- 377 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
DOKTORLARA BAK
- Başım ağrıyor.
- Aaa kıyamam, gel bende ağrı kesici var. Geçen biri vermişti, bana iyi geldi, iç hemen.
Nasıl bir diyalog bu? Tanıdık geldi değil mi?
Bu ilaçları hemen köşe başındaki bakkalda da bulabilirsiniz.
Derdim ne bakkallar ne de ilaçlar. Benim derdim yaptığı işi ve yaşadığı hayatı yarım yamalak öğrenen, yaşayan halkımız. Yarım doktor candan eder diye bir şey söylenir değil mi? Bunu bildikleri halde niye hala herkes her şeyden anlar gibi yapıyor. Bırakın kardeşim herkes işini yapsın.
Sabah programlarında yıllardır doktorlar çıkıp anlatıyor da bir tane doktor mezun edebildiler mi? Sanki tıp fakültesi öğrencilerine anlatırcasına maketlerle, anatomi atlaslarıyla yıllardır anlatıp duruyorlar. Sanki anladık, sanki tıp öğrencisiyiz, sanki sizin anlattığınız bir yaraya derman oldu.
Anlata, anlata herkesi paranoyak, hastalık hastası yaptılar. Herkes bende de bundan var, bende de bundan diye, diye hastaneleri doldurdu. Haybeye millete ağrı kesici içirip durdular.
Adam gibi haber anlatan yok, öğretici program arayacak olursan herkes uyuduktan sonra saat 01,00 civarı başlıyor. Sanırım gece bekçileri için hazırlıyorlar programları.
Sokakta düşen bir adam görseler doğru düzgün ilk yardım yapacak insan bulunmaz, ancak on kişi aynı anda 112’yi arar. Yangın olsa 110’u çevirmesini bilmezler ama antibiyotiğin ne işe yaradığını söylerler. Daha olmadı idrar yolları için verilen antibiyotiği bademcikleri iltihaplanınca kullanır. Herkes artık kolesterol, diyabet, ülser, antibiyotik nedir biliyor. Kendilerince tedavisini bile yapıyor.
DOKTORLARA BAK.
Bırakın arkadaş herkes işini yapsın gazete köşelerinden okuduklarınız ve televizyon kanallarından duyduklarınızla tedavi olunmaz. Başkalarını iyi eden ilaçlar sana yaramaz. “Yarım imam dinden, yarım doktor candan edermiş” diye boşuna dememiş atalarımız.
Çetin KORKMAZ
YORUMLAR
Elinize ve duyarlı yüreğinize sağlık kardeşim.
Başımıza musallat olan önemli bir noktaya değinmişsiniz.
Tebrik ve teşekkür ederim.
.......
Size, sadece araştırmalarımın neticesini yazayım; ister inanın ister inanmayın.
TV doktor programları sabah, öğle ikindi yapılır, neden?
Programa katılan veya seyredenler genellikle;
-çalışmayan yaşlı insanlar
-işsiz veya emekli teyzeler ve amcalar,
-çalışmayan evhanımları vs.
mutassıp bir kesimdir.
Peki ne olur sonra?
Her 15 dakikada bir reklam çıkar (ylk. 10 dk, ''telefonla hemen arayınızla başlar'' ve kapanır!)
Ne pazarlanır bu reklamlarda?
-Baş, diş, nezle, grip, öksürükten tutun da; bel, diz, boyun ağrılarına,cilt bakımına vs. iyi geldiği iddia edilen
''sözümona'' tıbbi ürünler, araç-gereç ve ilaçlar!
-Güzellik ve makyaj setleri, kremler, yağlar, boyalar vs..
Faydaları nedir?
Olsa olsa:
%5-10 arası!
Hatta bazı ürünlerin yararı yerine, zararı olduğu bizzat saptanmış ve Almanya'da pazarlanması yasaklanmıştır.
Nerede üretilir bu ürünler?
Çin'de ve insanlık dışı, en kötü çalışma şartlarında!
Bu kadar yarar için, TV seyretmek ve programa katılmak yerine 15 dakika temiz havada yürümek, uzun vadede %20-30 arası fayda sağladığı gibi, bedavadır hem de!
İzleyicilerin % 30-40 gibi bir oranı bu ürünleri aldığı saptanmıştır.
Kar payı:
% 100-200 arası, gerisini siz hesabedin artık.
Sanmayın ki, TV programı yapan hekimler babalarının hayrına çalışır veya Tv kanallından ücretlelerini alırlar.
Hayır hayır!
Satılan ürünlerin kar payına ortaklıkla çalışırlar TV doktorları (komisyon usülü, duruma göre %25-40 arası)
.....................
Sırf bununla da kalsa iyi...
Aynı durum(rezalet!)
dini programlar için de geçerlidir.
(Hocalara sabit asgari bir ödeme yapılır, gerisi kar payı oranıyla prim olarak ödenir!)
Neler pazarlanır?
-Pusulalı, namaz öğreten seccadeler, Kuran okuyan kalemler, yaldızlı Kuran'ı Kerim pazarlandığı gibi
reklam aralarında umre seyahatleri de takdim edilir.
- Bunlar da (Kuran'ı Kerin dahil) Çin'de aynı kötü şartlarda, hatta, baskıdan hatalı çıkan Kuran sayfalarının ayaklar altında gezdiği bir ortamda...!
-Kar payı da, tıbbi ürünler gibidir.
Bu kanallarda güzellik setlerinin örn. 1.199 TL yerine 299,00 kargo dahil satışında kar etmediğini mi düşünüyorsunuz?
Hayır hayır!
299 TL'nin, en az % 25-50 arası halen kar payı olarak satanın cebine kalır!
......
Nereden mi biliyorum bunları?
Beş yıl öncesine kadar benim de (Alman TV kanallarına danışmalık yapan ve Avrupa'da da yayın yapan Türk TV kuruluşlarına hizmet veren) bir reklam şirketim vardı. Başvuruyu değerlendirmek için yaptığım araştıma raporundan ve teklif isteyen kuruluş adına Çin'e yaptığım iş seyahatlerininden işin iç yüzün
öğrenmem mümkün oldu.
Tek bir hizmet vermişliğim yoktur, mesele sadece başvuruda kalmış ve araştırma aşamasının ardından son bulmuştur. Keza; dinimi ve insanımı parayla satanlardan değilim çok şükür. Onlardan da olmayı asla istememişimdir, istemem de!
Makaleniz için sizi yürekten bir kez daha kutlarım.
Saygılar