- 700 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
' KEREMETLİ İSKELESİ '(3)
Fotoğraf:Yenice-i Karasu Evleri-Genisea-Yunanistan...
----------------------------------------------------------------------------------------------------------
Taşoz Adasına her çıkışta,Rum Kadınların adanın koyun ve keçi sütlerinden yaptıkları o
leziz sakızlı muhallebisini bu sefer torunu Mestan Efendiyle birlikte yiyeceklerdi.Kaptan
Hristoyu da nezaket icabı yemeye davet ettiler.Daha önceki davetleri kibarca geri çeviren yaşlı kurt,bu kez daveti memnuniyetle kabul etmişti..
-Kuzim siz Hana geçiniz ben yelkenliyi limanda güvenli bir yere çektirip geliyorum demişti..
Belli ki elli yılı aşkın dostunun neden bu kadar derinden hüzünlendiğini bilmek istiyordu..
Kahvaltıdan sonra,lezzetli sakızlı muhallebiler iştahla kaşıklanırken,Kaptan içini kemiren soruyu sormuştu bile..
-İsmayıl Efendi sizi hüzünlendiren nedir...? Torununuz da garip;bir hayli üzüldü...
Hacı Hafız İsmail Efendi,Kaptan Hristonun da yaşadığı Yenice Yangınını uzun uzun anlattı..Yenicenin tütün depolarının bulunduğu bölgede birden başlayan yangının
bir kundaklama neticesi çıkarıldığı araştırmalarla kesinleşmişti ,faili maalesef
hukuken tesbit edilememişti..Aslında ahali suçluyu belirlemişti ama.Ötesine
ne hüzündür ki onlarca yıl geçmesine karşılık geçilememişti...
Anlatılanlarla bu sefer hüzünlenme sırası Kaptana gelmişti..Heyecanla sözü Hiristo
aldı...
’Zalim İskeçeli Halil Paşa’ dedi,’sadece Tütün Tüccarı Hacı Emin Ağayı bitiricem diye koca kenti,tarihi ve güzelim Yenice Evlerini çıra gibi yaktı’...İlave etti:’Arkasında kimler
vardı bu gün tam olarak bilinmiyor ama,Yenice o yangından sonra kaza merkezi
olma hakkını İskeçeye devretti..Güzelim Yenice Tütünleri de ününü,Drama-Kavalaya
bıraktı...’
Aslında Kaptan,ekmek kapısı olan Keremetli İskelesinin bu büyük yangından hemen
sonra zamanla yavaş,yavaş etkin olan ticari fonksiyonunu da Kavala Limanına bıraktığını söyleyemedi..Eskiden binleri aşan büyük yük
gemilerinin ve binlere varan yelkenlilerin uğrak limanı olan bu kadim iskele,üstünlüğünü
Kavalaya teslim ederken;Kaptan Hiristo da eski kazanç dolu günleri mumla arar olmuştu..
Kısaca bir yangın,Edirne iline bağlı Batı Trakya Tütünlerinin,AVRUPA PAZARINDAKİ TAHTI
Selanik Vilayeti Doğu Makedonyaya bırakılırken,bu afatın arkasındaki gerçek güç hiç bir
zaman gerekli şekilde araştırılmadı,araştırılamadı...
Ne hazindir ki,1871 Vilayet Nizamnamesi öncesi Batı Trakya topraklarında olan,içinde
Mahmatlınında bulunduğu bölgenin en gözde tütünlerinin üretildiği yirmiye yakın yerleşke
Güçlü bir elin yardımıyla;idari merkezi Selanik Vilayetinin yönetiminde bulunduğu Doğu Makedonya ya geçiyordu.
O yıllardan sonra Selanik Vilayeti ’SARI ALTIN TÜTÜN’ basan bir merkez,bir coğrafya
halini alıyordu.....
Bu Nizamnane ile Devlet,Eyalet sistemini terk edip bir Fransız modeli olan’ İller
Sistemine’ geçiyordu..Koca İmporotorluk 27 Vilayete ve 123 Sancağa bölünmüştü..
’Vilayet İdare Meclisleri’ oluşturulmuş genelde Merkezi Hükümet memurlerının ağırlıkta
bulunduğu,yürütme yetkisi de bulunan,devamlı toplanan kurullardı bu meclisler...
Eşrafın zenginlerinden kontrollü seçimle gelen, halktan,önemle tanınmış
iki şahıs,dini önderler,bu meclisin sivil üyeleriydiler..Selanik bu vilayetlerin en etkinlerindendi,iki Yahudi tüccar,bir haham,bir papaz ve bir Müslüman din alimi bu kurulun asil üyeleriydiler..Adalet ve eğitim dışındaki bütün kararları illerde bu meclisler vermekteydiler..Örneğin Selaniği Avrupaya ve Başkent İstanbula bağlayan
demir yollarının güzergahını Selanik Vilayet İdare Meclisi büyük tartışmalar sonucu il içi güzergahını belirlemişti..Babı Aliye;devlet memurlarını rüşvet almakla şikayet eden dilekçeler de en çok
bu ilden gitmekteydi..
İmparatorluğun bir numaralı ihraç merkezi olmuştu Selanik..Hele 1884 den sonra Reji
Şirketinin oluşturduğu iç piyasadaki tekel,Selanikli Yahudi tüccarların da ihracatta monopol oluşturmasıyla,üretici halkı oldukça rahatsız eder hale getirmişti.Milyonlarca kilo
tütün,her yıl büyük oranda artarak;zorlukla üretilirken,yahudi tüccarlar milyonlarla ifade
edilen altın liraları kasalarına indirip,her yönden inanılmaz şekilde güçleniyorlardı..
Tüm bunları Hacı Hafz İsmail Efendi,Arkadaşı Hristonun feryadından sonra bir,bir hatırladı..
Aslında Yangın Bir Milletin,Bir Devletin Geleceğine Çıkarılmıştı da kimsecikler fark etmemişti,fark edememişti..
Bütün bu düşüncelerini,yine Kaptan Hiristoyla Selanik Vilayetine yıllar önce yaptığı
üç günlük seyyahatinde edinmişti Hacı Hafız İsmail Efendi..Hristonun engin dünya görüşü
ve analizleriyle birlikte..
-Devam Edecek...-
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.