- 754 Okunma
- 5 Yorum
- 1 Beğeni
İki Kadın Arasında Kalmak...
Artık saatte bile bakmıyordum vücuduma uyuyor uyanmam gereken saatte uyanıyor uyumam gereken saatte uyuyordum.
Yemek yiyor işe gidiyor yapmam gerekenleri eksiksiz şekilde yerine getiriyor konuşmam gerekirse konuşuyor yazmam gerekirse yazıyor ve susuyordum.
Kısacası ölümlü ömrümü azaltmak yada çoğaltmak için fazladan hiçbir şey yapmıyordum.
Eski arkadaşlarım arıyor açmıyordum susuyordum herkesin susmaya ihtiyaçı vardır değil mi.
O günler kolera günlerinde aşkı beşinci kez okuyordum Florentino Arizayı kendime benzetiyor Fermina Daza için ağlıyordum. Aslında şiir yazmak dışında pek bir benzerliğimiz yoktu onunla.
Onu sevme sebebim Fermina Dazaya aşık olan üçüncü erkek olmamdır. Marquezin en güzel kadınları sıralaması olsa Fermina birinci sıraya yerleşir.
Aslında kolera günlerinde aşkı sevmemin sebebi.
Roman kahramanlarına aşık olabilecek derecede bir manyak olduğumu keşfetmemdir. Bu keşiften sora kafayı sıyırmamak için uzun bir süre Marquez okumadım peki ne yaptım gittim José Saramago okudum nerden bilirdim orada da bir doktor ve karısı olduğunu huyum olduğundan tabiki onada tutuldum.
Tutulmak bir yana iki kadının arasında kaldım.
Yüreğimde gerçekte iki kadın hiç bir araya gelmiş olmasada. İki roman kahramanı hayali kadın yüreğime oturmuştu. Fikri olarak ikiside yoktu kalben ikisinide kıyaslıyor birgün birini yüceltiyor öbür gün diğerini. Evet aylardır gerçek bir kadın bedenine sarılmamış olan ben rüyalarımda iki kadını birbiriyle aldatıyordum ve her sabah diğeri için pişmanlık duyarak uyanıyordum.
Fermina benim zapt edilmek istenen yanıma sesleniyordu kırılması gereken inadı olan vazgeçmeyen dediğim dedik hükmedici. Ve ben bu inada karşı hem Florentino Ariza hemde Juvenal Urbinoydum onu hem seven aslında sevdiği kadar ondan nefret edip vazgeçemeyen.
Jose Saramagonun körlüğünde ki Göz Doktorunun karısı ise sevecen fedakar karşılık beklemeden veren özverili ve ince ince yol gösteren.
Benim bu iki kadına karşı olan zaafım gerçek hayatta böyle kadınların kalmamış olmasıyla doğru orantılıydı. Tanıdığım sevdiğim seviştiğim kadınların hepsi hem Fermina Daza hem Göz doktorunun karısı olmaya kalkıyorlardı.
Birgün sizi seven birgün sizi yönetmeye çalışan oysa ikiside olamıyorlardı buda benim bünyede ters tepiyor sonu ayrılığa doğru giden meşakkatli süreci başlatıyordu.
Aşık olma kısmında sorun yoktu ama yaşama süreci insanda aşk falan bırakmıyordu. Kendileri gibi olmuyorlar yada değişiyorlardı.
Şiir yazdığınız kadının herkesleşmesi kadar acı birşey yoktur bir gece uyanır bu gerçekle apansız yüzleşirsiniz. İçiniz acır boğazınız kurur oysa gerçek budur çünkü insanlar ve romanlar çok farklıdır.
Fermina yada Göz doktorunun karısı hep aynı yerindedir bin kezde okusanız değişmeden size kucak açarlar. Ancak onlarada elveda demeniz gerekir çünkü sizde herkesleşirsiniz.
Ben herkesleşmek istemiyorum diyebilirsiniz ama korkularınız dertleriniz güçünüz herşey basit bir ömürden ibarettir bir kadın sevsenizde bin kadın sevsenizde.
İşte ben yine herzaman ki gibi herkesleşmemek için Fermina ve Göz doktorunun karısı arasında seçim yaparken telefonumun yedinci kez çalmasına dayanamayarak açtım.
Arayan lise arkaşım Murattı
Onu bitkin bir sesle yanıtladım
İzmire geldiğini müsaitsem bu gece bir arkadaşıyla yanımda kalmak istediğini öbür gün yunan adalarına gitmesi gerektiğini anlatıyordu.
Ben daha fazla uzatmasına fırsat vermeden gel Murat yeterki sus dedim.
Ama Muratın bana ve yanındaki kişiye yaşatacağı büyük şoku bilseydim s.ktir git Murat derdim.
Saat dokuza geldiğinde uğursuz kapı çaldı gelenin Murat olduğunu bildiğimden ağırdan alarak açtım. Önce Muratı Arkasında da Gözdeyi gördüm yüreğimin nasıl sıkıştığını hala hatırlıyorum.
Gözde de lise arkadaşımdı aynı zamanda ilk aşkım tabiki bunu ben ve Gözde haricinde kimse bilmiyor tam iki yıl gizli gizli bakışmalar buluşmalar mektuplar kıskançlıklar ilk hüzünler ilk kırıklar ilk öpüşler ilk cinsel arzular benim bilerek isteyerek dokunduğum ilk kadın.
Gözde ile ayrılığımız aptalca bir tartışma sonunda gurur nedeniyle olmuştu... Bitmişti sadece ikimiz bilmiş ikimiz bitirmiştik yıllar sonra Gözde Ve Murat sevgili olmuşlardı ve Yunan adalarına tatile gitmeden önce Murat Gözdeye süpriz yapmak adına o gece beni aramıştı.
Gözde ile göz göze geldiğimiz anda onun ayaklarının geri gitmek istediğini benim ellerimin kapıyı kapatmak isteyişini. Herşeyden habersiz Muratın ise ne güzel süpriz yaptım değil mi size diyişini dün gibi hatırlarım.
O gece zamanın durduğu anlardan biriydi.
Murat içeri süzülürken e hadi sarılsanıza yıllar olmuştur siz birbirinizi görmeyeli dedi.
Ne yapacağımı bilemedim tedirginlikle sarıldık. İçimde ne Fermina ne göz doktorunun karısı kalmıştı yıllar sonra aynı koku için için içimi titretiyordu.
Gözde sessizce
Özür dilerim bilmiyordum dedi
bende diyebildim.
O gece Murat Gözde ben içtik güldük eğlendik ağladık ne zaman Gözde ile göz göze gelsem içimde ki herşey karışıyordu.
Onlar yatmaya gittiğinde evden sessizce çıktım gittim bir yere içtim sabaha kadar.
Onlar uyanmadan eve dönüp kahvaltı hazırlamaya başladım.
Uykusuzdum ve damarlarımda kaç promil alkol olduğunu bilmiyordum bile.
Gözde mutfağa girdiğinde beni görünce tedirginlikle su içecektim dedi içti.
Ne kadar zaman geçti bilmiyorum.
Keşke şimdiki aklım o günlerde olsaydı dedi
Öfke ile ona bakarak susmasını istedim
haklısın diyerek yatağına döndü...
Onları yolcu ettikten sonra hayatımın en büyük kararlarından birini verdim ülkeyi terk ettim evet bulduğum ilk fırsatta eğitim ayağınada olsa başka bir ülkeye gittim yıllar bana bir Fermina yada göz doktorunun karısı vermesede ben Florentino Ariza olmadım...
YORUMLAR
erkeler kendi kahramanlarını yaratırken içindeki sahiplenme iç güdüsünü bencil arzularının
tekrarını her kadında aynı derecede bulmayı heves ederler.ne gözde ne bir başkası ' asıl yazar kendi içindeki erişilmez duygularının özgür kahramanı '' gerçek aşk diye bir şey yok çünkü ' gerçek bencilik var.
belkide biraz acımasızım bu konularda..:)
bence yeni gözdeler için acele etmeyin.onun da tutulur bir tarafı yok bana göre..
bilmem sevmedim onu '' :)
sevgiler..