- 578 Okunma
- 5 Yorum
- 0 Beğeni
TAŞERON İŞÇİLER PARAMPARÇA
TAŞERON İŞÇİLER PARAMPARÇA
Taşerona kadro olayını şu anda tüm Türkiye merakla bekliyor... Acaba ne olacak? Kafalar karışık... Hükümet Asli iş, yardımcı iş diye kadro alımında ayrımcılık yapacak mı?
Şu ana kadar taşeron yasasından anladığım şudur; temizlik, güvenlik, yemekhane personeli kadroya geçemiyor. Bunun dışındakiler Asli İş olarak kadro alabiliyor.
Şu ana kadar anlamadığım nokta da şu; Devlet kamuda çalışan taşeron işçiler ile arasına neden sadece muhasebe görevi gören müteahhit firmalari koyar. Müteahhit firma devreden çıksa kamuda çalışan taşeron kadrolu gibi maaş alacak. Esasında..
Hem neden böyle bir ayrım yapılıyor aklım almıyor. Bir gün yemek yapılmasa o yerdeki işçiler memurlar ne yer ne içer. Bir gün temizlik yapılmazsa o yerdeki binanın temizliği ne olur. Bir gün güvenlik olmasa o bölgedeki kamu kurumları ne kadar güvenli olur.
Ayrıca kamu taşeronu olarak çalışan bir dünya da fakülte mezunu olanlar var. Türkiye şartlarında iş bulamayan üniversitelilerde kamuda taşeron işçi olarak çalışıyor. Tabi onları hesaba katan yok.
Zor bir imtihan ile karşı karşıya devlet. Ya adaletli olacak, ayrım yapmadan tüm kamu taşeronlarını kadroya alacak, ya da asli-yardimcı demeden 2-3 yıl çalışmış olma şartı getirecek.
Aksi halde bir dünya mahkemeler açılır bu taşeron olayı işin içinden çıkılmaz hal alır. Ne demişler; Biri yer biri bakar, kıyamet ondan kopar.
YORUMLAR
İlle de iyilik yapmak istiyorsa hükümet, özel sektörde inim inim inleyen, resmen köle gibi çalışan, hiçbir sosyal hakkı olmayan, can güvenliği bulunmayan taşeron işçilere el atsın. Çünkü az paraya çok iş yapan onlar. Kamudaki taşeron işçiler paşalar gibi, hiç merak etmeyin. Bir maaşları az. Araya kırk tane adam sokup o işe girene kadar herkes o maaşa razı geliyor. İşe kapağı attıktan sonra başlıyorlar söylenmeye. Tepeden inmeler, sanki okul okumuş da, sınav kazanmış da gelmişler.
Özel sektör kurtarılmalı. Gerisi boş. Hükümet kamuda çalışana kadro verir, özelde çalışan yüzbinlerce taşeronu kaderine terk ederse hayal kırıklığı...
1-Devlet artık asli işine dönmeli, adaletli, adam-firma-parti-yandaş-candaş kayırmadan yasal denetim yapmalı.
A-mamul yemek işini devlet -kamu personeli kotaramaz, eğer kotarsa idi askeriyemiz bu işi başarırdı ki disiplinin en üst seviyede olduğu yer devlet kurumu olarak tsk. tsk bile mamul yemek işini özel firmalara yaptırmayı seçti ise olaya biraz daha derinlemesine bakmak gerekir. eskiden askeriyede çıkan yemeklerin içinden nelerin çıktığını, sulu yemeklerin nasıl bir halde servis edildiği, görüntüsünden, kokusundan, temizliğinden ve lezzetsiz oluşuyla yemeklerin yenilmediğini ve büyük bölümün israf olduğu bilmeniz gerekir.
özel firmalar işin içine girince yemeklerin tadı geldi. yemeklere kalite geldi. eski memurlardan dinleyin yemeklik malzeme ambarların ne halde olduğunu..israfın nerelere vardığını...
burada da yapılması gereken tek şey, denetimin kuruma bırakılmaması, yani denetimi- muayeneyi askeri veya ilgili daire personeli değil, tarım ve gıda bakanlığı ile sağlık bakanlığının türkiye çapında organize edeceği bir birim bakacak.
aşçı, servis elemanı, bulaşıkçı gibi taşeron firma işçilerinin hakları da hakkıyla verilirse devlet kurumlarındaki yemek işi çözülür.
B- Özel güvenlik ise tamamen bir garabet, ne olduğu belli değil, nasıl okullarımızda üniversitelerimizde sadece diploma vermek için eğitim veriliyorsa, güvenlik personellerine de özel güvenlik belgesi sadece belge olsun diye veriliyor. kimse kimseyi kandırmasın. özel güvenlik işinin geleceği yok. gece bekçiliği kalktı değil mi devlette, gece bekçiliği gibi yeni bir birim kurulacak emmiyet genel müdürlüğünde ve bu personelin görevi sadece ihtiyacı olan kurum ve kurulaşlara personel görevlendirmek olacak. bu birimdeki perosnele başka angarya iş yüklenmeyecek...başka türlü işin içinden çıkamayız.
ünilerdeki özel güvenliklerin kraldan çok kralcı ve çoğu da eğitimsiz, öğrenciye düşman, başa bela, sorunlu, ipsiz sapsız olarak gören, kız öğrencileri ister istemez rahatsız eden tipler...
diğer kurumlardaki özel güvenliklerin işi ise ekseri santarle bakmak, boş boş volta atmak, kapı önünde kapısını bile açmaktan aciz makam ehline şirin gözükmek....
c- eğer devlet temizlik işini öncelikle hastanelerde başarabilseydi kadrolu personeliyle zaten taşerona gerek kalmazdı. dediğim gibi taşeron personelin çoğu siyasi torpilli, veya kamu personellerinin yakından uzaktan tanıdıkları, her ne kadar şartnamelerde kamu çalışanının yakınları çalışamaz dese de bu kurallar bir çok yerde deliniyor, kalbura dönüyor şartnameler...
d-veri hazırlama personellerinin de kpps şartıyla atanması yapılabilir. kpss olmadan kadroya alınacak olurlarsa devletin çivisi çıkar. 3 yıl çalışmış, 5 yıl çalışmış böyle şart hukuki olarak konulamaz. ben yaptım oldu ile yapılan tüm işlemler devletin personel rejiminin köküne dinamit koymaktır.
e- ziyaretçi danışma, devletin okullarında sekreterlik denen bir bölüm var, bu sekreterliğin türlü branşlarda da bildiğim kadarıyla (tıbbi sekreterlik gibi) yan dalları da var. liyakat arayacaksak her şeyde arayacağız...
bu iş öyle ben kadroya aldım ile olacak bir iş değil.
ve devlet hepimizin devleti ise ve devleti ayakta tutan da 20 küsür bakanlık ve bu bakanlıklarda çalışanlar ise ince ele sık doku, 657 yi de değiştir, iiş güvencesini kaldır ancak iş güvencesini siyasilerin ve siyasilere yalakalık yapan atanmışların iki dudağı arasına bırakma... sadece bu iş için iş güvencesinin kaldırılabilmesi için veya işini yapmayan personelin cezalandırılması için ayrıca bir mahkeme sistemi kurulmalı. şimdiki yasadaki cezalar ceza değil, şimdiki yasada zaten ödüllendirme dıdısının dıdısı...
TAŞERON MESELESİNİ ALDI BAŞINI GİTTİ, DOĞRU...
ÇOĞU YERDE KURUM VE KURULUŞTA EVET ARAYA MÜTAAHHİT SOKULUYOR VE MÜTEAHHİTLER SADECE HAKEDİŞ İMZALAMADA, FATURA KESMEDE VAR, BİR DE İHALE GÜNLERİ ÇANTACILIK YAPMADA...
BİR YÖNTEM DE ŞU OLABİLİR,
YARDIMCI HİZMETLERDEKİ TÜM PERSONELİ İŞ VE İŞÇİ BULMA KURUMU YÖNLENDİRİR İHTİYACI OLAN KURUM VE KURULUŞLARA İHALE OLAYI DA ORTADAN KALKAR. EN AKILLI ÇÖZÜM BU BENCE... ANCAK İŞ VE İŞÇİ BULMA KURUMUNUN DA ALT VE ÜST YAPISI PERSONEL DURUMU, TEKNOLOJİ DURUMU GÜÇLENDİRİLMELİ...
ŞU PERSONEL SİSTEMİNİ BENİM ELİME VERSELER, 1 YA DA 2 SENELİK BİR ÇALIŞMAYLA TEREYAĞINDAN KIL ÇEKER GİBİ ÇÖZERİM DİYOR MUŞUM;)
BU DEVLET BU SİSTEM, BU PERSONEL REJİMİ VE BU ALIM SATIM SİSTEMİYLE İYİ AYAKTA KALABİLİYOR YİNE DE...
LAKİN BU İŞ AKP'NİN TEK BAŞINA KOTARABİLECEĞİ BİR İŞ DEĞİL...
AKP YE KALSA REJİM BAŞTAN AŞAĞI DEĞİŞECEK, HAKLI MI, HAKLI...
ANCAK BU DEĞİŞİMİ AKP'NİN YAPACAK OLMASI BU MİLLET İÇİN EN KÖTÜ SENARYO...
RABBİM BU MİLLETE ACISIN, İNSANIMIZIN YAR VE YARDIMCISI OLSUN...
YA ÖNÜMÜZDEKİ YÜZYILDA BİZDE VARIZ DİYECEĞİZ YA DA 25 YILA KALMAZ DEVLET MEVLET KALMAYACAK, 1402 ANKARA SAVAŞI SONRASI GİBİ KİM KİME DUM DUMA...
SAYGILARIMLA...
Sosyal adaletimizim (sosyal ve adalet demek caizse şayet) en büyük yüzkarası, ''taşeron'' adı altında işçi kesiminin devtlet tarafından, aracı firmalara peşkeş çekilip, haklarının yenilmesi. Devlet buna şimdiye kadar çözüm getirmemişse, en büyük kusuru etmiş sayılır.
Türkiye'de toplumsal huzur ve barışın gelmesine en büyük engellerden biri de bu.
Anlamlı bir makale. Tebrikler, teşekkürler.
Saygı ve selamlar