Ölüler Diyarı 3. Bölüm
Ellerimi karanlık bir gökyüzünde 20. Kattan aşağıya doğru uzatmıştım. Belki bir ruh yardıma koşar ve beni bu içinde bulunduğum durumdan kurtarır. Uzun beyaz saçları ve kanatlarıyla. Ama önceliğim yine de ölme çabamdı. Böyle bir ruh ölmek üzereyken mi yoksa her şeyden vazgeçmiş köşeme çekilmişken mi uzatırdı ellerini bilmiyorum. Tek istediğim yirminci katı bana yer etmesi. Derin bir boşluğun yüzümde açtığı kesikler. Düşüş…
Adam da sırasını bekliyordu. Çünkü öncelik benim.
“Ne yani yapabildiğin tek şey hoşçakal deyip kaybolmak mı?” Sitemli bir ses tonuyla konuştu kendi kendine. Bay O aklını karıştırmış ve onu paranoyaya itebilecek şeyler söylemişti. “Şimdi başıma ne gelebilir ki?” Başını kaşıyıp saçlarını geri attırdı. “Dışarı çıkmam lazım. Doktora mı gitsem acaba?” Bu fikirden o an vazgeçti. “Ben deli değilim ki.” Kapıya yöneldi. Ayakkabılarını giymek için eğildiği sırada arkasından bir ses geldi. “Hey şapşal!”
Küçüklüğünde babası ne zaman seslenecek olsa “Şapşal” derdi. “Baba? Sen misin?” Yavaşça arkasına döndü. Karşı duvarın köşesinde küçük siyah bir şey belirdi. “Babam değilmiş..” içinden geçirdi.
Duvardaki şey akışkan bir kıvamda bir köşeden diğerine geziniyordu. Duvardan yere inerken kıvamı koyulaşmaya başladı. Yere geldiğinde yarım metre olacak kadar büyüdü ve sincap gibi bir hayvana dönüştü. Siyahtı ve yerlere sürten kulakları vardı. Parmakları uzun tırnakları parmaklarının yarısı kadardı. Nefes alıp verişi çok uzaktan duyulabilirdi. Sırtında küçük kanatları vardı. Derisi soyulmuş yeşil kasları vardı. Ağzı uzun ve dili dışardaydı. Sürekli akan salyalarını silerken garip soluma sesleri çıkartıyordu.
“Hey şapşal. Ne bakıyorsun. Korkmadın mı?”
Ben, Sen ve Bay O ile tanıştıktan sonra ürkütücü bir şekli olsa da bundan korkmamıştı.
-Korkmadım sincap.
+Adım Sincap değil şapşal. Sen insana insan diye isim verildiğini duydun mu?
-Adın ne o halde sincap.
+Dostum gerçekten konuşulduğun kadar varsın. Beni bay O görevlendirdi. Senin hizmetçin olacağım.
-Hizmetçim mi? Bana kek yapıp kahve mi getireceksin.
+Hayır seni yıkayıp altını temizleyeceğim. Bay o uyarmıştı.
-Altımı temizlemen konusunda mı?
+Hayır aptal. Gerizekalı olman konusunda.
-Siz şu nerden gelmediğini bildiğim yaratıklar artık bana gerizekalı demeyi kesin!
+Neyse konumuza dönelim. Bay O başına gelebileceklerden bahsetti mi?
-Başıma gelebilecek şeyler olduğunu söyledi ama detaya girmedi.
+Tamam o halde. Adım Biz. Sincap değil. Bununla başlayalım. Ben, Sen ve Bay O’nun şekline bürünebilirim. Seni Onlardan korumak için görevlendirildim. Yani hizmetçin derken sana kek ve kahve yapmayacağım.
-Beni Ben, Sen ve Bay O’dan mı koruyacaksın?
+Onlar hakkında sana kimse bir şey bahsetmedi mi? Kahretsin yine bütün sorumluluk üzerimde. Piram şehrini duydun mu peki?
-Hayır. Yani Ben, Sen ve Bay O beni kandırdılar mı?
+Dostum gerçekten algı sorunların var. En son ne zaman doktora gittin? Onlar farklı bir grup. Tanışmak istemeyeceğin cinsten yaratıklar. Yani Ben, Sen ve Bay O değiller. İsimleri Onlar. Bay O bir embesile anlatırmış gibi anlat demişti.
-Peki benden ne istiyorlar.
+Henüz istemiyorlar. Ama seni öğrendiklerinde isteyecekleri şeyler hiç hoşuna gitmeyecek.
-Bay O da seni ben koruyacağım demişti. Sonra neden seni görevlendirdiler.
+Ben bizim alemimizde hizmetçiyim. Ne derlerse onu yaparım.
-Peki Piram nedir?
+Kötü ruhların saklandığı bir yerdir Piram Şehri. Yolunun en son düşmesini isteyeceğin yerdir. Eğer bir gün oraya gitmek zorunda kalırsan tek başınasın demektir.
-Oraya neden gitmek istiyeyim ki?
+Buna kararı kendin verirsin henüz erken ve seni bizden başka kimse bilmiyor.
-Peki bütün bunlar için neden ben seçildim?
+Seçilmek mi. Güldürme beni dostum. Seçilecek en son insan sensin. Eğer şu konumdaysan karın yüzünden. Daha fazlasını anlatmaya yetkim yok. Bunu Bay O ile konuşursunuz. Şimdi ben diğerleri gibi gitmeyeceğim. Artık beraberiz. İnsan içinde de bu kılıkta dolaşamam.
-Ne yani sana kıyafet mi vereyim?
+Evet takım elbise güzel olur. Bana ne kıyafeti verebilirsin kör müsün aptal mı?
-Eee kılıktan kastın nedir?
+İstediğin hayvanın kılığına girebilirim.
-hahaaa cidden mi. Bir jaguar istemişimdir hep.
+Evet dışarda da tasma takıp jaguar dolaştırmak çok normal değil mi? Beni öldüreceksin. Ama pardon ben ölümsüzüm.
-Komik miydi?
+Aptal sorularından iyidir.
-Beni kızdırırsan seni süs köpeği olarak gezdiririm yanımda.
+Tamam patron. Seç bakalım.
-Senin için güzel bi planım var Biz. Sen Tibet Mastifi olacaksın.
+Seni sevmeye başladım dostum.
(Devam Edecek)
Bahattin BERKDİNÇ
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.