IŞIT HELE IŞIT

• 24 Kasım 2015 Salı 18:04:39

Gariban kendi tarlası olmadığı için hep başkalarının tarlasında ve ekininde çalışmaktan bıkmış, gelecek yıl için Kurudere mevkiinden büyükçe bir tarla kiralayıp kendi ekinini ekmeye karar vermişti.
Başkalarının tarlasında çalışarak edindiği tecrübelerle tarlayı güzelce hazırladı.Ekim zamanı gelince de özene bezene bir güzelce tarlayı ekti.Tohumu ve gübreyi en iyisinden kullanmıştı.Her gece rüyasında tarlayı ve yetişen ekinini görüyor,bir yandanda hayaller kuruyordu.Mahsul çok iyi olacak ve geliri ile oğlunu evlendirecekti.
İlkbaharla birlikte ekin gelişiyor,geliştikçe garibanın yüzü gülüyordu.İlacını,gübresini günü gününe atıyor,hiç bir şeyini eksik etmiyordu.Evden hayli uzakta olmasına rağmen günlük olarak ekini görmeye gidiyordu.Son gördüğü gün ekinin boyu neredeyse kendi boyuna yaklaşmıştı.Komşuların ekinlerinden en az bir karış daha uzundu.Bu da onun mutluluğuna mutluluk katıyordu.
Bir gün akşamdan sonra yağmur yağmaya başlamıştı.Yağmur aheste aheste yağıyor,garibanın yüzü gülüyordu.Daha iki gün önce gübre atmıştı.Ekin bu yağmurun üstüne umduğumdan çok daha iyi olacak inşallah diyordu.Hafiften başlayan yağmur giderek artmaya başlamış,rüzgarında etkisiyle gökyüzünde hareketlenen yağmur bulutlarına elleriyle yön tarif ediyordu"Kurudereye doğru,Kurudereye doğru".Gök gürültüsü ve şimşekler eşliğinde yağmur gece yarısına kadar devam etmişti.Bir ara yağmurun durduğunu gören gariban evde yatamamış "Gidip bir bakayım hele ekin nasıl oldu" diyerek yola çıktı.
Epeyce yürüdükten sonra Kurudereye,ekinin başına varmıştı ki bir şimşek çakmasıyla gördüklerine inanamadı.Yağmur sonunu doluya çevirmiş,koca tarlada bir tane ayakta ekin kalmamıştı.Hepsi hasır gibi yerde yatıyor.Gördüğüne inanamıyor,gördüklerinin bir rüya olması için dua ediyordu ki, bir kere daha şimşek çaktı.Ne yazık ki gördükleri rüya değil gerçekti.Yinede belki yanılmış olabilirim diye düşündü ve bir kere daha görmek istedi,sitem ederek.
Belki bir şimşek daha çakarsa,ışıkları görmeme zarar vermesin diye elini şapkasının kenarına siper eder ve;
Işıt hele ışıt,sıçmış batırmışsın der.