- 476 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
SILAYI SEVMEK
MAZİYE YOLCULUKLAR – 54
İnsanoğlunun doğduğu ve çocukluğunu geçirdiği toprakları unutabilmesi için vefa duygusundan yoksun olması gerekir.
Yüreğinde vefa duygusu olanlar, olanakları ölçüsünde doğduğu toprakların gelişmesine ve güzelleşmesine katkıda bulunmayı kutsal bir görev bilirler…
Hemşerilerinin ekonomik, sosyal ve kültürel olarak gelişmelerinden, dünya nimetlerinden daha fazla yararlanmalarından mutluluk duyarlar…
Ben Kâhta’da gözlerimi açtım. Yürümeyi ve konuşmayı iki katlı toprak damda öğrendim.
Siyah önlük giyerek Kubilay ilkokulunda okula başlama heyecanını yaşadım.
50 yıla yakın bir süre geçmesine rağmen 1. ve 2. sınıf öğretmenim Satılmış Bektaş’ı, 3. sınıf öğretmenim Kayserili Mehmet Paşabeyoğlu’nu, 4. sınıf öğretmenim Adıyamanlı M. Ali Açıkgöz’ü unutmadım.
Kâhta’da ikinci bir ilkokul olarak Atatürk İlkokulu yapıldı.
Bizim mahallenin çocukları bu okula verildi. 4. sınıfın birkaç ayını ve 5. sınıfı burada okudum. Hacı Demirel müdürümüzdü.
Ortaokulu Kâhta’da bitirdim.
Kâhta merkezinde, köylerinde, mezralarında babamın sayesinde namuslu, dürüst, onurlu, vefakâr, güzel insanlar tanıdım.
Erkeklere amca, dayı, dede diyordum…
Bayanlara teyze, hala, nine dedim.
Hepsini hala saygıyla ve sevgiyle anıyorum. Yaşayanlara uzun ömürler, vefat eden güzel canlara Allah’tan rahmet diliyorum.
O güzel insanları unutmak mümkün mü?
Çocukluk arkadaşlarım, gençlik arkadaşlarım anılarımın en güzel çiçekleridir…
Ben Kâhta’yı insanıyla, bağıyla, bahçesiyle, taşıyla, toprağıyla, havasıyla, suyuyla candan sevdim.
Gurbet mesken olunca, güzel memleketim gözlerimde buram buram tüter oldu…
Gurbetlik uzadıkça Kâhta’ya sevdam arttı. Kara sevdaya dönüştü.
Benim Kâhta’ya sevdam şiirlerime, yazılarıma yansıdı.
Onlarca şiir sitelerinde Kâhta’yla ilgili şiirlerim yayınlandı.
Şiirlere yazılan yorumlarda “görmediğimiz Kâhta’yı bize sevdirdin.” Diyen arkadaşlar var. Hepsine teşekkür ederim.
Kâhta’nın güzelliklerini anlatmak, tanıtmak ve sevdirmek görevimdir.
Kâhta’dan uzak olsam da her sabah internet üzerinden “Günaydın Kâhta’m” diyerek Kâhta ile ilgili sitelere girerim.
Kâhta ile ilgili haberleri okurum.
Kâhta ile ilgili resimlere bakarım.
Geçen hafta çok güzel bir haberle güne başladım.
Milli Eğitim Müdürlüğüne 7500 (Yedi bin beş yüz) kitap bağışlanmış…
Milli Eğitim kitapları okullara dağıtacak…
Okul yöneticileri ve öğretmenler öğrencilere kitap okuma alışkanlığı kazandıracaklar…
Kâhtalı çocuklar okuma – yazma becerilerini geliştirecekler.
Öğrenciler, Dünya’nın değişik ülkelerinde yaşayan insanlar ve yaşadıkları bölgeler hakkında bilgi edinecekler.
Kendilerine güzel bir yaşam kurmak için düşler kuracaklar…
Düşlerini gerçekleştirmek için daha çok çalışacaklar. Başarılı insanlar olarak Kâhta’mıza ve ülkemize hizmet edecekler…
Bu çocuklara yarınımız gözüyle bakarsak, onlar için ne yapsak azdır…
İmkânı olan herkesi, yaşadığı bölgedeki olanakları olmayan okullara kitap bağışı yapmaya davet ediyorum…
İmkânı olan herkesi, geldikleri yörelerdeki olanakları olmayan okullara kitap bağışı yapmaya davet ediyorum…
Hepimiz olanakları olan arkadaşlarımızı, dostlarımızı olanakları olmayan okullara kitap bağışı yapmaya teşvik etmeliyiz…
Okuyan çocuklar yarınlarımızı güzelleştireceklerdir…
Kendilerine güzel yarınlar hazırlayacaklardır…
YORUMLAR
Saygıdeğer hocam, inanın ki, Kahta sevgisi sizin güzel yüreğinizden bizlerin yüreğine de damlamakta. İnsan doğduğu, büyüdüğü yerleri inkar edemiyor hiçbir zaman. Onaltı, on yedi yıllık gurbette memuriyete müteakiben Eskişehir'de ev sahibi olup yerleşmem bundan ötürü değil mi? Çok güzel paylaşımlarınızla büyük okuma keyifleri yaşıyoruz. Sağ olun, var olun. Saygılar
Mahmut Cantekin
Çok teşekkür ederim üstat.