- 791 Okunma
- 3 Yorum
- 0 Beğeni
Paris Saldırıları
Paris saldırılarını ve 100’den fazla insanın suçsuz yere ölmesini, ölümüne sebebiyet verilmesini aklı ve ahlakı yerine hiçbir Müslüman tasvip etmez, edemez. Zira dinimiz savaşta bile kadınlara, çocuklara, yaşlılara ve din adamlarına dokunmayı uygun görmez, kaldı ki savaş dışında bir terör eylemine müsaade etsin.
Bu işin pek çok faili vardır, pek çok istihbarat örgütü bu işin içindedir bundan kuşkumuz yok, Batıya göçün önlenmesi, göçlerin Türkiye rotasında sabit tutulması, AB Fonlarıyla bizi avutarak göçlerin önüne geçmeleri ve yine bizi fonlarla finanse ederek susturmaları için biçilmiş kaftan bu saldırı. Hem de yine IŞİD vb örgütler üzerinden bize vurmaları için bir tezgah aslında.
Zaten dünyanın neresinde kim bomba patlatırsa patlatsın fail Müslümanlardır, zarar gören, hedef alınan, aşağılanan, çoğu kez ölen yine Müslümanlardır. Mesela bu Paris saldırısı sonrası Batı yine birlik beraberlik vurgusu yapacak, bizim devlet adamlarımızda ezik ezik, savunma psikolojisi içinde o fotoğrafta yer almak için çaba sarfedeceklerdir, kızmıyorum, gitmeseler daha büyük sorun, eylemi tasvip etmişiz gibi haberlerle vuracaklar bu kez, gidince de bizim Başbakanımızla sarılmaya bile tenezzül etmeyeceklerdir, sanki çok lazımlar maskeli soytarılar sürüsü.
Bu saldırıdan sonra, cenazeler ve taziye sürecine kadar dünyanın herhangi bir yerinde ve yerlerinde ölen Müslüman sayısı en az 100 olacak, lakin hep dediğimiz gibi Müslüman ölüleri istatiksel veriler olarak kaydedilecek, kimsenin umurunda olmayacaktır. Yani Batı daha cenazesini kaldırmadan, onun ölü sayısı kadar veya daha fazlası Müslüman milletlerde ölmüş olacak, lakin Batı hiç önemsemeyecektir.
Bu açıdan şahsen ben çok üzülmüyorum Batının verdiği kayıplara, inanın kılım bile kıpırdamıyor artık, yanlış bu söylediklerim haklısınız ama ölümlere o kadar çok alıştık ki, artık Müslüman olmayanların terör vs olaylarında ölmesine sevinecek ruh haline geldik, hep bizden gidiyordu azda sizden gitsin.
Dünya yeni bir döneme girdi arkadaşlar, tüm dünyanın yeni düşmanı İslam falan değil, Sünni Müslümanlık, evet Sünni Müslümanlık.
Çünkü ABD ve saz arkadaşlarının birkaç yıl önce vurmasına mani olduğumuz, kaç defa başını beladan kurtardığımız İran, bugün Suriye’de, Irak’ta ve pek çok yerde Sünnileri katleden İran elbette Batının düşmanı olacak değildi, zaten ABD ile de anlaştı ve var gücüyle Sünni katliamına devam ediyor. Dolayısıyla bu kahpe millet onların da dostu. Asıl refleks Sünni Müslümanlık, yani Türkiye ve birkaç Sünni ülke anladınız mı?
Bu yüzden herkesin daha iyi düşünmesi, üretmesi, çalışması, ibadet etmesi, gayret etmesi, devletinin yanında olması, dua etmesi, fikir üretmesi gerek.
Dünya safını belirlemiş ve var gücüyle tanımladığı yeni düşmanını yok etmenin hesabı içinde, bizlerde en azından fikren nerde durduğumuzu, duracağımızı, durmamız gerektiğini bilelim, bilmiyorsak bilene yardım edelim.
Kendimizi bilelim, düşmanımızı bilelim, kendimizi tanıyalım ki düşmanımızı tanıyalım, bırakalım bu ılımlı ayaklarıyla Batıya zeytin dalı uzatmayı falan kardeşler, elinde silah olana zeytin dalı falan uzatılmaz, adam seni düşman olarak görüyor, seni yok etmek istiyor, dünyada aldığın nefesten rahatsız.
Zeytin dalı 1948’de kırılmıştı kardeşler, hoş hiç olmamıştı ya..
Tunar Çalışkan
YORUMLAR
Yazınız biraz kışkırtıcı.. Aslında hiç yazmasanız bence daha iyi olurdu. Söylediklerimi yanlış anlamayın. Düşüncelerinizi kısmen de olsa haksız bulmuyorum.. Ama haklı bulduğumda söylenemez.. Sadece bir öfkenin yansıması bu yazı.. "Müslüman olmayanların ölmesine sevinecek bir ruh haline geldik" demeniz benim için , en önemli düşüncesi yazının.. Mertçe yazmış, dökmüşsünüz içinizi..
Ama biz böyle düşünemeyiz.. Düşünsek bile dillendiremeyiz.. Nefsin söylettiği her söz gibi , içimizde kalıp unutulmalı bunlar..
Suçun şahsiliği ilkesi vardır. Yani insan babasının bile işlediği suçtan sorumlu olamaz.. Ki devletinin işlediği suçtan ötürü sorumlu olsun, öldürülsün..
( Haksız yere öldürülen bir insan ise mazlum olmaz mı?)
Saygılar selamlar
Tunar ÇALIŞKAN.Nevşehir.
Kederli
Elbette çok haklısınız eleştirinizde.
''Fakat tunar 2019'', eleştirinize konu olan noktadan önce aşağıdaki giriş kısmında gerçekte bu olayın ve ölümlerin müslüman olanın tavsip edemiyeceğini açıkta yazmış. Ben bunu esas aldım şahsen bu makaleye
......................
Bakın ne demiş:
....Paris saldırılarını ve 100’den fazla insanın suçsuz yere ölmesini, ölümüne sebebiyet verilmesini aklı ve ahlakı yerine hiçbir Müslüman tasvip etmez, edemez. Zira dinimiz savaşta bile kadınlara, çocuklara, yaşlılara ve din adamlarına dokunmayı uygun görmez, kaldı ki savaş dışında bir terör eylemine müsaade etsin...
.................
Olabilir; insan kendi yüreğinden yaralı ise, bazan hislerin kabarıklığı nedeniyle, farkında olmadan yanlış anlaşılmaya yol açabilen sözler sarfedebilir.
Bu durum, ben de dahil, birçok iyi niyetli insanın başına gelebilir.
Terörün dini imanı olmadığına göre, kimden gelirse gelsin, kınamak zorundayız, eğer insana değer veriyorsak.
Terörle gelen ölümler hiçbir zaman tasvip edilemez, ölen kim olursa olsun, candır neticede.
Kaldı ki; böylesi bir olayda bir yakınımızı, hatta kendimiz bile hayatımız kaybedebiliriz.
O zaman, aklıselim bir insanın terörü ve ölümleri tasvip etmesi mümkün mü?
Ben asıl sorumluları, menfaat uğruna toplumları birbirine düşürmekten kaçınmayan devlet adamlarında buluyorum.
Uzayı keşfetmeyi beceren en büyük dünya güçleri, Çin, Amerika, Rusya, AB, (Nato ve sınır olan ülkemiz de dahil)...birlikte hareket etseler, IŞID denen Allah'ın belasını -bir haftada dünya haritasından silip, süpürürler.
Fakaaaat, neden birlikte davranmadıklarını düşünelim şimdi..
Mevla, insaları ve insanlığı terörün ve terörü destekleyenlerden korusun.
Saygılar
İstisnalar hariç, hiçbir demokrat devlet adamının, ülkesinde insanların terörler katledilmesini fazla umursağını düşünmüyorum, bizimkiler de dahil. Yeter ki; menfaaleri korunsun, iş tamamdır.
Ölen 3 olmuş 300 olmuş, onlar için aynı.
Bakın bize; hani Soma acılarına, hani Ankra katliama değinenler nerede.
İnsan canı, hele de sıradan vatandaş canı o kadar ucuz ki; bir devlet adamının ülkesine bir yılda olan masrafının milyarda biri. Onlar için hesaba vurmaya bile değimiyor.
O eğik mağrur başlar, yalan.
Üç-beş gün sonra hepsi unutacak.
Olan; yaşama doymadan gidenlere ve en yakınlarına oluyor.
O kadar. Ve onlar halklarının seöip getirdiği kişiler (insanlar yazmaya kalemim varmadı).
Paylaşım için teşekkürler ve saygılar
Tunar ÇALIŞKAN.Nevşehir.
yazının sonunda asıl kısım belli oluyor. kan için kan. yaşasın düşmanlıklar. afferin böyle devam biraz onlardan biraz burdan. keşke savaş naralarını silah değil bilim üzerine yapıp batıyı gerçekten yenebilse doğu ama zor. batı silahla değil bilimle yenilir oda zor bu düşüncelerle