- 314 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
ENDİŞE
Endişeydi..Aylardır beynini kemiren,rüyalarına kabusu getiren hatta bir aforizmayı bile yerinden oynatacak kadar yoğun yaşıyordu bu hissi.Tanımlamak için aynı bulvarda yaşamak lazımdı.Lakin kelimeler kifayetsiz kalmıştı.Hayatının geri kalan kısmını bu kelimeyi lügatından sonra beyninden ve hatta hayatından çıkarmak istiyordu.Her şey yarım kalmıştı.Her nereye koşsa kilitli kapıların anahtarlarını kaybediyordu.Hiç bir şeyi tamamlayamamanın vermiş olduğu endişeydi .. Doğal afetler hiç kalırdı bu kelimenin yanında.Küçükken abisine meydan okuduğu kırmızı arabaların adedini sayıyordu balkonda.Onuncu araba gelmeden yemeğe çağırırdı annesi.Bu oyununda bile zafere koşar adım yaklaşırken galibiyeti alamadan yarım kalmıştı.Hiç bir zaferi olmamasının yanında bir o kadarda sakar ve patavatsızdı.Aslında dobra olmaktı onun doğrusu ama o bunu da abartmıştı.Artık büyümüştü 25 yaşında olmanın verdiği güvenle yemek yaparken tuzu ya eksi ya da haddinden fazla katar olmuştu.Endişe..Hayatının en büyük yenilgisinin sebebiydi belkide.Artık yolda yürürken çizgilere basmamak yerine inadında basıyordu.Halı desenlerinin çizgilerini unutmak için gözleri kapalı yürüyordu çoğu zaman.Okula giderken yürüdüğü o caddenin kapı sayısını birbiriyle toplayıp çıkarmamak için sıfırıncı kapı diye kandırıyordu kendini.Çünkü o yenik düşmüştü artık.Çünkü tamamlamak için elini uzattığı her şeyi kaybetmişti.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.