- 834 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
LÜTFEN BİR GÜNLÜK ENGELİNİZ OLSUN!!!
Siz seçin hangisi olacağını. Öyle ömür boyu ve her gün değil; sadece bir gün, yarın mesela, bir özür seçin kendinize ya da her gün bir tanesini seçin ve ona ayırın, onunla yaşayın bir gününüzü.
Sabah kalktığınızda açmayın gözlerinizi, gün boyu da devam edin açmamaya ve o halde yaşayın bir günü. Odanızı görmeyin, pencereleri açtığınızda gökyüzünü, havanın nasıl olduğunu, gelip geçen insanları, araçları, çiçekleri, böcekleri, uçuşan kuşları, kelebekleri de görmeyin.
Banyoyu, açacağınız musluğu el yordamıyla bulun, aynada görmeyin kendinizi. Yüzünüz saçınız, gözleriniz nasıl, ne renk görmeyin, bilmeyin…
Giysi dolabından el yordamıyla bir giysi seçin, bilemeyin ne renk, renk nedir, hangi renk nasıldır bilemeyin…
Anne ve babanızın, eşinizin, arkadaşlarınızın, çocuğunuzun yüzü nasıl bilemeyin…
Görmediğiniz merdivenlerden inin, tahminen bulun durağı, anlayabilirseniz gelen otobüsün sizinki olduğunu binin ya da arabanızla gidin işinize gidebilirseniz…
Görmeden yapın gün boyu işlerinizi, arkadaşlarınızı görmeyin. Okul ya da iş yerinizde veya başka yerlerde yapmanız gereken her şeyi görmeksizin yapın ve de akşam aynı şekilde dönün evinize…
Yatana kadar da devam edin… Gazetenizi okuyamayın, televizyonu izleyemeyin, duşunuz, yemeğiniz hepsini görmeksizin yapın ve gözünüzü hiç açmaksızın öyle yatın o gece. Odanızda bir tıkırtı, yalnız olmanıza rağmen, evin içinde bir ayak sesi duyun ama göremeyin, nedir, kimdir?!
Kulağınızın duymadığı ve konuşamadığınızı düşünün. Evdekilere günaydın diyemeyin bir şekilde, denileni duymayı engelleyin kendinize. İzlediğiniz filmlerin ne olduğunu duymaksızın anlamaya çalışın. Hiçbir sesi duymayın, yollarda kornaları, müziği, hatta nasıl bir şey ses denen, şarkılar nasıl bilemeyin…
Bir kolunuz olmadığını düşünün ya da. Tek elle banyo yapmayı deneyin, giyinmeyi, kadınsanız saçınıza fön çekip makyaj yapmayı, erkekseniz tıraş olmayı deneyin tek elle. Tek elle yemek yapın, bulaşık yıkayın bir gün. Kapınızı kilitleyip açın tek elle ve elinizde poşetler varken. Tek elle alkış tutun beğenilerinize. İki el gerektiren ne varsa, hepsini tek elle yapmaya çalışın bir tek gün. Hatta iki kolunuzu da yok var sayın o günlük…
Tek bacağınızı kullanmayın bir gün de. Tek bacakla gidin her gideceğiniz yere. Merdivenleri tek bacakla inip çıkın. Kaldırım ya da merdiven çıkmayı deneyin bir kez, şaşıracaksınız eminim o kaldırımın ve basamakların yüksekliğine. Okulunuzda, iş yerinizde yapmanız gereken her şeyi tek bacakla yapın. Bir hastanede koşturun bir gün ya da ev işlerinizin veya bir devlet kurumundaki işlerinizin peşinde, bir aşağı bir yukarı tek bacakla merdivenlerde… Hatta daha ileri gidip iki bacağınızı yok sayın o gün.
Koltuk değnekleri ya da tekerlekli sandalyeyle yaşayın bir gününüzü, yukarıda bir kısmını sıraladıklarımı yapın o değnekler ya da sandalyeyle…
Engelli rampalarına park edilen araçlara rağmen, o kaldırımdan inmeyi ya da çıkmayı deneyin. Evinizin önündeki böyle bir duruma rağmen evinizden çıkıp bir yerlere gitmeyi, bir hastane, market, okul, iş yeri veya bir kuruma ulaşabilmeyi deneyin…
Tüm bunları yaparken düşünün ama çok iyi düşünün!.. Önce insan olarak, insanlık adına düşünün! Belediyeciyseniz kaldırımları düşünün, nasıl sorumsuzlukla yapıldıklarını, engelli rampalarının orta yerine konuşlandırdığınız elektrik direklerini, trafik ışıklarını, açık bıraktığınız çukurları, durakları, toplu taşım araçlarını…
Mimarsanız, mühendisseniz, müteahhitseniz yaptığınız binaları, okulları özellikle, alışveriş merkezlerini… Hangi görevdeyseniz ve bu yoksunlukları olabildiğince ortadan kaldırmak, gereğini yapmak, yaşamı kolaylaştırmak ve de destek adına o göreve düşen ne varsa onları düşünün.
Her gün bir vesile karşılaştığınız bu nevi yoksunlukları olanları; her an aynı durumda olabilecek olan kendinizi, eşinizi, çocuklarınızı, komşu, akraba, arkadaşlarınızı düşünün…
Daha pek çok konuda engeli olanımız var; onları da düşünelim lütfen, onların da yaşamlarını kolaylaştırmanın, yardımcı olmanın yollarını arayalım ve uygulayalım, onların da ellerinden tutalım ve yaşama katalım!..
Yazılacak daha pek çok ve önemli detay var bu konuda ama yazımın bundan sonrasına devam etmeyeceğim…
Düşünün… Düşünün ve yazının devamını her biriniz kendinizce yazın.
Yazmaya başlamadan önce de mutlaka ama mutlaka kendinizi koyun onların yerine, ona göre de kendinize düşen ne varsa yapın tüm duyarlılığınızla; ardından da, her an şükredin açın da ellerinizi…
p.r.alkan
YORUMLAR
Bırakın yapmayı, düşünmesi bile korkunç.
Eğer yakın çevresinde bir engelli varsa, zaten bu konu hayatlarının merkezine oturduğu için daha hassas olabiliyor insanlar. Fakat böyle bir sorunu yokken empati kurmaya çalışanlar, potansiyel engelli olduğunun bilincine varanlar her türlü takdiri hak ediyorlar.
Engelli olmayıp, engel olan yaratıklar var birde ...