- 338 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
EYLÜL
Bir eylül sabahı hayallerimin şehrine geldim umutla. O heyecanı hala yaşarım o sabahı düşündüğümde. Tarih kokan binanın etrafını dolaşıp arka tarafa geçtiğimde nefis güzel bir bahçe karşıladı beni. O bahçenin ne hatıralar yaşatacağını biraz da hissederek geçtim oradan.
Benimle aynı heyecanı yaşayan arkadaşlarımla tanıştım sonra . Işıl ışıl bakan gözler birbirine merakla bakıyordu. O’nu gördüm uzaktan. Sert bakışlı, mağrur kara yağız delikanlım da bana bakıyormuş meğer. Neşeli , yüzü heyecandan pırıl pırıl bu kıza sert bakışlar belki de sus ihtarıydı bilemedim. O ilk günden sonra ne zaman başımı çevirsem O’nu gördüm. Her seferinde kalbimi çarptırmayı nasıl başarıyordu bilmiyorum. Sonra yeni arkadaşlıklar kuruldu, yeni dostluklar.. O hep uzaktan izledi beni. Merak ederdim ne düşündüğünü ama soramazdım.
Sonra nasıl olduysa artık her etkinlikte, her başarılı çalışmada ekip arkadaşı oluvermiştik. Bir defasında derste şiir okumuştu kulağıma sessizce belki anlamamı bekleyerek. Ama daha önce hiç böyle duygular yaşamadım ki bileyim gönlünü açtığını kendince... Ben anlayamadım o anlatamadı ve o güzelim yıllar kayıp gitti elimizden..
Yarım kalmış olan bu hikaye yıllar sonra "sana karşı isimlendiremediğimiz duygularımız vardı" cümlesiyle aynı heyecanla, aynı tazelikle canlandı. Ayakları yere basmamak, bulutların üzerinde dolaşmak deyimlerinin yaşanabildiğini gördüm sayende sevdiğim.
Teşekkür ederim aşkımızı böyle saklayıp koruduğun için.. Teşekkür ederim kalbimi böyle çarptırdığın için..