- 770 Okunma
- 1 Yorum
- 1 Beğeni
ÖĞRETMENLER GÜNÜ
“Oku” ilk vahiy değil mi yüce kitabımızda. Şükürler olsun El-Bâri’ den.
İlk öğretmen Cebrail’e, şükürler olsun bana da Cebrail’in mesleğini bahşeden Er-Râfi’ye.
Günlerden Öğretmenler Günü diyorlar, tek bir günle doldurulur mu Cebrail’in mesleği. Kıyamete kadar her an devam ediyor öğretmenin görevi.
Eğitim okulda değil, anne karnında başlar, ilk ders annenin şefkatli nefesi değil mi?
İlk öğretmenleri tarafından yuvada hamuru karılan evlat, okul yollarında şekillenmiyor mu?
Bu kadar kutsal bir görevi olan öğretmenlik mesleği yıllardır bir günle kutlanmıyor mu? Hele ki o bir günü bile çok görenler gözünüze çarpmıyor mu?
Eskiden bu yana sosyal paylaşım sitelerinde Öğretmenler günü ile ilgili paylaşımların çoğunu kendiside öğretmen olanların yaptığı gözümden kaçmıyor. Gariplerim kendi kendilerinin günlerini kutluyorlar.
Olur, olmaz her şeyde profil fotoğraflarını değiştirenler neden öğretmenler gününde değiştirmiyor acaba. Bırakın Marstaki savaş paylaşımlarını, bırakın yardım kampanyalarını, bırakın aşk sözlerini, bırakın siyaset yapmayı. Olanı yılda bir gün öğretmenler için bir paylaşım yapın, gördüğünüz öğretmenin gününü kutlayın. İlla hediye değildir kutlamak, bir tebessümde yetiyor öğretmene. Bir merhaba demek kâfi gelir onun bütün emeklerine.
Üniversitesini bitirmiş bir insan tam on altı yılını öğretmen karşısında geçiriyor. Ve sonrasında 24 Kasım’ın öğretmenler günü olduğunu hatırlamak bile istemiyor.
Tabii ki hatırlayanlar, hal hatır soranlar var, lakin bunca duyarsız da gözünden kaçmıyor insanın.
Hadi, bu bir yıl dönümü olsun, bugünden sonra nefes aldığımız sürece her 24 kasımda mahallemizde, şehrimizde, yolda, otobüste, okulda gördüğümüz herkesin Öğretmenler Gününü kutlayalım. Sosyal paylaşım sitelerinde tüm herkesin fotoğrafı öğretmenlikle ilgili olsun.
Kim olursa olsun, öğretmen olduğunu bildiğimiz tüm Öğretmenlerin ellerinden öpelim.
Bir benimle mi olacak deme, sen değiş, herkesin değiştiğini göreceksin.
Çetin KORKMAZ
YORUMLAR
Sayın Çetin KORKMAZ;
Aslında kimseye söz etmek ya da birilerine gönderme yapmak değil maksadım, özellikle de böyle paylaşım sitelerinde yazdığınız yazının ya da paylaştığınız şiirin pek bir ehemmiyeti yok tecrübelerle sabit.
kim kimin sayfasına bir iki çift güzel söz bırakır, o da onu ziyarete koşa koşa gelir, kaz ve tavuk meselesi yani.
Çoğu kez okumaz bile yazılanı, yani yazı değildir hedef, yazandır. Hele hele böylesi toplumsal ve mesleki duyarlılıkla yazılmış yazılar hep gözden kaçar. Aslında okumak zor gelir ciddi konularda yapılan paylaşımları.
İnsanlara hak vermiyor da değilim, geçmekte olduğumuz kaotik dönemden aklı selim çıkabilmenin yollarından biri de hiç bir konuyu dram haline getirmemek sanki. Duyarsız olduğumdan değil, kanıksamak istemiyorum bu gibi halleri.
Bu vesile ile başta oğlum olmak üzere, kendimden büyüklerin ellerinden küçüklerimin alınlarından öpüyorum...
Gününüz kutlu olsun...