- 582 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Empati
Empati
Empati: İsim, (ruh bilimi); duygudaşlık.
Unsurları:
Kendini başkasının yerine koymak!
Bir şeyi ya da kişiyi anlamak için hissetmek!
Anladığını ispatlamaya çalışmak!
Kuantum alanda bir şeyin yerine geçmek, o şeyle bağlanmaktır! Hissetmek, kuantum alanı çökertmektir; çökertmek, gözlemle belirlemektir! İspatı da sonuçtur!
Empati konusu, anlatıldığı kadar masum değildir! Empati yapılan şeyler, aslında sınırsız potansiyel alandan çekilir! Hangi konuda empati yapılır ise o alana bağlanılır, o alan çökertilir ve bunun sonuçları olur!
Empati yapmak adına bilinçsizce kuantum alanlar çökertilir ve sonuçları yaşanır! Bazı doktorlar, hastalıkları öğrendiklerinde öyle bir empatiye kapılır ki o hastalığı kendisi de yaşar!
Empati yapmanın “Olumlu” olduğu tezi, her durumda “Doğru” olmaz! Evrende “Doğru-yanlış; iyi-kötü” görecelidir! Her konuda empati yapmak, zihni karıştırabilir! Olumsuz ya da olumlu durumları veya kişileri anlamak için empati yapmaya çalışan kişi, kendini onun yerine koymaya kalkar! Kendini olumlu veya olumsuz alana koymak, zaten o alanda gözlem ve çökertme yapmaktır! Olumlu alanda empati yapmanın sonuçları açısından sıkıntısı olmayabilir ama olumsuz alanda yapılan empatinin de sonuçları vardır! Yani empati ile o alana girilir ve o alanın sonuçları da kaçınılmaz olur! Sonuç beğenilir ise sıkıntı yok; beğenilmediğinde, hem sıkıntı hem de olumsuzluk kaçınılmaz! Kuantum fizikteki “Gözlem” konusunu hatırlayalım; “Çifte yarık deneyi”, maddenin bilinen en küçük parçası gözlendiğinde, bu gözleme göreceli sonuç çıkıyor! Yani kısaca, nasıl gözlenir ise onu bulunur! Sadece gözlem yaparak kuantum alanda “Çökertme” yapılır! Hatta kuantum alandaki çökertmelerin tamamı gözlem ile! Madde gözlendiği için yaratılır veya biri gözlediği için yaratılmıştır! Ayrıntıya girmiyorum, empatide bir gözlem olduğundan aslında empati yapan, “Gözlem” yapar ve empati yaptığı alanda çökertmeler bu gözleme dair olur; sonuç ise yine gözleme göreceli gerçekleşir!
Bir aşığı empati yapmak, onun aşka dair kapıldığı alanı anlamaya çalışmaktır! Bir caniyi empati yapmak da onun olumsuz alanını anlamaya çalışmaktır! Her ikisinin de gözlem ile sonucu olacaktır! “Her şeyin kendince iyi olan yanına bak!” kaidesi çok önemlidir! Aslında tüm sonuçlar, gözleme bakar! “Kötü şeyleri tasvir, safi zihinleri bulandırır!” kaidesi gereğince bazı haller ve sözler, gizlenir! Toplu alanlarda ve toplu iletişimde sıkça görülür! Bunun nedeni olumsuz empatinin gereksiz yere yapılmasına mani olmaktır! Bir psikolog, mesleği gereği olumsuzlukları empati yapabilir ama o dahi o alandaki çökertmeden kaçamaz! Delileri anlamak için delirmek ya da canileri anlamak için cani olmaya benzer! “Pencerelerden bak, içine girme!” prensibi, istenmeyen olumsuz çökertmelerden uzak kalmak içindir! Taraf olmak, zaten o alanı çökertmektir; nötr kalarak olumsuz etkileri çökertmeden o alanı pencerelerden seyretmek gerekir! İçine giren o alandaki çökertmenin sonuçlarını ister istemez çeker! Ve yaşar! Mazlum ve zalimin de durumları gözlem ve çökertmeyle alakalı! Zalim olmaz ise mazlum olmaz; mazlum olmasa zalim de olmaz! Nötr kalmak, zalim ve mazlum olanların çökerttiği alanı “Pencerelerden seyretmek” ile mümkün! “Zalimin karşısında, mazlumun yanında durmak!” bu dahi bir empatidir! Ve yanında olmak ile karşısında olmak, kuantum alanda “Gözlem ve çökertme” açısından aynı sonuca bakar! Taraf var ise karşı taraf da olacaktır! Bu evrenin negatif- pozitif dengesiyle alakalı! 3. Boyutta, her şey zıtlıklar ile bilinir! Hem empati yapmaksızın nötr kalıp hem de bilmek imkansız denebilir ama mümkün! Nasıl ki “Tanrı” hiçbir şeye benzemez, zamandan ve mekandan münezzeh ve mutlak manada empati yapılamaz ama “Kıyas” ile (kendinden kıyas) “İlim kendin bilmektir!” şeklinde bilinmeye çalışılır! Yani kişi “Tanrı” olmaz ama onu kendinden empati yaparak bilmeye çalışır! Aynen öyle de göreceli olan “Olumlu veya olumsuz” alanlara girmeden yani taraf ya da karşı taraf olmadan “Seyir” yapılabilir! Olumlu veya olumsuz şeklinde ikili bir durumun seyri, “Pencerelerden içine girmeden” yapılabilir! Empati yapılan alanın çekimine kapılmadan yani “Gözlem ile çökertme” yapılmadan “Seyir” mümkündür!
Bir film vardı; “Kutu”! Bir adam, bir aileye bir kutu getiriyor; “Bu kutuda bir servet var, dilerseniz kapaktaki bu düğmeye basarak o serveti alırsınız! Yarın sabaha kadar kutu sizde kalsın; düşünün! Bu kutudaki düğmeye basıp serveti alırsanız, bedeli şu; sizin tanımadığınız ve sizi tanımayan birisi sizin düğmeye basıp serveti almanıza karşılık ölecek!” Kutuyu bırakıp gidiyor, aile sabaha kadar düşünüyor; tanımadıkları ve onları tanımayan birinin ölmesi fazla üzücü gelmiyor onlara ve düğmeye basıyorlar! Gece boyunca yaptıkları empati, kendilerinin servetli hallerine dair yani tırnak içi göreceli “Olumlu”; tanımadıkları kişinin ölmesi ise “Olumsuz”! Kendilerine göre “Olumlu” olan seçenek ağır basıyor! Kutuyu almaya gelen adam, boş kutuyu alırken şöyle söyler; “Düğmeye basıp serveti almışsınız, bu kutu tekrar doldurulup başkasına verilecek; bu kutuyu vereceğimiz kişi sizi tanımıyor, siz de onu tanımıyorsunuz! Dua edin de düğmeye basmasın!”
Son tahlilde; her konunun empati yapmak adına içine dalınmamalı! “İyi-kötü” göreceliliği unutulmamalı! Birine “Olumlu” olan başkasına “Olumsuz” olabilir! Kişi kendini her konuda taraf olmak zorunda hissetmemeli! “Nötr” kalmak yani “Pencerelerden seyir, içine girmemek!” her zaman iyidir! Empati, gözlemdir ve gözlemin çökertme sonucu, her zaman vardır! Olumsuz alanlardan uzak durmak , “Nötr” kalmak mümkündür! “Herkese çabasının karşılığı vardır!” kaidesince “Çalışmak” en kestirme yoldur! Başkalarının zafiyetinden yararlanmak ve başkalarını mağlup ederek kazanmayı hedeflemek yerine çalışmak ve üretmek en kestirme ve sağlıklı yoldur! Evren her empatiye cevap verir ve karşılığını yaşatır!
Ahmet Bektaş
YORUMLAR
Merhaba Ahmet Hocam, yazının anatemasını finalde çok güzel açıklamışsınız.
Empati her durumda yapılmasa bile konu başkalarına zarar vermek olunca bidaz düşünmekte fayda var. Kutuyu alan kişi bu defa sizi patlatma imkanı olabilir.
Beğeniyle okudum tebrik ederim, selamlar.