Ey gece, ey geceler hem güzelsiniz, hem çirkinsiniz. Hem varsınız, hem kayıplardasınız. Hem konuşkansınız hem sessizliğe mahkumsunuz. Hem olgun davranırsınız, hem çocuksu hareketlerde bulunursunuz.
Ey gece, ey geceler bir yüzünüz aydınlıkken, çok yüzünüz kapkaranlık. Bir yanınız sakinken, diğer yanlarınız gürültülü ve nahoş. Sizleri çözenleree aşk olsun! Sizleri anlayanlara aşk değsin! Sizleri tarif edenlerin başına altın düşsün!


Ey gece, ey geceler gündüze ve gündüzlere benzemezsiniz. Bağrınıza ay değer, yıldızlar konar yamaçlarınıza. Güneşten mahrumsunuz ama. Ayna gibi değilsiniz. Pak değilsiniz. Siyaha bürünüp bütün renkleri öldürürsünüz. Karada denizde farklı değilsiniz. Hüküm sürdüğünüz memleketlerde işiniz gücünüz insanlarla. İnsanlara ya huzur verirsiniz ya da insanları günahlara batırırsınız.


Ey gece, ey geceler çoğu kişi için de elzemsiniz. Şairler için bulunmaz hint kumaşısınız. Şairlere hece hece ilham verirsiniz. Kendini bulanlar için birinci adressiniz. Eksi ve eksikleriniz olduğu gibi artılarınız da var. Hakkınızı size teslim etmek gerek. Az değilsiniz!


Ey gece, ey geceler bazen çok kısasınız, göz açıp kapamak kadar. Bazen de çok uzunsunuz, hiç bitmez uzun uzadıya süren nöbetleriniz. Sabahlar sizleri beklemekten yorulur. Güneş ışıkları evleri ve tepeleri özler sizlerin yüzünden. Sizlerden şikayetçi olmayan sadece yarasalar. Ayıplarını örtmek isteyenler sizi çok sever yine de. Yalnızlığı omuzlayanlar sizlerle sabahlara teslim etmekten yana seçimini yapar mutlulukla.
Ey gece, ey geceler uykuculara torpil geçersiniz. Uykusu gelenlere kapılarınızı kapatmazsınız. Kafayı dinlendirmek isteyenlere kollarınızı genişçe açarsınız. Ağlayan ve sızlayanlar için de bir köşeniz muhakkak mevcut.


Ey gece, ey geceler
Olsanız da, suskun kalsanız da
Var olmanız günbe gün
Birçok duyguyla dolmanız boşuna değil



MESELCİ
03-04.12.2015, Mardin