Haksız da değilsiniz son cümlenizdeki düşünceden dolayı, değerli kardeşim.
Ben, birkaç kez mağdur olarak hem ülkemin hem de mesleğim gereği Almanya adaletini, uygulamasını, mahkeme binalarını çok iyi tanırım.

....''Adliye binalarımızın ucube mimarisinden tutun da samanlıkta iğne aratırcasına vatandaşa mahkeme aratan tabela yetersizliğine, binlerce vatandaşın işinin düştüğü kasvetli binalardaki daracık asansör kabinlerine, adliye otoparklarındaki keşmekeşe, uzayıp giden sonuçsuz yargılama sürecine, mübaşirlerin sabah ezanı okuyan müezzinler gibi avaz avaz bağırarak gibi ortalığı inleten ses tonuna ve hakimlerin gülümsemeyi evde unutmuş asık suratlarına kadar tepeden tırnağa sorun yumağı.
........
Bu cümlenin hayattaki karşılığı nedir? Bu cümle her geçen gün adalete inancını yitiren bir toplum için bir temenni midir, basma kalıp bir slogan mıdır ya da bir ütopya mıdır?...''

diye sormuşsunuz.

Evet, aynen öyledir!
Malesef....

Şu kıssadan hisse çıkaralım:

Cuma namazında cami dolmuş, cemaatin büyük bir kısmı avluda, hatta; kaldırımda hocanın kapanış duasını dinlerler....

..Hoca ''Yarabbi; sağlam bir din ve iman nasib'eyle''.. der, cemaat da seslice eller havada ''Amin!'' diye yanıt verir.

Olacak ya; o anda o yoldan bir ayyaç geçmekteyken hemen durur, duasına cemaat ''Amin!'',
derken; bu ayyaş da, cemaatin son sırasının hemen arkasında ellerini açar ve ''Yarabbi, bana sağlam iyi bir şişe nasibeyle!'' der demez,
cami cemaatı adamın üzerine çullanır ve onu döverlerken, içlerinde bir kişi

''ulan, kafir; biz Allah'tan din iman dilerken, sen nasıl olur da'' şarap dilersin''
deyip elini ayyaşa vurmak için kaldırdığında,

ayyaşın da cemaate hitaben cevabı şu olur:

''Yahu ne diye döversiniz beni, aklım almadı.
İnsanlar Allah'tan kendilerinde olmayanı isterler.
Bende, sizin Allah'tan dilediğinizden var da,
şarabım yok!
Ben sadece onu diledim.....!''
.......

Esenlikle kalın, adalet ve Hak sizinle olsun daim.
Saygı ve selamlar