Bir damla ....
Dindar değilsem bile azda olsa dini biliyorum. Kendimce bakındığım an etrafıma büyük günahları görebiliyorum.
Görmenin iyi olmadığını düşündüğüm tek olay büyük günahları görmek.
Büyüdükçe insan günahlarıda kendisi gibi büyüyor.
İnsanların günahları olduğu gibi ırk’larında büyük günahları var.
Bence hepsi bir damla su ile başladı.
Ülkeler bir damla su ile varlığını korudu.
Bir damla su savaş meydanlarında yendi, yenildi.
Bir damla su sevdi, özlem duydu. Bir damla su kıskandı. Bir damla su kırıldı ve kırdı.Bir damla su bir çok gözyaşının sebebi oldu.
Bir damla su herşeyin adı oldu.
Büyük günahların sebebi o oldu.
Bunca hali neresinde saklıyor du ki ? üzülmek, kıskanmak, sevmek, ağlamak, hissetmek çoğaldıkça çoğalır örnekler.
Bir damla su içinde bu kadar çok şey nasıl olur ?
Ne müthiş bir şeymiş o öyle, ne kadar çok şeyi saklamış kendi içinde.
Bir damla suyun çoçuklarıyız hepimiz.
Babalarımıza ait sadece beden benzerliğimiz değil, duygumuz, vicdanımız gibi bir çok yönümüz ve benzerliklerimizin sandığı olmuş.
Ne zaman çevreme baksam, sokaklarda yürüyen bir damla su görürüm. Diğer bir damla su yanından geçer, diğeri oturmuş olur, diğeri kendince etrafa bakar.
Gördükçe etraftakileri bir damla su dolu kapta yaşıyor sanırım kendimi.
Ve sorarım kendime,
Neden çok benziyoruz birbirimize yoksa aynı kova’nın çoçuklarımıyız diye !
.......