- 825 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
MERHABA
Seni gördüğüm günden beri kalorifer peteklerine sarılır oldum. Üşüyormuşum, hatta donmak üzereymişim de bilmiyormuşum. Sıcak ülkelerin rüyalarını görüp buz kütleleri ile uyumuş. Kafelerde gözü seni arayan, sokak köşelerini dönerken belki onu görürüm umuduyla hızlanan. Seni bana getirmeyen sokak aralarında dolaşıp kıvrım kıvrım ucuz asfaltlı yolların yamalarını yüzüne çarpan illet bir adam olmuşum. Sen, benim kendimden sıkılmama sebep oluyorsun. Sen, beni benle baş başa bırakıp öyle uzaklara gidiyor, daha kötüsü ise senin gidişini öyle durup izlediğimi bilmiyorsun.
Yanımdan geçip giderken, alelacele oluşturduğun çatık kaşların, hadi bir sigara daha yak geceye daha vakit var diyor. Başkalarına bakarken yakalayabildiğim gülüşün çay bardağımın bana sorular sormasına sebep olarak masama esrarlı havalar katıyor. Acaba Kaf dağından kelimeler mi bulmak lazım yoksa sevdiği insanların alelade sözleri onu gülümsetmeye yetiyor mu? Acaba, çayına katıp ağzını tatlandıran küçük bir şeker tanesi olmak mı yoksa sigara dumanıyla doluşmuş ağzı tatsız bir adam olmak mı?
Gece yarısı oturup masama sallama çayların kâğıtlarına kısa kelimeler yazdım, acaba sana ne mesaj atmalıyım diye düşündüm, yazdıklarımın hepsini buruşturup çöpe fırlattım. Hiçbirisini beğenmediğim sözleri çöp kutusuna atmak için dışarı çıkıp geri döndüğümde tek bir kâğıt odanın ortasında düşmüş olduğunu gördüm, kâğıtta şöyle yazıyordu: ‘’ Sadece merhaba de’’.
– MERHABA, SADECE MERHABA
Mustafa Onur Orhan
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.