- 253 Okunma
- 3 Yorum
- 0 Beğeni
Kan Kan İle Yıkanmaz
Dünyanın en büyük gerçeklerinden bir ölüm. Yüce Allah’ın da adaletinin tecelli ettiği en güzel alanlardan birisi kanımca. Yüz yıl da yaşasan bin yıl da sonun da onun buyurduğu üzere ’’Bütün nefisler ölümü tadacaktır, sonra bize döndürüleceksiniz.’’ Ankebut/57 ayetinin neticesinde, canımızı o mübarek meleğe yani Azrail as.’a teslim edeceğiz.
Hepinizin bildiği gibi dünyanın çeşitli coğrafyalarında her dakika her saat kan ve gözyaşı dökülüyor. Tabi ki Yüce Rabbim ve melekler olup bitenlerin hepsini saniyesi saniyesine kayıt altına alıyor. Orta Doğu asırlardan beri kaynayan kazan zaten. Orada epeydir sükûnet ve barış olmadığı bilinen bir gerçek. Başta petrol olmak üzere diğer doğal zenginlikleri ile de emperyalizmin baş hedefi konumunda. ABD’nin güdümünde ki İsrail ve diğer Arap ülkeleri her an birbirlerini boğazlamak için fırsat kolluyorlar. Yerle bir olmuş ve sadece adı olan bir Filistin Devleti, yanı başında İsrail ve Hamas gibi, Hizbullah gibi, bilumum küçük ve orta çaplı oluşumlar. Kimisinin terör örgütü dediği, kimisinin de bağımsızlık savaşçısı olarak adlandırdığı marjinal gruplar. Bu coğrafyada çocuklar, bebekler de dahil çoğu kimse eceli ile ölmeye hasret artık. Ya bir şarapnel parçası ile, ya kimyasal bir silah ile ya da uçaktan atılan bir füze ile ruhunu Rahman’a teslim ediyor...
Sevdiğim bir atalar sözüdür. ’’Kan kan ile yıkanmaz derler.’’ Şimdiye kadar şiddet neyi çözmüş ki bundan sonrada çözsün. Bilirsiniz bizim Güneydoğu Bölgemizde de yıllar yıllar süren aşiretler arasında kan davası olmuştur. Bir yere gelmiş tıkanmıştır insanlar ve o aşiretler ile aşiretleri yönetenler, bu iş kıyamete kadar sürmez demişler, aralarında ki husumete son vermişlerdir. Ortaya bir barış sofrası kurmuşlar, daha sonra o sofradan hem yemeklerin yemişler hem de dostluklarının temellerini atıp bu işi bitirmişlerdir...
Bir insanı kasten ve tasarlayarak öldüren birisinin yüce kitabımız Kur’an’dan da edindiğimiz bilgiler doğrultusunda cehennemden çıkma ihtimali yoktur. Ne kadar kötü bir durum yani ’’ Sonsuza kadar azap ve sonsuza kadar ateş.’’ Bir anlık öfke ile yirmi otuz yıllık ömrümüz hapiste geçmekte ve ahret saadetimiz kararmakta...
Dünyayı kan ve gözyaşına bulayan bir çok diktatör ecelleri geldiği zaman sürünerek ölmüşlerdir. Yıllarca yatalak halde yaşamış, belki de ölmek için o inanmadıkları Tanrı’ya içlerinden dualar etmişler, yalvarıp yakarmışlardır. Dünya hayatı çok kısa ahret ise sonsuz ve süreklidir. O sebep ile inanan bir insan hal ve hareketlerine dikkat etmeli her bakımdan. Değerli büyüklerimizden rahmetli Ali Fuat Başgil’in çok değer verdiğim bir sözüdür paylaşayım sizin ile ’’İyiliğe karşı iyilik adalettir, iyiliğe karşı kötülük cinayettir, kötülüğe karşı iyilik ise insanlığın en yüksek derecesidir.’’ Allah hepimizin yâr ve yardımcısı olsun şu zor günlerde. Hepinize saygı ve sevgiler.
YORUMLAR
Ahmet Zeytinci
Bu içten ve güzel ders dolu yazılarınız için sizi kutlarım.Okurken hep aklıma Cemal Gürsel geldi:Darbeden sonra tam 110 gün Amerika da bitkisel hayat yaşadı.Ders alacak o kadar çok şey var ki?İnşallah bu kötü günler de geçer.Güzel günlere kavuşmamız dileklerimle.Allaha emanet olun.