Aşk cennetin dilinden bize kalan yegane hatıradır. -- bulor
kiraz_kuşu
kiraz_kuşu
@kiraz-kusu

Temas

16 Kasım 2015 Pazartesi
Yorum

Temas

0

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

457

Okunma

Temas

Bir insana iyilik yapmak istiyorsanız evinin kapısını söküp götürün. Bir daha takmaya kalkacaktır. Kızıp yakası açılmadık sövgüler dizecektir hatta. Olsun onun evde olmadığı zamanda bir daha sökün. Bu bir iyilik ve ısrarla üzerine gidilmeli. Eviyle dünya arasındaki o tahta veya çelik sınırı kaldırdığınızda kendini güvende hissetmeyecek, meraklı, arsız gözlerin üzerine dikildiği düşüncesiyle huzursuz olacaktır. Sanki o tahta kapı onu bu dünyanın tehlikelerinden koruyacak kadar sağlam! Mesele de bu ya. Evdeki yaşantınızı gizleyecek kadar yalıtılmışsanız ve dünya sizin evdeki hallerinizi tuhaf karşılayacak kadar uzağınızda, size yabancıysa burada sarsıcı bir yalnızlıkla karşı karşıyasınızdır. Diğer türlere bakın, hepsi de bir arada avlanıyor, birlikteyken av oluyorlar. Doğanın acımasızlığına karşı, tek vücut direnme, savaşma yeteneği geliştirebiliyorlar. Bireyler birbirlerinin ihtiyaçlarına karşılık verecek şekilde sıcak bir ilişki içerisindeler. Birbirilerini tanıyorlar, anlıyorlar, empati kuruyorlar ve en önemlisi komünal bir yaşam sürdürebiliyorlar. Medeni dünyanın düzeni ise insanların arasına aşılmaz duvarlar örüyor. Her birimiz kendi şatolarımıza bir büyüklenme serzenişiyle hapsoluyoruz. Geçenlerde insanların çırılçıplak sokaklara döküldüğüne dair bir haber gördüm. Evet, anadan doğma bir vaziyette herkes sarkmış etlerini, kendilerine zevk veren, ihtirasla dokunmayı istedikleri organlarını sergiliyorlardı. Belki de aktivistlerdi, belkide bir reklam için bir aradalardı ya da onurlu bir amacın peşinden sokaklara dökülmüşlerdi. Sebebini bilmiyorum. Çok cüretkar olduklarını rahatlıklarından anlayabiliyorsunuz. O manzaraya bakınca insanların pazar için giydirilmiş, süslenmiş birer rekabet objesi haline getirildiğini düşünmeden edemedim. Bizi olduğumuzdan daha farklı gösteren bir oyunun içinde makyajlarımız olmadan repliklerimizi dile getiremiyoruz bile. Özetle bizler özel değiliz. Yalnızlaştırıldığımız sürece de bir hiçiz. Sandığımız kadar medeni de değiliz. Kendi doğamızı redderek ölümcül bir hata yapıyoruz. Kapitalist dünyanın güç ve kazanç sarmalında reklamlarla güdülenmiş, önceden belirlenmiş hedeflere empoze olmuş birer kuklayız. Bu kapılar yıkılmadan da asla kendi gerçeğimizi göremeyeceğiz. Söküp atın o kapıları!..

Paylaş
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Temas Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Temas yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Temas yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Bu şiire henüz yorum yazılmamış.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.