Bir Şaire Mektuplar
Suskunluğumu seninle bozuyorum,
Hani sevgi demiştik ya, olmadı aşk olsun. Biz aşkı başka bildik de şiirlerde güzel, senin deyiminle aşk sinemalarda güzel.. Gerçekte aşk yok desen de, eskiler gibi sevecek yok desen de... eskiler gibi kim aramıza girecek kim seni istemediğine verecek yahut görme diye kim beni uzak diyarlara sürgün edecek... Senden başka aşkla arama kim girebilirdi ki... Ağlama, göz yaşına, yanan kalbine en çok da anlamsız ve derin bir yerde kilitli kalan bana yazık olmasın...
Hani Sevgi demiştik ya, şiirler yağmıştı da biz ıslanmış saçak altı diye kelimelere sığınmıştık, öyle işte sevmiş bulunmuşum, gizli gizli bakmalarını kendime yormuşum...
Gerçek aşklar çetindir, ya kara kış yada kızgın yazlarda gelir... ya çığ altında kalırsın ya da susuzluktan baygın düşersin... biz Sevgi demişken Nisan yağmuruna yakalanmışız meğer... hemen ardından doğan güneşi Aşkın gülen yüzü sanmışız... velev ki saçağı saran sarmaşık dallarına yanlış anlamlar yüklemişiz...
Şimdi sen yaralı ben yaralı demek olmaz, Yâra bile Yârayı açanla bilinir. Biz kimseyi inandıramayız, yaradır bu kanayan demek olmaz...
Sevgi demiştik ya Sevda yolunda iki yolda kalmış kimseyiz hala... içimiz olur mu olmazlarla doluyken biz ya olsa diye ömür biçmişiz hayallerle... Aslında biz o saçak altında hala gökkuşağını izliyoruz, rengarenk açmış bizde aşkla hayranlık içinde bakıyoruz... o güzel kokular yağmurun toprakla buluşmasıymış, türlü çiçeklerin şükür sunağıymış... iyi mi güzel bakan güzel görürmüş, güzellikten ayrılmış bir yol değildi bizim ki... keşke dediğimiz şeylerin hemen ardından başka bi keşkeye yol verdik, keşke yağmura inat gökkuşağına daha yakından baksaydık, uçurum olsa da ucu ucuna gelene değin yürüseydik... keşke uçurumun altında ne var baksaydık... korkularımıza esir düşmeden hayal olduğunu bile bile uçuruma yürüseydik... keşkelerimiz olmasaydı keşke....
Newton un azmi gibi bir azim gerek bu yolda, sevgiye yürüyen sevdayı bulmayı ümit eden kalp her vakıadan sonra bunun hayalkırıklığı değil aksine aşılmış bir engel olduğunun farkındalığına varmayı bilmeli....
Velev ki Seninde engellerini aştığını gördüm, herşeyden önemlisi yapamam dediğin her şeyi yapabilec3ğine şahit oldun... Rüyaydı bunlar dersen eğer düşün ki kalbin acıyı en derinden yaşadı...
Sevgiyi arayan aklına hükmedebilmeli. Akıl nesneyi olduğu gibi göstermez, gözümüzü de yanıltan onun bu çok bilmişliğidir aslında. Akılcı bir insanın başının her tarafında gözü olsa çare yok ki gördüğünde kusur bulamasın...
Hükmün en güzeli Aklın bütün mercilerinde yargılanıp temize çıkan şeydir... biz buna basitçe aşk deriz.
Aşka ulaşmak bu yüzdendir ki delilere (mecnun) mahsustur.
Mavilikler içinde senin aradığın bir aşk ancak ve ancak aklın gözüne gösterdiği bir perdedir... çünkü akıl hayatı sever, hüküm etmeyi sever, aşka ulaşmanı hiç sevebilir mi?
Düşün !
Ademi affettiren şey şüphesiz Düşünerek bulduğu yoldu...Ama ona Düşün emrini veren Kalbindeki Sesti... bulanık akıl uçurum görür sadece, köprüyü gösteren kalple gören gözdür... Kalp gözü denilen şey Aşktan başka nedir?
Düşün!
24 Kasım 2015 saat 10-12 arası
mâşuk
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.