- 432 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
İmaj kime hizmet ediyor?
Sunduğunuz hizmet, yaptığınız görev, öncelikle muhataplarınızı tatmin etmeli değil mi?
Makul delil ve ölçülebilir değerler ortaya konulmalı ki, her iki tarafın da
aldatılmadığı anlaşılsın.
Cevizin kabuğundan öte, içinde ne sakladığı önemlidir müşteri için.
Ve bunu da asla cevizi kırmadan öğrenemeyecektir.
Biz ise buradan hareketle, sosyolojik / ekonomik olarak insanı ve yaşadığı çevreyi irdeleyeceğiz.
Yönetim sistemlerinde, önce insan mı, imaj mı, kişisel çıkarlar mı merkeze alınmaktadır?
Bu sorunun cevabını arayacağız birlikte.
Bir ülkenin imajı , yaşanabilirlik katsayısı nedir, vicdan ve dünya ölçeğinde?
Öncelik sırasına göre sıralayalım, unutulan bir değer var ise sizlerden de katkı
Bekleyelim:
1 . Can ve mal güvenliği
2 . işsiz sayısı, işsizlik maaşı alan sayısı
3 . açlık sınırında yaşayan vatandaş sayısı
4 . çalışanların ortalama satın alma gücü
5 . emeklilerin geçim standardı
6 . dış ticaret dengesi
7 . toprakları kullanma verimliliği
8 . savunma gücü
9 . teknolojide dışa bağımlılık seviyesi
10 .fikir , inanç, teşebbüs hürriyeti
10.hukuk, demokrasi, özgürlük, sosyal adaletin bireylere nasıl yansıdığı
11. eğitim, sağlık, ulaşım hizmetleri kalitesi ve fiyatlandırması
12. hak arama, adalet hizmetlerine ulaşım hızı ve mali yükü
13.kültür, sanat ve milli değerlere ilgi ve saygı
14.çevre duyarlılığı, doğaya ve tüm canlılara karşı davranış yöntemi
Sıraladığımız bu ve buna benzer faktörler, problemler, anayasa ile tüm vatandaşlar için
teminat altına alınmalıdır.
Sadece Hükümet, siyası parti değil de, tüm sivil,resmi ve gönüllü
Organizasyonların içtenlikle katıldığı DEVLET POLİTİKASI haline getirilmelidir.
Bu saydığımız değer ve faktörler, kabullenilebilir, tatminkâr seviyede ise
Yönetimde kimin olduğunun hiç önemi yoktur.
Sonuç olumsuz ise, tüm ihmal ve sorumluluk hepimizindir.
Daha elimizde standart bir metre yok, terazi yok, neyi neyle ölçeceğiz. Kimi suçlayacağız?
İhtiyaç ve ihmale göre, kişisel beklentilere göre, anayasa, kanun ve yönetmelik
Çıkarılması artık tarihe gömülmeldir.
100 yıl geçse dahi ihtiyaca cevap verecek, herkesin adeta ezberlemek için istekli
olduğu bir, “birlikte yaşama metni” olan ANAYASAmızı başarabilmeliyiz.
İşte en büyük imajımız bu olacaktır.
Göz boyama, uyuma, uyutma devri kapansın artık!...
Ben hayal ettim. Yazıya döktüm. Umarım evlatlarımız görür.
Daha güzel günlerde buluşmak dileğiyle , selam ve sevgi ile noktalıyorum yazımı.
Ali Rıza MALKOÇ
14/11/2015 Samsun
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.