- 440 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
SACDA YAĞLI KÖMBE
Akşam eve gelirken, ya da sabahleyin kalkıpta kahvaltı yapman gerektiği zaman koş fırına veya bakkala, al birkaç tane ekmek. Ne kadarda kolay değil mi?
Pekiii.. yaşadığın beldede veya köyde fırın yoksa, bakkallar ekmek satmıyorsa, daha doğrusu ekmek satmak adet değil ise (bizde ödünç verilirdi ama kesinlikle satılmazdı) o güzelim kahvaltıyı nasıl almak istersiniz? İşte sorunun cevaplarından birisi;
-İlk akla geleceklerden birisi kömbe olur. Biz ekmek bulamayınca (yufkayı saymazsak) kömbe yerdik. Hani Neron demiş ya “ekmek bulamıyorsanız pasta yiyin” diye bizimkide öyle birşeydi.
O tarihlerde köyde bırakın fırını, fırınlı sobalar bile yoktu. Pazarören’e Bulgaristan’dan göçmenler gelmişlerdi. Onlardan bazıları sanki bir tesis kuruyor gibi çamurdan ve tuğla benzeri birşeylerle sabit bir ev fırını kuruyorlardı ama onunda ömrü kısa oluyordu. Hemde herkes yaptıramıyordu. İmkansızlıklar insanları bazı arayışlar yapmaya zorluyordu. İşte sacda kömbe böyle bir arayışın sonucu olarak kabul edilebilir sanırım.
Peki, sacda kömbe nasıl yapılırdı derseniz kısaca anlatayım.
Eşki hamur dediğimiz doğal maya ile kömbenin hamuru hazırlanır. Ama mutlaka mayalı hamurdan yapılır yoksa kömbe çökkün olur, kabarmaz. İki adet aynı boyda bildiğimiz yufka sacı gerekir. Birinin içine önceden açılıp yağ konulup kapatılan kömbenin hamuru yerleştirilir, bütün yüzeyine yumurta ve çörekotu karışımı “yüz” sürülür. Daha sonra da yüzüne çatal veya kaşık ile dekoratif nakışlar yapılır.
Önceden yakılıp hazır edilmiş ocağın üstüne konur, ikinci sac kamburu üste gelecek şekilde kömbenin bulunduğu sacın üzerine kapatılır. Zaman geçirmeden üstteki sacın üzeri de ateşle doldurulur. Yani hem altında ateş yanıyor, hemde üstünde. Tabii alttaki ateşin önceden yakılmış ve is yapma korkusu kalmamış olmalı. Belli bir süre sonra kömbemiz pişmiştir, afiyet olsun.
Mümtaz Lütfi Özsoy’un fotoğrafı.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.