- 658 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
ELBİSELER İFFETİNİ YİTİRİNCE
KIZININ BAŞINA gelen olaydan sonra yatağında dört dönen kadın ancak bir saat uyuyabildikten sonra, kızının birlikte olduğu oğlanın kapısında alır soluğu. Kapıyı volkanın annesi açar. Açar açmaz:
- Siz Zehra’nın annesi olmalısınız?
- Evet, ta kendisiyim.
- Buyurun geçin içeri, biz de bugün size gelecektik.
Salona geçtiler, karşılıklı oturdular. Söze Volkanın annesi başladı:
- Yaşanan olayı dün akşam oğlum bize anlattı. Olay dün gündüz saatlerinde ben evde yokken bizim evde olmuş. Sizin kız da benim oğlan da dün okula gitmemişler zaten. Bakın, Volkan Zehra’yı daha önce de birkaç kez eve getirmişti fakat ben Zehra’nın hal ve hareketlerini hiç beğenmemiştim. Bunun üzerine kadının sözünü kesen Tülay Hanım:
- Hanım!.. Ben buraya Zehra ile ilgili düşüncelerinizi öğrenmeye değil, bu konuyu nasıl çözeriz, onu konuşmaya geldim.
- Hanımefendi biliyorum, siz buraya kızınızın namusunu temizlemek niyetiyle, çözüm yolu bulmaya geldiniz. Fakat kızlık zarının iffeti, namusu var da, kalbin, bakışların, ellerin, elbiselerin iffeti namusu yok mu? Sizin kızınız kızlık zarından önce diğer uzuvlarının, hallerinin, hareketlerinin iffetini kaybettiği için bu duruma düştü. Pekâlâ, sizi anlıyorum, bunları evlendirelim diyeceksiniz. Tamam, evlendirelim de bunların evliliği şehvetten ibaret olacak. Bunlar bir yuva kuracak akılda ve düşüncede değiller. Birbirlerinden nefsanî heveslerini aldılar mı, ikisi de evlerine dönecek. Birde çocukları olursa perişaniyet diz boyu. Hem kusura bakmayın ama alan razı, veren razı. Oğlum kızınıza zorla bir şey yapmış değil. Ayrıca oğlumun bir anlık zevk için yaptığı bir hatadan dolayı evlenip de tahsil hayatının yarıda kalmasını istemiyorum. Okulunu bitirsin bir hele, sonra çözümüne bakarız.
- Anlaşıldı, sizinle hukuki yoldan görüşeceğiz. Oğlunuzun hapse girmesi an meselesi bekleyin. Ayağa kalktı. Bu arada volkan odasından çıkıp salona geldi.
- Siz Zehra’nın annesi olmalısınız.
- Volkan sen misin?
- Evet, benim ama çok üzgünüm. Zehra’yı seviyorum. Ne olur bize müsade edin liseyi bitirir bitirmez evlenelim. Okulumu bitirmeden ailem böyle bir şeye izin vermez. Kadın elindeki çantayı ana oğulun kafalarına indirmemek için kendini zor tutuyordu. Bir kelime daha söyleseler de indirsem diye kollarken, içeriye bastonuna dayanarak yürüyen aksakallı bir ihtiyar girdi.
İhtiyar:
- Hoş geldiniz.
- Hiçte hoş bulmadık. Benim sizden hesap sormam lazımken siz üstün çıkmaya çalışıyorsunuz.
- Sakin ol, otur kızım şöyle, otur. Biz ihtiyarların evlatlarımızın evinde bulunmamızın bir nedeni de, ailede yaşanacak kargaşalarda dengeyi bulmak ve dağılmalarını önlemeye çalışmaktır. Yaşanan olay bizim de malumumuz. Bu meseleyi dün akşam uzun uzun konuştuk. Sizin tarafınızı da bizim tarafımızı da düşündük. Annesi, oğlunun okulunu bitirmeden bir yuva kurmasını istemiyor. Bana kalsa evlensinler, lakin annesi diretiyor. Öyle bir asırdayız ki kurtla kuzu yan yana. Ateşle barut yan yana. Aşkı ararken birinin koynundan çıkıp diğerinin koynuna girenleri konu alan diziler evimizin içinde, her akşam karşımızda. Ahlaksızlık meşrulaştı anlayacağınız. Bizim zamanımızda böyle şeylere pek rastlanmazdı. Mektebe giden kızların etekleri neredeyse topuklarına kadardı. O kadar sade giyinirler, öyle edepli hareket ederlerdi ki erkekler de onlara karşı şehvani arzu kolay kolay uyanmazdı. Şimdi ki yeni nesle baktığımdaysa, çok affedersiniz ama apış arasından başka pek bir şey düşünmediklerini, yemekle tuvalet arasında bir hayat sürdüklerini, üretken olmadıklarını görüyorum. Ben 79 yaşındayım, fakat kız olan torunlarıma bakmaya utanıyorum. Ben daha buluğ çağına girmeden önce büyüklerim aklıma: “Zinaya yaklaşmayın.” (İsra, 32) ayetini kazımışlardı. Dikkat ederseniz, “Zina yapmayın” demiyor, “Zinaya yaklaşmayın” diyor. Günümüzdeyse nereye dönsem zina manzarası... Televizyonu açıyorum zina. Belki bir ahbap geçer de sohbet ederiz düşüncesiyle balkona çıkıp şöyle bir gelen geçene bakayım, diyorum gördüklerim rezâlet. Duyduğum tek nakaratsa çocukların ağızlarındaki küfürler. Ben, rahmetli hanımla evlenmeden önce yüzünü bir kere görmüş, baş başa bir kere konuşup anlaşmış ve evlenip 59 sene huzurlu bir ömür sürmüştük. Al işte kızım karşımda. Evlenip boşandığı adamla evlenmeden önce 4 yıl flört etti. “Ondan başkasıyla evlenmem” dedi. Volkan daha ilkokula başlamadan boşandılar.
İFFET ARAYIŞI
YORUMLAR
birden bire bir şirim geldi aklıma .... mini etekldir bizdeki aşklar ... okumanızı tavsiye derim başarılar dilerim