Bu Yol Nereye Gider ?
Perdeler günle vedalaşırken sonraki seherin endişesiyle ağır ve bîtap bir vedalaşma merasimi vardır yastığın ya da takatsizce düşülen bir minderin başucunda. Öyle ya uyku dünyalık geçici bir ölüm. Ve her gece yaşanılan kaçınılmaz bir vaziyet. Öyle ki uykuda dahi yakamızı terk etmeyen amansız bir illet. Ağustos sıcaklarına inat kaynağı kurumak nedir bilmeyen bulanık bir nehir : " Yarına ne olacak ?" suali.
En gayretli ve disiplinli insanlara makul bir gözle bakıldığında dahi manzara çok vahim. Çünkü koşuşturmalarımız esnasında zamanı israf etmede maymun iştahlı olan bizler sıra kendimizin sağlığına,istirahatine, tefekkürüne gelince cimrilikte kulvarlarımızı korumakta kararlıyız .
Kâinatı keşfetmekte ısrarcı davranırken, hatta teleskobumuzun ulaşabildiği mekânlara aklımızca hükmetmedeki deli cesaretini gösterirken, nereye sürüklendiğimizin farkında mıyız ? İşin garip kısmı şu ki kâinatın henüz denizde damla hükmündeki boyutuna şahit bile değiliz, diye düşünürsek yanlış olmaz. Peki, beşer olarak bizdeki asıl kâinata ne derecede vakıfız? Kâinattaki insanı anlamak güzel bir uğraş ve en tabii çaba, zira âlemlerin halifesi biziz . Öyle diyor bütün semavi kitaplar. Maddi-manevi düşünce dünyamızda bizlere yoldaşlık yapan ve rehberlerimiz olan düşünürlerin yaptığı en iyi iş İnsandaki kâinatın kâşifleri olmaları. Aslında akıl ve kalplerimizin muazzam bir âlemi olduğunu bilmektedirler. İşte o rehberler unuttuğumuzda hatırlatıyor zengin âlemlerimizi. Bir şiirde, nesirde " Sanki zihnimi, kalbimi okumuş." İfadesini dedirten işte o bakış açısıdır.
Ömür denen nehir kurudu kuruyacak, aktığı yollar da çetrefilli . O yollar ne kadar sürer ve sürdükçe bizlerden neler götürür , zamanın sahibi bilir. Bilinen bir hakikat var ki bütün yollar dönüşe çıkar.
YORUMLAR
Pasha_
Kıymetli yorumunuz için teşekkür ederim efendim.
Adım yusuf ziya, edebiyat öğretmeniyim. Hamura asıl tadı veren maya misali yazılarıma kıymetli eleştirilerini katan sizi tanımak isterim.