- 418 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
YEN (YİYİN) GADASINI ALDIKLARIM YEN
Vaktiyle bizim Avşar köylerinden birinde (Köy adı bende saklıdır) bir keşif olayı yaşanır. Keşif, bir arazi anlaşmazlığı yada bir dava için yerinde görmek amacıyla yapılan bir uygulamadır. Olayın önemine göre bir hakim yada görevlendirdiği bir görevli tarafından yapılan keşif davanın gidişatında etkili olabilir. Gelelim konumuza;
Anlatacağım keşif olayına ilçede görevli hakim bizzat kendisi gelir. Hakimin köye keşif için geleceğini önceden öğrenen köyün muhtarı hanımına der ki;
-Köyümüze kırk yılda bir hakim geliyor, aman gözünü seveyim yüzümü kara çıkarma (beni mahçup etme) şöyle hakime yakışır bir sofra hazırla, bolca yemek yap.
-Aman herif sen heç merak etme, ben seni heç mahçup eder miyim?
Keşif günü hakim, zabıt katibi, birkaç jandarma bir jip ile gelirler. Muhtar onları karşılar, keşif mahalline giderler. İşlerin bitmesi öğle vaktini bulur. İşi bitirirler, jipe binip gidecekleri zaman muhtar der ki;
-Hakim bey, buyurun bir öğle yemeği yiyelim. Hakim, teşekkür ederiz, biz gidelim derse de muhtar israr eder ve hakim de kabul etmek zorunda kalır, muhtarın evine gelirler. Bu arada muhtar da keşif mahallinde olduğu için hanımın ne pişirdiğinden haberi yoktur.
Sofra kurulur, adambaşı bir tabak, bolca yufka, birazda kömbe sofraya konur, peşinden sıcacık bir tooga çorbası (şimdilerde yayla çorbası diyorlar) gelir, tabakların dolusu. Sofradakiler iyice acıkmışlar olmalı ki, hepside kısa sürede bitiriverirler toogayı.
Muhtar sofradan kalkmak ayıp olur düşüncesiyle hanıma seslenir;
-Hanııım, çorbalar bitti, yemek getir der.Sofradakiler yemek beklerken hanım hemen büyük bir tas ile yine tooga getirir, tabaklara doldurur. Tabii ki bu sefer önceki gibi çabuk bitirilmez, ama ayıp olacağı endişesiyle bitirirler. Bu arada başka bir yemek beklerken ikinci tabak toogayı yemek zorunda kalan hakim, sanki beklediğimi bulamadım dercesine, biraz da şaka olsun düşüncesiyle;
-Yenge, ellerine sağlık, çorba çok güzel olmuş, daha yokmuydu der. Hanım biraz sonra elinde yine büyük bir tas tooga ile gelir, onlara hiç sormadan tabaklara doldururken der ki;
-Yen (yiyin) gadasını aldıklarım yen, Telli’nin oğlunun (muhtarın) evinde ne yok ki?
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.