- 778 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
ÇIĞLIK
Sesimi daha önce bu denli güçlü kullanmamıştım.
Ömrümün hiçbir anında bu kadar istemsiz yükselmemişti çığlığım. Ruhumu bedenimden söküp bir asansör boşluğuna attılar.Hücrelerimde kimliği belirsiz bir ölüyü taşıdığımı bilemediler. Beni o en yaralı yerimden vurdular. Kesikler ikiledi kendini.Yanıklar üçüncü derece.
Yandım.
Adımladığım her sokak başı yangınımla eritir buzlarını. Gözü dönmüş bütün caniler sakinliğime hükmederken boğar elleriyle, binlerce kez susturur beni. Belirsiz karanlık bir yerden takıldı gölgeme. Sürükledim,gittiğim yöne sürdü bütün çirkinliğini. Sonra karanlığa çekti beni.Kaçarken gözü dönmüş korkak bir caniyi andırıyordu elleri. Kopardı etimden, yüreğimden. Ben oysa hiç bilmezler hep ellerini kana bulamış zehir zemberek sulardan geçtim.
Öldüm.
Hala bilmem kaç kaldırım sonrası koşarım. Sonra kaç otobüs biletsiz alır beni.Ellerimi kopardı, kötü niyetli adamlara gücümü verdi elleriyle.Gözlerimi çıkardı gelecek her türlü tehlikeye kör ettim kendimi. Yüreğimde onlarca artçı başlattı o büyük depremi.
Yıkıldım.
Gölgemi örterek çaldılar bütün kelimelerimi. Önümdeki sessiz tehlikelere sustular. Kalbimi küçük bir kovan gibi oydular. Sonra kara yüzlü, ağır bir korkuluk koydular.Kimliğimi çaldılar, arkamda yüzünün yansıdığı aynadan baktı bana. Sonra ellerini duydum, gözlerini dinledim,sesini tattım. Siyah bir kumaşa sardı kimliğimi. Baktılar, bana dair ne söktülerse bir asansör boşluğundan attılar.
Kadını öldürdüler.Kadının şarkısını çaldılar.Sonra ağıtlar yaktılar gizli, sevimsiz. Birisi günahsızdı dedi, öteki suçladı, kınadı.Oysa kimse ötekinin canını yakmamıştı, birisi tatmıştı.Acıyı tanımıştı.
Hala da susuyorlar. Boşluklar sanıldığı gibi dolmuyor.Yarası kanamadan kimse büyük olmuyor.Bağırıyor, kulakları tıkalı takım elbiseli sureti kara lekelere bürünmüşler.
Ömrümde hiç bağırmış mıydım bu kadar, duydunuz mu beni? Kim gördü, kaçınız acımı hissettiniz derinden, kaçınız yangınımdan kaçtınız? Sesimi duyarsanız, beni bir asansör boşluğunda arayın. Yüzünü anımsamadığım, kara lekeli, kırmızı kapşonlu o adam,
bütün kadınları öldürdü beni öldürürken.
Apartman boşlukları görünmez cesetler saklar. Bilinmez kapılar ardında kalır bütün hikayeler. Birileri mutlu olurken mutsuz eder.Öte aleme kalır hesap defterleri.
Beni asansör boşluğunda öldürdü. Günlerden neydi hatırlamıyorum. Saat akşam civarı. Kadınlar o saatte ağıtlar yakarlar arkamdan, yas tutarlar.
Ömrümce hiç öyle bir çığlık atmamıştım.
Uyanmadılar, şimdi kesikleri görünmez yara izlerimin.
Affetmeyeceğim.
Affetmeyeceğim.
...
Beni anlamadılar. Ondandır, yaşamayacağım. Oysaki yaktılar.Kimliğim yok.Yıktılar enkazımı kaldırmadı kimse. Beni bir asansör boşluğuna attılar.
bir asansör aynasından gördüm onu.
Ağlamıyordu.Sıktı ellerini, sonra öldürdü.
Böyle bir çığlık atmamıştım daha önce. Duyarsanız asansör boşluklarına bakın. Beni oraya attılar, kaldırım taşlarını kaldırın altına attılar. Dalgalar vurmuştur kıyıya denize attılar, gölgeler karartmıştır geceye attılar.
Bir apartman boşluğuna bıraktılar. Herkes kapısını kilitleyip uyudu.
Onlar öldürdü beni en çok da.
onlar uyudu,
onlar öldürdü,
Onlar.
N.K- 2015
ERCİŞ-
"Acılı bütün kadınlara..."
YORUMLAR
çığlıklar o kadar çok, o kadar yüksek ki, sanırım insanoğlunun duyabileceği ses perdesini aşıyor. bunun bir sonucu olsa gerek ortam alabildiğine sessiz.
an itibariyle bu dünyanın günah keçilerinden kaç yüz tanesi daha yok oluyor ve yine çığlıklar bizim duyabileceğimizden çok çok yüksek seviyede. duymadığımız sürece sorun yok.