- 541 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Ölümden Sonra Anılmak
Son yirmi yıla sığan hâtırâlarım, edebiyat alanında öyle yoğun ki...
Bu sabah yine bu hâtırâlardan bir dizi geçmişi hatırladım; Sefer Özgür, Ali Kemâl Yılmaz Bayraktar, Hüsnü Mustafa Tomaç, Ali Rıza Yıldız, Hayri Çanakcı, ... .
Yukarıda saydığım isimlerden sâdece Ali Kemâl Yılmaz Bayraktar hayatta(Ekim,2015).
Trabzon’da, edebiyatçılar arasında ve Trabzon’un meşhurları arasında geçen günlerimin bir doküman özetini çıkartmam gerek.
Genel bakışla ve sözü çok uzatmadan birkaç hâtıranın ortak yanlarından kelâm edeyim...
Sağlığında, sevilip sayılanlar; çok yakınları tarafından bile unutturulmaya çalışılıyor!.
Ölümü, bir sonmuş gibi görenlerin sayısı o kadar çok ki!...
Ölüm yıldönümlerinde bir toplantı yapılarak anılmak, eşe- dosta külfet geliyor!.
Bir bardak çayını içtiğimiz değerli insanlar için vaktimizden, ikili- üçlü kısa sohbet konuşmaları dışında sanki, bizimle bir geçmişi yokmuş gibi sıradanlaştırılıp- günlük konulardan uzaklaştırıyoruz!.
Üyesi oldukları dernek ya da siyâsî görüş birlikleri ve aile fertlerine; utandıracak ağır söz ve ısrarlarımla, ya anma günü ya da ölüm yıldönümünde mezar ziyâretleri ve sağlıklarında ise; dernekte üyeye özel gün toplantıları yaptırmakla vicdânımı rahatlatıyordum. Bu yıl, vefât edenlerin ölüm yıldönümlerinde gâyet ilgisiz kaldım!... çevremde, bu değerli insanları anacak edebiyatçı ya da aile yakınlarının bana ulaşmalarını, bile- bile boş yere bekledim.
Kendimi, ilim ve irfanlarına aslâ yetişemeyeceğim bu değerli dostlarımın yerine koyarak, geleceğimi düşünüyorum...
Sokakta tanınanlar, yine sokakta unutuluyor mu!?. Korkarım ki, öyle!.
Yukarıda isimlerini saydığım değerli insanlarla hiçbir aile bağım ya da hısımlığım yoktur. Sadece, Sefer Özgür ile maddî alış- verişim vardı. Bu derinlik, 1974 Yılı başına kadar iner; ölümünden sonra, bir ziyâretimde beni kahvaltı sofralarına oturturlar ve en az yedi kişinin olduğu bu safrada bana şu değerli sözü söylerler: "Seni biz, aile fertlerimizden biri olarak görüyor ve sayıyoruz".
Bir esnaf olarak, ömrümde müşterisinin evinde ve ailesinin yemek sofrasında duyabileceği bu sözü, enbüyük mânevî madalyam olarak yüreğimde saklıyorum...(hazırlamakta olduğum tam fotoğraflı kitabın adı: Müşterim, Sefer Özgür)
Ölümsüzlüğün rûh için daim olduğunu ve yaşayanların bunu, günlük hayatla unutmaya çalıştıklarını görmek, yüreğimi acıtıyor.
Atatürk’ün bir sözü ile yazıyı noktalamak geldi içimden...
"Benim için zahmet ediyorsunuz, mahcup oluyorum. Beni görmek demek, behemahal yüzümü görmek değildir. Benim fikirlerimi, duygularımı anlıyorsanız ve hissediyorsanız bu yeterlidir. ..."
Kaynak: www.isteataturk.com/haber/5533/beni-gormek-yuzumu-gormek-degildir
Ne diyeyim başka?...
Saygılarımla...
kadiryeter Kadir Yeter. 29 KASIM 2015 Pazar. Türk Kurtuluş Savaşlarının başlatıldığı vilâyet: TRABZON.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.