven duygusunu daha çok perçinleyeceksin. Aksi takdirde, insanlara olan güven duygusunun zedelenmesi, kaybolması içten bile değildir, tekrar tesisi ise bir hayli zor ve zaman alabilmektedir.
*
Hangi alanda ve hangi kişide olursa olsun, güven probleminin baş gösterdiği bir durumda; yıkım, sarsıntı, etik değerlerde ahlaki başkalaşımlar, yozlaşmalar, ayyuka çıkacaktır. Haliyle toplumda bundan etkilendiğinden, onarılması güç problemler meydana gelecektir.
*
İnsanoğlu, dili, dini, ırkı, memleketi ve tabiiyeti ne olursa olsun; bazen öyle acı ve öyle hüzünler yaşıyor ki, ne kazandıklarından mutlu olabiliyor, ne yaşadıklarından haz alabiliyor, ne kazandığı başarılardan gurur duyabiliyor; adeta hevesi, zaferi, mutluluğu, sevinci hep kursağında kalıyor, her şey boğazında düğümlenip kalıyor.
*
Bu dünyada yaşamak ve bihakkın bir ömür sürebilmek bir hayli zor…
Bazen geceleri uyumak istemezsiniz, “acaba yine aynı kötü rüyayı görecek miyim?” diye korkarsınız ve asla gözlerinizi yummak istemezsiniz.
Bazen olanlardan kendini soyutlamak adına, “aman bir karşılaşmayayım!” diye bir an önce gözlerinizi kapatmak/uyumak ve uyandığınızda her şeyin bir rüyadan ibaret olmasını istersiniz
*
İnsan canına kastederek katil olanlar, bir araya geldiğinde; acaba ne konuşurlar? Ya da hasbelkader içlerine girecek biri olsa, ne yaparlar, nasıl davranırlar? Tıpkı AB gibi!
*
Panik, korku, dehşet, izdiham, yanılgı, şüphe, zan... Herhalde insanoğlunun korktuğu en büyük baş belâsı yaşanan duygulardır.
*
Suriye halkı mazlum, Batı kandırdı, Esad saldırdı, Putin destekledi, peki kaçanlar, evsiz, yurtsuz, barksız kalanlar, mülteci olanlar, ölenler kim? Tabi ki Müslümanlar.
*
Türkiye’nin en büyük güneş panellerinin sulama amaçlı olarak Adıyaman’da kuruluyor olması, Adıyaman insanını ırgatlıktan kurtarır mı bilinmez; ama inşallah Elektrik Kurumlarının o zulmünden ve işkencesinden kurtarır da bir daha muhtaç olmazlar. Vesile olanlardan Allah razı olsun.
*
Rusya Akkuyu Nükleer santralını durdurma kararı almışlar. Sırada ABD, Çin, Japonya, Kore var, önemli mi acaba? Rusya ekonomisi çöküşteymiş, galiba Putin Potiniyle oynuyor! Zaten zamanında Türkiye’de çalışması sırasında, Putin’e “Potin” diye hitap ediliyormuş.
Kerim BAYDAK
[email protected]
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.