Okuduğunuz
yazı
28.11.2015 tarihinde günün yazısı olarak seçilmiştir.
...
...
Paylaş:
2 Beğeni
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Bir arkadaşım da geçen sene Afyon da yeni açılmış bir kaplıca'ya davetli olduğunu yanında bir ki arkadaşını da götürebileceğini söyledi ve ısrarcı oldu"Hadi ya kaçırmayalım fırsatı. Üstelik sadece otobüs parasını ödüyoruz, yemek, içmek, otel bedava" diye...
Yıllar vardı ki kaplıcaya gitmemiştim. Son hatırladığın Yalova Termal Tesislerinde iki araba arkadaşla gidip neşe içinde güzel bir hafta sonu geçirdiğimiz idi.
E güzel! deyip tura dahil oldum. Keşke olmasaymışım, meğer bu tur devre mülk olarak yapılan kaplıca otellerinden birineymiş ve amaç da gelenlere birer devre satmak.
Satış elemanlarının her fırsatta yakalayıp yaptığı vır vır konuşmalarından rahatlamak bir yana, daha kasılmış, gerilmiş bir ruh haliyle döndüm evime... Bir daha mı asla diye diye :)
Billur T. Phelps tarafından 11/29/2015 12:38:11 PM zamanında düzenlenmiştir.
:) toplumun bekar erkeklere eş bulma sorununu aynı toplumun kadın cinayetlerine karşı tavrını. yine aynı toplumun cinsellik üzerine tutumu. tekrar ve tekrar aynı toplumun havuz vb ayırma isteği. ritüelleri tatilleri maaşları kavgaları. ve o büyük içten pazarlıklı büyük insanlık
bazen sessizlik de insanı rahatsız eder,birde umduğun gidişatda gitmiyorsa bu kaplıcaları oldum olası gitmek istemiş gidememişimdir annemler hersene bayan arkadaşlarıyla ve bunları birçoğu dul ve yaşları yakın olmaları eğlenmelerinie sebeb veriyor gençlerin pek gitmek istediklerini pek duymadım.ha boyle bir yolculuk yapıp kitaplarım ve yiceklerim alıp gidesim geldiği yerler olmuştur.. ama yazıdaki gibi huzurlu sakin bir zaman dilimi geçirmek için gitmek mümkün olsada yalnızlık çekilmez gibi geliyor bana..
kerim e ben bile sustum:)
!.sean.! tarafından 11/29/2015 2:30:16 AM zamanında düzenlenmiştir.
toplumsal ve biyolojik etkenler bunlar.. bilimsel girdim konuya efendim ,niçün bahsettiğim açıdan bakılmıyor. yani ortak konu farklı tepkiler. kurdeleyi alsınlar burdan !! ayrımcılık var içsel yolculukda çaktırmadan ve kışkırtıcılık.
bayanlar genelde osteoporoz için gidiyor. hatta yazın bunun için de güneşlenirler de, olmuyor, yani sıcak su epsrisi efsane. sen ye hormonu, kimyasalı, sıcak su sana ne yapsın, değil mi?
bir söz vardır hani, tecrübe dedikleri şey, yitirdiğimiz masumiyetlerimizdir. bir nevi salt iyi yoksa, bu yorum haddizatında fevkalede doğru oluyor. yalnız insanın kendini onaramadığı da doğru ama bunu yapabilirse de mutlu olabiliyormuş.
içimdeki ses filmi vardı, dul ve yaşları yakınlar(yaşlı anladım yanlışlıkla) kaplıcaya gidiyorlardı bir sahnede. aklıma o geldi birden.
bu arada mekan önemlidir. ama o mekanlarıın da insana verdiği hastalık varmış. gidiyorsun o güzel mekanlara, sonra düşünüyorsun ki, hayatım burada geçse, ekmek pişirsem güneş doğuşuna karşı, kuzular filan... bu mutluluk patlaması ani fiziksel gerilmelere ve ağrılara sebep oluyormuş. İspanya'da da meşhurmuş bu hastalık vesselam.
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.