- 535 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
"EVDEKİ" ÖNERMEM
SAMET ÇAMLICA
Biriken Suskunluk
Yusuf Atılgan’ın "Evdeki" adlı kısa öyküsünde bir genç kızın yalnızlığını ve bu durumun yaşadığı çevreye,evine ve annesine karşı zaman geçtikçe yabancılaştığını,bilinçsiz davranışlarını anlatır.Hikayedeki genç kız lise mezunu,sürekli kitap okuyan ve cinsel arzuları eksik kalmış biridir.Anlatıcı bu hikaye de okuyucuya çevresine,kendisine karşı beklentilerin belli bir süreden sonra korkuya ve alışılagelmemiş bir ruh haline dönüşebileceğini aktarır.Diğer bir deyişle kendisinin içinde olmaktan memnun olmadığı,bir hayatı ve ruhsal bunalımları aktarır.
Atılgan öykü boyunca sık sık genç kızın asabi halinden ve insan ilişkilerindeki bozuk halledirden bahseder.Aslında,hikayenin başlığı bile durumu gözler önüne serer.Okuyucunun zihninde çağrışım yapmaya sevk eder : "Evdeki",ilk parağrafta da bahsedildiği üzere ana karakter olan genç kız içinde bulunduğu durumu bir evin penceresinden gözlemler çevresinde bulunan insanları eleştirir ve aslında kendisinin de onlardan farksız olduğunun farkında değildir.Genç kızın penceresinden sokağı izlerken sokaktan geçenlerin suratlarının asık,adımlarının sert ve çoğunlukla kadınların geçtiğini gözlemler ve "Sokağa bakıyorum. Tek tük geçenler var. Çoğu kadın. Yüzleri asık, adımları sert. Bir yerden kavgadan geliyorlar, ya da bir yere kavgaya gidiyorlar sanırsın…" ifadesiyle çevresindeki insanların mutsuz olduğuna vurgu yapar.Diğer taraftan genç kızın insanları sık sık eletirmesini dedikodu yaptıklarını "Neler söylüyorlar onun için komşu kadınlar, ne kötü şeyler. İnanmıyorum onlara. Hep birini çekiştirirler." vurgusu ile kanıtlamaktadır.Genç kızın sözü edilen bu asabi hali,onun cinsel arzularının zirveye ulaşması yaşadığı çevreden uzaklaşmak istemesi hatta dayısının oğluna karşı bir zayıflık hissi verilebilicek önemli örnekler arasında gösterilebilir.Davranışlarına ek olarak eskiden sevdiği annesini şimdi sevmemesi gibi örneklerle de çoğaltabiliriz.Dikkat edilirse anlatıcı okuyucuya genç kızın ruhsal çöküntüsünü belli başlı örneklerle belli eder."Yorganın altında büzülüyorum. İyi şeyler düşünmek istiyorum. Uyusam da bari düşte çıksam bu kasabadan." ifadesi bu yargıyı kanıtlıyor.
Sonuç olarak,genç kızın yalnızlığını ve bundan dolayı çıkan ruhsal sıkıntılar,davranış bozuklukları,yaşadığı çevreden,yetişme biçiminden ötürü kızlık olgusuna erişemediğini ve böylece bilinçaltında yatan bir takım önyargıları anlatan Yusuf Atılgan genç kızın yaşadığı bu dar hayatta geçen insanlar arası ilişkiyi ve bu kalabalık ortamdaki yalnızlığının altını çizer.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.