- 804 Okunma
- 3 Yorum
- 0 Beğeni
AŞK VE ÖLÜM
Anlamsız bir aşk,
Nedensiz bir ölüm,
Ve arkasında bir kara kutu bırakan tüm hikayelere...
14 Ocak 2008 Pazartesi
Güneş üzerine düşeni yapmış,yuvasından çıkıp koca dünyayı tüm ihtişamıyla aydınlatmıştı.Soğuk ve karlı bir gündü.Sattler zamandan ödün vermeden tüm normalliğiyle işliyordu.Kimse bilmese de birileri için son saatler geçiyordu.Habersizce ve acımasızca...
Onun için son gündü.O sabah yatağından nasıl kalktığı,kendisini nasıl hissettiği,ölümü düşünüp düşünmediği,aşık olup olmadığı tam bir muammaydı.
Beliki hissetmişti ölümü,belki aklının ucundan bile geçirmemişti.Gençti ve çok güzeldi.Hayalleri,umutları,sevgileri,geleceğe dair planları vardı;belki hepsinden bu sabah vazgeçmişti.Belki de bunlara bu sabah bir yenisini eklemişti.Kimse bilmiyordu.Çünkü son sözünü söylemeden gitmişti.Hesapsız bir kurşun herşeyi bitirmişti.Ardında gözyaşından,üzüntüden çok soru işareti bırakmıştı.Neden böyle bir ölümdü,neden bu kadar erkendi,neden bu kadar sessizdi,neden bu kadar normaldi ve neden bu kadar nedensizdi...
Zeynep Abla...
Yirmi yaşındaydı.Anadolu üniversitesi işletme bölümü öğrencisiydi.Bir erkek kardeşi vardı.Dört kişilik mutlu bir aileye sahipti.Her normal genç kız gibi okuyor ve evde zaman geçiriyordu.Geceleri sönmeyen lambası,telefon görüşmeleri ve balkonda sigara kaçamakları hayatının vazgeçilmezlerindendi.Etrafındaki insanlarca sevilir ve sayılırdı.Anlattıklarına göre arada bir çok sevdiği babasıyla atışır,kardeşiyle oda kavgasına tutuşurdu.Şimdi sadece iki metrekarelik yerle yetiniyordu.Hayatın en büyük gizemi yirmi yaşında ona kendisini tanıtmıştı.
Ölüm...
Ölüm,onu evinin yakınlarındaki bir parkta yakalamıştı.Salıncaklarında sallandığı,piknik yaptığı o parkta öleceğini hiç düşünmüş müydü?Kim bilebilirdi ki...Parka kendisi mi gitmişti yoksa onu oraya ’o’ mu sürüklemişti.’O’ bu güzel genç kızın hayatına son veren,onu çok sevdiğini idaa eden,onun için ölümü göze aldığını söyleyen ve aramızda yaşayan bir azraildi.Adı Kerem’di.Gözünü bile kırpmadan bu kızı tek kurşunla öldürmüştü.
Kimilerince komik,kimilerince acı,kimilerince anlamsız ama kendince haklı gerekçesiyle tetiğe basmış ve adına aşk dediği saplantılarına ölümle son noktayı koymuştu.Aşkı ve ölümü karıştırmıştı.Bundan sonra onun muhasebesi kiminle olur bilinmezdi ama tek gerçek bir ailenin ocağını söndürmüş,bir annenin yaşama sevincini,herşeyini,tek değerli varlığını,el bebek gül bebek büyüttüğü Zenep’ini almıştı ellerinden.Suçu büyüktü.Bundan sonra onu Allah bile ona acımayacaktı.Çünkü o, günahsız bir annenin hakkına el koymuştu.
Bütün bu olanlar geride kalanlara büyük acı veriyordu.Artık o anne hiçbir zaman eskisi gibi gülmeyecek,evinin her tarafında Zeynep’inin kokusunu duyacak,her an büyüyen evlat özlemiyle ölümü dört gözle bekleyekti.Kalp hastası babası, iyileşmenin yollarını aramayacak,kızına kavuşmanın hayalini kuracaktı.Erkek kardeşi,ablasıyla yaptığı tüm kavgalardan vicdan azabı duyacak,eskiden uğruna ablasını karşısına aldığı odaya giremeyecek,ona balkonda kız arkadaşlarıyla yaptığı kavgalarını anlatamayacaktı.
Geride kalanlar için nefesler artık Zeynep’siz alınacaktı...
’Giden gitmiş,olan geride kalanlara olmuş’ cümlesi bu hikayede ne kadarlık paya sahiptiÖdünç aldığı canı teslim ederken neyi düşünmüştü,öldüğüne ne zaman inanmıştı,geridekileri görebilmişi miydi,bu gerçek canını ne kadar yakmıştı,kısa süren hayatına özlem duyuyor muydu ve en önemlisi şimdi mutlu muydu?
Yirmi yıllık kısa ömrüne çok şey sığdırmıştı.Belki de hızlı yaşamıştı ama onun ölümü onun vedası çok acıydı.Keşke olanları anlatabilseydi,keşke arkasında soru işaretleri bırakmasaydı,keşke etrafındakilere dikkat etseydi,keşke ölmek için biraz daha beklesydi,keşke,keşke...
Peki hatası neydi?
Bu hikayede ne kadarlık payı vardı?
Hayatını sonunu getirecek hatalar yapmış mıydı?
Yoksa sessizliği sonunu mu hazırlamıştı?
Bir aşk var mıydı?Tek taraflı mıydı?
Bir aşk varsa bile nasıl bu nokataya gelinmişti?
Kimin hayalleri yıkılmıştı?
Nasıl oluyordu da bir insan ’aşığım’ dediği kişiyi öldürebiliyordu?bu nasıl bir aşktı?Yanlışı kim yapıyordu?
İnsan hayatının bu kadar ucuz olmadığının,aşkın bu olmadığının sorgulanabilmesi dileğiyle... EbruTuran
YORUMLAR
Ebru maalesef sevmekle hoşlanmak hele de genç kızlarımızda karıştırılıyor.Sevmek bu kadar basit mi?Seven insan bırak ölürmeyi zerre kadar kötülük yapar mı sevdiği kişiye...Gerçekten üzüldüm bir psikopata kurban giden kardeşimize mekanı cennet olsun diyorum.
Yaşamınız mutlulukla dolsun...Saygılar...
Bu güzel "ödeve"ben de katılmak istedim.
Doğan Cüceloğlu "bu aşkı" sorgulamakta ve "ya benimsin, ya da kara toğrağın" anlayışının korku kültüründe "hakim" olduğunu anlatmaktadır.
Değerler kültüründe ise "sevgiden" anlaşılan çok farklı ve fazla...
"İletişim Donanımları" adlı kitabı alma ve okuma zamanınız olursa,size çok şey katacaktır diyebilirim.