- 2092 Okunma
- 20 Yorum
- 7 Beğeni
Kansere Ben Gülümsedim
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
Işıklarla dolu odaya girmeden önce söylemişlerdi ameliyatın yaklaşık on beş saat süreceğini. Ayrıca ameliyat sonrası uzun süre yoğun bakımdan çıkamayacağımdan da haberim vardı.
Hem eşimin hem oğlumun doktor oluşu nedeniyle erken tanı konmuş olması benim için hayati nitelikte bir şanstı. Böylece hastalık ya da benim tabirimle canavar, çok ileri seviyelere ulaşamadan kıskıvrak yakalanmıştı. Ameliyat sonrası kemoterapi alacağımın ve ne kadar acı çekeceğimin bilincinde olmama rağmen, umudun verdiği mutluluğu yüreğimde fazlasıyla hissedebiliyordum.
İzmir de ameliyat olmamı uygun gördüler. Yerin önemi yoktu; kabul ettim hemen.
Eşim, kızım ve iki oğlumla beraber gittik hastaneye. Ön hazırlıklar birkaç gün devam etti. Bu arada ben de boş durmuyor, ameliyat ve canavarla ilgili videoları bulup izliyordum internetten. Her defasında doktor olan oğlum karşı çıkıyordu izlememe; ama engelde olamıyordu tabii. Çağ teknoloji çağıydı.
Keşke de izlemeseydim. İzledikçe korkuyor, başaramayacağımı düşünüyordum.
Nihayet ameliyat günü geldi çattı. Eşim ve çocuklarımın gözlerinde yaşlar, bende ise sadece tebessüm vardı. İçimden, “Hala beni tanıyamamışlar” diye geçiriyor, için için de gülüyordum. Küçük oğlum ellerini açmış, bildiği tüm duaları gözyaşları içinde okuyup Allah’a yalvarıyordu. Diğerleri de farksızdı. Gözlerinden hüzün okunuyordu.
Oğluma “Küçük” dediğime bakmayın sakın; çünkü o evli ve dünyalar tatlısı iki yaşında bir kız babası avukattır. Anne olarak benim gözümde ise hala bir çocuk…
Vücudum bir baştan bir başa açılacaktı. Masaya alındım ve doktorlarla sohbete başladım. Bir yandan da herkes bedenime bir şeyler takıyordu. Ameliyat öncesi son hatırladığım şey; artık ne söylemişsem, hepsinin birden attığı kahkaha idi.
Öldüğümü düşünerek garip bir şekilde gözlerimi aralamaya çalıştım. Neler olduğunu hatırlamaya çalışıyordum. Ortalık beyaz ve parlaktı. Ellerimi oynatmak istedim; kıpırdamadı. Ayaklarımı denedim; yoklardı. Ağzımı açmak istedim; dilimle damağım arasında bir şeyler vardı; açamadım. Hissedemiyordum kendimi. Gözlerimi sıkıca yumup ölümü kabullendim. Ya cennetteydim ya da cehennemde… Nasıl olsa birazdan anlardım. Ya cennet melekleri gelecekti ya da cehennem zebanileri. Görecektim her iki tarafında kaç bucak olduğunu.
Aradan ne kadar zaman geçti bilmiyorum, yanımda birilerinin homurdandığını hissettim. Dilimle damağım arasına konulan şeyden konuşamıyor, korkudan gözlerimi açamıyordum. Başucumdaki her kimse bir anda ağzımdan içeri bir şey soktu. Ciğerlerime kadar hissettim acısını o an. “Tamam” dedim, “Cehennemdeyim ve azap görmeye başladım”. Etrafıma baktım; ateş yoktu. Oysa hep “Ateş var” demişlerdi cehennemde. Acaba ne zaman yakmaya başlayacaklardı ki?
Yine o garip homurtular ve ardından derin bir sessizlik… Korkmasam biraz gözlerimi aralayacaktım; ama korkum müsaade etmiyordu ki. Sesimi çıkarmaya çalışsam da sadece başkalarının garip homurtuları geliyordu. Ellerim, kollarım zaten yoktu.
Ne kadar zaman geçti bilmiyorum. Sadece bekliyordum cehennem zebanilerini.
Garip bir sesle kendime gelir gibi oldum. Dinleyince kendi homurtum olduğunu anladım. Konuşamıyordum. Üzerime bir cesaret geldi birden. Hafifçe gözlerimi aralamaya çabaladım. Başarıyordum sanki… Çok kuvvetli bembeyaz bir ışık kapladı her yanı. Biraz daha gayret etmeye başladım. Görüyordum artık.
Karşımdaki oğlumdu. Gözlerinden tanıdım hemen. Ölen ben değil de oğlum mu yoksa? Nur inmiş yüzüne işte. Demek ki ben rüya görmüşüm. Aman Allahım! Oğlummuş ölen… Ah benim talihsiz başım! Gözlerimden istemsizce iniyordu gözyaşlarım. Ağladıkça vücudum sarsılıyor, daha çok acı çekiyordum. Sadece ağlayabiliyordum. Beynimin içine bütün düşüncelerim hapsolmuştu. Oğlumla beraber ben de mi ölmüştüm?
Oğlumun, canım oğlumun sesi ile kendime geliyormuşum meğer. Nerede olduğumu düşündüm. Anlamıştım artık. Cehennemde değil, yoğun bakımdaymışım…
-Anne! Anne bak kendine geliyorsun. Hadi biraz daha gayret, biraz daha arala gözlerini. Ağzındaki korumayı çıkarıyorum şimdi.
Oğlumun sesi ile biraz daha sakinleşip gözlerimi daha bir cesaretle açmaya çalışıyordum. Ölmemişiz! Ağzıma konan, dilimi yutmamamı sağlayan koruma yavaşça çıkarılıyordu. Daha rahat nefes almaya başlamıştım sanki.
-Anne ameliyatın çok başarılı geçti. Beş gündür yoğun bakımdaydın.
Şimdi anlamıştım durumumu daha net olarak. Neler yaşamıştım o beş gün içinde kim bilir? Beynimden ne düşünceler geçmişti?
Oğluma gülümsedim…
-Şükür kurtuldum oğlum…
Yazarın notu: Uzun bir süredir göremediğim çocuklarımın öğretmeniyle bugün görüştük. Eski neşesinden ve güzelliğinden hiçbir şey kaybetmemişti. Merakla dinledim kanser ve ameliyat öyküsünü. Ben ona moral ve destek vermek için gitmiştim; ama o beni capcanlı ve hayata gülen gözlerle karşıladı. Başına gelmedikçe hiçbir şeyi bilemezmişsin meğer. “Benim başıma gelmez, ben hiç bilmeyeceğim” diyemezmişsin. İnsanız ve her şey bizler için. “Kanser bana değil, ben kansere gülümsedim. Tıpkı hayata gülümsediğim gibi” sözlerini hiç unutamam.
Yıllar önce çocuklarıma ders vermişti. Bugün de ben hayat dersi aldım ondan.
Gülhun ERTİLAV
YORUMLAR
Geçmiş olsun canım, tesadüfen gördüm yazını, başlığı birden yüreğimi sızlattı. O illet hastalık annemi de o kervana kattı. Hatırlamak bile acı veriyor.
İyi olmana çok sevindim, Rabb'im seni ailene sevenlerine bağışlamış şükür ki.
Hüzünle başlayana sevinçle biten hayat serüveni, her şey biz insanlar için ne yazık ki, acısıyla tatlısıyla bir ömrü tüketiyoruz. Allah her şeyin hayırlısını versin cümlemize inşallah
Yüreğin dert görmesin, dilerim bu son olsun
Sevgilerimi selamlarımı yolluyorum
Şen ve esen ķal canım ömür boyu...
* * *
su_misali(Gülhun Ertilav)
Allah razı olsun canım
teşekkür ederim
sevgiler
yazının sonunda ben de oh şükür dedim...
büyük geçmiş olsun Gülhun arkadaşım...
Rabbim cümlemizden uzak tutsun o illeti...
sevgiyle...
su_misali(Gülhun Ertilav)
Allah kimseye dermansız dert vermesin inşallah
teşekkür ederim sevgili arkadaşım
Ah bu acımasız hayat.İnsanın başına ne işler açıyor?
Okuyunca yaşadığım rahatsızlıklar ve geçirdiğim o ağır ameliyatlar,
sonra gittiğim terapiler geldi.
Allah iyiliğini ve sağlığını versin.Geçmişi tekrar yaşadık sayılır.
Selamlarımla..
su_misali(Gülhun Ertilav)
Mevlam bir daha yaşatmasın inşallah Kemal Bey
teşekkür ederim değerli yorum için
saygılar
Kimse gerçekten yaşamadan bilemez çekilen korkuyu, üzüntüleri, acıları.
Dilerim kimse de yaşamasın. Yaşayarak tecrübelenmesin. Ama hayat bu
ne zaman başımıza ne gelir bilemiyoruz işte. Siz çok güzel vermişsiniz mücadelenizi
O illete gülümseyerek de koydunuz noktanızı.
Sağlıklı, huzurlu nice yaşlarınız olsun.
Sevgiler,
su_misali(Gülhun Ertilav)
Allah kimselere yaşatmasın inşallah
teşekkürler Billur Hanım
sevgiler
su_misali(Gülhun Ertilav)
Bahri Hocam çok teşekkür ederim
değerliydi yorumunuz
saygı ve hürmetlerimle
Çok geçmiş olsun.Ne mutlu size ki;bu illeti gülümseyerek yenmişsiniz.Ne mutlu size ki;gülümsemeyi öğreten bir dost bulmuşsunuz.
su_misali(Gülhun Ertilav)
çok teşekkür ederim Ayşe Hanım
yorumunuz kıymetliydi
sevgilerimle
Değerli hocam çok geçmiş olsun. Paylaşımınız vesilesiyle tebrik ediyorum efendim.
Sevgiler, saygılar hocam...
su_misali(Gülhun Ertilav)
çok teşekkür ederim Gülüm Hanım
saygı ve sevgiler
Güzel bir hikaye.
Çok sevindim ameliyatın başarılı geçmesine.
O kadar sıcak, o kadar candan anlatmışsınız ki olayı,
o öğretmen hanımın ailesinden biri imiş gibi hissettik kendimizi.
heyecanlandık, telaşlandık ve güzel finale sevindik.
Ne demeli?
Allah, kimsenin başına vermesin o musibeti.
Kutluyorum sizi bu güzel hikayenizden ve dostunuza verdiğiniz destekten dolayı.
su_misali(Gülhun Ertilav)
çok teşekkür ederim değerli kalem dostum
değerliydi yorumunuz
saygılar her dem
gülümsemek bir çok hastalığın ve mutsuzlukla baş etmenin en kısa ve en işe yarar yolu' ve ben buna sevginin gücü diyorum; o güç ki yalnızca ' merhameti sonsuz olan yüce 'Rabbimin marifet ve lütfu ''
tekrar geçmiş olsun der tüm hastalara acil' şifalar dilerim.
tebrik ve selamlar.
su_misali(Gülhun Ertilav)
"sevginin gücü" dünya sevgi üzerine kurulu
çok teşekkür ederim kıymetli yorumunuz için
selam ve sevgiler
Ölmeyi bile bile yaşamak ...Az ötemizde ölümün soğuk nefesini içimize çeke çeke ona koşuyoruz. Hayat bilgisi birazda yaşadıklarımız.
Evet-her şey bitti ve buraya kadar - cümlesini kurduğumuzda bedenimizden bağımsız aklımız dilimizin aracılığıyla itirafını sunar dünyaya ! Öldüm mü, öldük mü ?
Aslında yaşadığımız hayat an' ...an'ımızı dolduran ve ardımızda kalan tek şey 'sevgi' belki de çürümeye yüz tutacak bedenimizi en iyi şekilde temizleyecek sözcüktür...
Bence sizi hayata bağlayan ardınızda biriktirdiğiniz sevgi... En gerekli ve en pahalı ilaç...,,
Yazınızı okurken annemi ameliyata gönderdiğim an'ları yaşadım bende...Hayatın bir yanı insanları aynı duyguda birleştiriyor. Ve empati sayesinde acılar paylaşılabiliyor.
Çok geçmiş olsun...
saygılar
su_misali(Gülhun Ertilav)
ölmeyi yaşamak, yada beynimize hapsolmak, sanırım ölmek daha kolay beyne hapsolmaktan
teşekkür ederim efendim, değerli yorumunuz için
saygılarımla
su_misali(Gülhun Ertilav)
teşekkür ederim Kemal Bey
değerli yorumunuz için
saygılar her dem
Gülhun Hanım,Geçmiş olsun İyi ki yazı güne geldi de haberimiz oldu.Ne kadar acı ve heyecan
çekmişsiniz.Çok şükür sonuç iyi.O kadar güzel dile getirmişsiniz ki yaşananları.Aynı duygularla ben de
titredim.Eşinizin ve çocuklarınızın sevgi ve ilgisi size direnç vermiş.
Çok şükür Allah sizi sevenlerinize bağışlamış.
.Allah'a emanet olun.Selam sevgiler
su_misali(Gülhun Ertilav)
Ülkü Hocam çok teşekkür ederim
Mevlam tüm hastalara acil şifa versin inşallah
selam ve saygılarımla
iyileşmenize çok sevindim
cenabı HAK evlatlarınıza bağışlasın sizi
başarılarınızın devamını dilerim
su_misali(Gülhun Ertilav)
cümle hastalara şifa versin Rabbim
yoruma teşekkürler
sevgiler
Beş kere girdim o ameliyatlara, yoğun bakımlarda ecelle cebelleştim ama öldürmeyen Allah öldürmüyor işte.
Beni hayata bağlayan dualarıma olan güvencimdi. "Çocuklarım çok küçük, ne olur onları öksüz bırakma Allah'ım." diye çok yalvarmıştım. Rabbimin kabul ettiğine de yürekten inanmıştım. Hamdolsun.
Böyle ölümü yakından hissetmek insanın hayat görüşünü epey değiştiriyor. Olumlu yönde tabi.
Nerede varsa tüm hastalara acil şifalar diliyorum.
Güne gelmesini kutluyor, sevgilerimi bırakıyorum sayfanıza.
su_misali(Gülhun Ertilav)
Mücalla Hanım size de büyük geçmiş olsun, Allah sevdiklerinize bağışlasın inşallah
Allaha tevekkül, her zaman inancım bu
değerliydi yorumunuz, teşekkür ediyorum
sevgilerimle
Mücella Pakdemir
Rabbim cümlemizi sevdiklerine bağışlasın. Sevgimle.
Yine çok çok güzel bir eser... Her zamanki tadında...
Ve biliyor musun öykü kalemi sana yakışıyor Gülhun.
Hastalıklar, ameliyatlar, sağlıklar, sağlıksızlıklar...
Biliyorsun bunların hepsini yaşadım. Bazen kısa kısa pasajlarla aktarmaya çabaladım; ama fazlasına elim varmadı. Mutlu olduğum tek konu; yaşama sevincimi, hayata sadakatimi hiç kaybetmedim.
Bahsettiğin kişi belli ki kurgu değil ve gerçekten yaşayan biri... Ona da Allah'tan sağlıklı ve huzurlu günler diliyorum...
Son sözlerim ise; şiir kadar da öykücü ve deneme yazılarının ustasısın.
Devam et lütfen...
Tebriklerimle...
su_misali(Gülhun Ertilav)
Turgay hocam öncelikle değerli yorumunuz için çok teşekkür ederim
Sağlığın çok büyük bir hazine olduğunu, bugün geçirdiğim küçük operasyon sonucu daha iyi anladım. Lokal anestezi ile olmasını özellikle ısrar ettim, yoksa aynı şeyleri yaşamak......
saygı ve hürmetlerimle her dem
su_misali(Gülhun Ertilav)
size de çok çok geçmiş olsun
Rabbim kimseyi zorda bırakmasın
teşekkürler yoruma
sevgiler
su_misali(Gülhun Ertilav)
teşekkür ederim
saygılar
Sevgi güzeldir Sn. Ertival. Anladığım kadarı ile çok sevilen birisiniz. Zaten hayattaki en önemli şey de sevgidir.Gerisi hikâye...
Şimdi size yazacağım kısa öyküyü daha önce de yazmıştım ama belki gözünüzden kaçmış olabilir diye özellikle size yazmak istiyorum.
Bundan yıllar önceydi. Çok sevdiğim bir aileyi trafik kazasında kaybettik. Arkalarından ağlamaktan ve dua etmekten başka elimizden hiç bir şey gelmiyordu. Öyle çok ağlıyorduk ki... Bunu onların arkasından dua eden hoca da fark etmiş olacak ki; okuduğu duaları bitirdikten sonra gitmeye başlayan kişilere baktı:
Durun dedi. Herkesi durdurdu. (Efendi bir adamdı, nur yüzlü.)
-Bilir misiniz, anne rahmine düştüğümüz anda güzelliğimiz bellidir efendiler.
Hepimiz birbirimize baktık. Saçma geldi tabi. Devam etti sözlerine.
-Kaşımız, gözümüz, burnumuz, kulağımız, el - ayak parmaklarımıza kadar bellidir. Hatta bilir misiniz efendiler? Dünya'da alacağımız soluk bile bellidir. Ne bir nefes fazla, ne bir eksiktir. O yüzden boşuna ağlamayınız kazaymış, kansermiş falan filan diye. Cenab-ı Allah size o soluğu nasip ettiyse etmiştir.
Cennetleri için dua edin yeter. Şimdi gidebilirsiniz.
*
Geçmiş olsun.
su_misali(Gülhun Ertilav)
kadere inanırım sayın yazarım
verdiğiniz misal de çok güzeldi
teşekkür ediyorum değerli yoruma
sevgilerimle
Ne kadar yakınız o perde ile,
Bir bakmışsın ölmüşsün.
Anlatırlardı orası şöyle böyle,
Şaşkın bakışlarla Beyoğlu'nu ilk gören köylü gibi.
Tebrik ederim saygılarımla.
su_misali(Gülhun Ertilav)
her şey an meselesi, benim başıma gelmez demek saçma
değerliydi yorumunuz Hasan Bey teşekkürler
saygılar
Öldüğümü düşünerek garip bir şekilde gözlerimi aralamaya çalıştım. Neler olduğunu hatırlamaya çalışıyordum. Ortalık beyaz ve parlaktı. Ellerimi oynatmak istedim; kıpırdamadı. Ayaklarımı denedim; yoklardı. Ağzımı açmak istedim; dilimle damağım arasında bir şeyler vardı; açamadım.
okurken hastanenin kokusunu beyazlığını yoğun bakımdaki hemşirelerin ayak seslerini duyar gibiydim.... ustaca.... yazılmış muhteşem bir yazı ....duyarlı yüreğini kutluyorum dost en derin saygılarımla...
su_misali(Gülhun Ertilav)
teşekkür ederim değerli ağabeyim
saygı ve hürmetler her dem