SONSUZLUĞUN SON TANIMI
(TRUMAN SHOW)
Dev bir film seti. Koca şehir. Gökyüzü ve deniz gerçekten de sahici gibi. Film ekibi çok profesyonel. Set teknik yönden tam donanımlı. Güneşin doğuşu ve batışı bile yönetilebilir bir mekanizmayla gerçekleşiyor. Deniz istendiğinde bir fırtınaya maruz kalabiliyor. Bir şehir kadar oyuncu var sette . Bankacı, manav, bakkal, öğretmen,polis, şoför..hatta, sırf yolda öylesine dolaşan sıradan kişiler. Hastane tam teçhizatlı, şehir meydanı, sokak ve caddeler gerçeğin ta kendisi. Bunca artristin içinde yalnızca Truman gerçeği yaşıyor.
Herkes rolünü şaşırmadan yapıyordu Truman bir şeylerden şüphelenene kadar. Truman en başından proje bir bebek olarak senaryoda. İstenmeyen bir gebelik sonucu dünyaya gelen bir bebeği kullanıyorlar. Daha anne karnındayken başlıyor dizi çekimi. Kalp atışlarını tüm dünya dinliyor. Bebekliği, çocukluğu, delikanlı oluşu ve evlenmesi. Anne ve babası da kurgu.
Her şey tıkır tıkır işliyordu. Yönetmen süper kazanıyordu. Dizi en çok reyting alan diziydi.Seyirciler adeta kitleniyordu dizi başladığında. Set gerisinde dev bir teknik ekip kendisini şahane bir şekilde kamufle etmişti. Ta ki Truman bir şeylerden şüphelenene kadar.
Seyrettiğim en güzel sinema filmlerinden biri. Peter Wier’in bir başyapıtı. Truman rolündeki Jim Carrey ise mükemmel. Filmin teknik başarılarının ötesinde kurgusuydu beni en çok çeken. Yaşadığımız dünyada bize öğretilen rolleri kraldan çok kralcı duruşuyla gayretle yerine getirişimizin acıklılığı böylesi bir kurguyla çok başarılı aktarılmış bence.
Truman’ın yüreğine ne zaman bir şüphe düşüyor? Elbette ki kaçınılmaz olan aşkla birlikte. Genç bir adamın aşkı bulması kadar doğal ne olabilirdi. Bu devasa dizinin süper yönetmeni sanırım aşkı o kadar da hesap etmeyen biriydi. Peter Wier, dizinin yaratıcısının karakterini tam da olması gerektiği gibi çizmiş.
Hepimizin içinde bir Truman yok mu? Gitmek istiyorum, dediğinde gidebilen insana selam olsun .
....
(sinema söyleşisi)
YORUMLAR
Hollywood bir endüstri
sinemayı sinema yapan birincil unsurda teknoloji bence
(kuşkusuz teknolojiyi üreten kafa yapısıyla beraber de düşünmek gerek)
hani bir bakıma; yerli filmlerle mukayese yapınca bunu derhal görebilir insan
bırakın sanatsal değer taşıyan filmleri
ticari filmlerin bile seyirlik zevki ne kadar yüksek
muazzam paralar harcanıyor
film gösterime girdiğinde o maliyeti katlıyor
bir tarihi film çekiyorlar ne kadar gerçekçi
konusu tarihsel zamanlarda geçen hayali, kurgusal filmler bile
bilim kurgu, macera filmler, üç boyutlu animasyonlar hepsi, hepsi
Amerikan başkanı Truman'dan sonra ikinci bir Truman'a da sayenizde rastgeldim
Nice filmlere, nice yazılara
Saygı ve selamlarımla...
levent taner tarafından 1/27/2016 6:11:35 PM zamanında düzenlenmiştir.