- 388 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Kerim’ce Güzellemeler -19–
Kerim’ce Güzellemeler -19–
Hafta sonu veliler toplantısındaydım. Doğrusu bu kadar velinin bulunduğu bir toplantıya ilk defa katıldım. Bütün velilerin şikâyet ettiği bir iki konu vardı.
Birincisi, okul çevresinde satılan ve hijyenik hiç bir özelliği bulunmayan seyyar kebapçılarda satılan kavurmalar, çiğköftelerdi
İkincisi de çocukların çoğunun okulun etrafındaki sokaklarda sigara içerek çevreyi rahatsız etmeleriydi.
Tabi en önemlisi de okulun çevresindeki mevcut esnaflar da sigaraların tek tek satılıyor olmasıydı. Öğrencilere tek tek sigara satarak çocukları içmeye alıştırmalarına sebep olmanın sitemini ve şikâyetini yapıyorlardı. Hepsinin de en büyük sıkıntıları buydu. Doğrusu haksız da değillerdi. Bir esnaf, nasıl olur da tek tek sigara satarak çocukları zehirler ki? Buna ne hakları var. Artık ilgili yerlerin ve yetkililerin bu işe bir atmaları gerekiyor.
*
Her şeyde bir hayır vardır. Rusya’nın uzlaşmaz tavrı, galiba İslam âleminde birlik ve beraberliğin sağlanmasına vesile olabilir. Öyle de görünüyor. Hadi hayırlısı bakalım.
*
Literatüre güçlü kadın ve güçlü erkek söylemleri girdi. Acaba meydan güç gösterisi gösterme yeri mi? Hem güç gösterisinde kimler zararlı çıkıyor acaba? İki tarafta güç gösterisinde bulunmaya mecbur mu? Yok mu bunun bir orta yolu.
*
Bazılarına 5 kardeşli Osmanlı tokadını tattırmak gerek ama... Çeşitli sebepler insanı az da olsa durduruyor. Ancak Allah (cc) haklarından gelsin.
*
Ben bu yaşımda sıcak yatağımda uyurken, sabahın köründe oğlum (benden önce) okula gidiyor, tabi kıza kıza gidiyor.
*
Nereye giderseniz gidin, nerede oturursanız oturun; her sohbette ki konuşma, dönüp dolaşıyor siyaset ve futbolda kitleniyor
*
Ben şiir diyorum, o kaçak tütün diyor,
Ben yazı diyorum, o araba falan diyor,
Gel de o ortamda anlaşacak kişi bul.
Herkes bildiğini okuyor.
*
Nasıl oluyorsa, on binlerce kilometre öteden gelip Suriye’ye müdahale etme hakkını kendilerinde görüyorlar, ama sıra bize gelince " olmaz" diyorlar. Bu nasıl bir saçmalıktır, Allah aşkına!
*
Simgelerinden biri ayı olan Rusya’nın bir özdeyişi varmış: “Ayıyı dansa kaldırırsan, dans, sen vazgeçtiğin vakit değil, ayı vazgeçtiğinde sona erer!” Göreceğiz bakalım, kim ayı, kim dayı!
*
Hadi bakalım! Endişelenenlerin, endişelendikleri endişelerinden endişelenmeli miyiz, endişelenmemeli miyiz?
*
Eskiden bazıları bazılarına paralarını teslim ederlerdi, şimdi ise bankalara.. Peki, farkı ne o zaman? Söyleyecek/anlatacak olan var mı? Aslında çok şey var: ama…
*
Komşumuz Malatya belediyesi, şehir mezarlığında prefabrik kalıp betondan yapılacak olan 2 kat mezar uygulaması başlatmış. Bunun çok faydalı olacağını söylemiş. Esas önemli fiyatı tabi ki!. 1850 Tl. Hani az parada değil yani! Bilmem ki ne demeli, "vay be!” mi demeli, yoksa "helal olsun” mu demeli. Hem yer açılması, hem de daha fazla defin işlemi yapılması açısından, bizim belediyemiz de acaba kopya çekerler mi?
*
Ne iş yaparsanız yapın, ne okursanız okuyun; ama yapın bir şeyler.
*
Önemli olan esas mesele, bedenlere değil, beyinlere verilen mesajdır. Bedenler toprak olacak; ama beyinlerin verdiği mesaj ilelebet yaşayacak.
*
Haddimi bilirim, hiç bir zaman demem her şeyim tam,
Her şeyi isteyene, Mevlana der ki muhakkak ham.
Bu dünyada belki lazımdır makam mevki şöhret şan,
Ukbayı istersen, fani dünyada ateşlerde yan.
*
Küreselleşen dünyada, insanların bir kısmının aç, bir kısmının açları seyrettiği, bir kısmının işsiz, bir kısmının elini kıpırdatmadan para kazandığı; özellikle erkeklerin işsiz olduğu bir zamanda, kadınlar daha çok çalışmak için, gece vardiyalı olarak fazla çalıştığı ( fazla mesaiye kaldığı) dönemde, kim neyden, nasıl bahsedebilir ki?
Kerim BAYDAK
[email protected]
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.