‘’İHTİLAÇLAR HAKKINDA
Aleykümselâm Aziz kardeşim;
İhtilaç insanda ve hayvanlarda herhangi bir damarın seyrimesidir. Tecelli kelimesinden türemiş olmalı. Tecelli herhangi bir işin meleki âlemde olur alması; Yani zahire çıkarılmasına, hakikat âleminde yaratılmasına hükmedilmesidir.
Ol emrinin gerçekleşmesine karar verildiği, başladığı andır. Bu oluştan sadece (gök ehli) melekler haberdardır... Bu konunun beşeri akıl ile anlaşılması hiçte kolay değildir… Ancak kalp gözü açılmaya başlayan, fiilen bu ilim ile şereflenen abidlerle zakirler tecrübe ederek kabullenebilirler.
Allah’ın cc. habir sıfatı, (habir melekleri cebrail) kişinin o tecelliye ezelde mekân seçilmiş damarı tecellinin şiddetine ve büyüklüğüne göre depreştirir.
Bu haber ledünnidir. Yani sadece kişiye özel rabbimizin bir lutfudur, umuma açık değildir.
Allah cc. dostları zaman içinde bu ihtilaçları tecrübe ile kayda geçirmişler. Öğrencilerine dilden ve/veya bazıları kitaplarına alarak geleceğe ulaştırmışlar.
Bize kadar gelen ihtilaçnameden kırk yıldır tecrübe ettiklerimizi yayınladık. İlgili yazı o yazıdır... Yayınladığımız bu ihtilaçnamede olumsuz haberlere karşı nasıl savunma yapılacağını da açıkladık.
Zikir ehlinde ilk gelişen ilm-i ledün, seyrime ilmi yani ihtilaç alınmaya başlanmasıdır. Kişi rabbine ne kadar yakın olursa o kadar teferruatlı ihtilaç almayı sürdürebilir. Eğer manen derece kaybederse, meleki âlemle işlediği hatalı davranışlar araya girer, zulmet perdesi oluşturur, ihtilaç alımı hemen azalır yahut kesilir.
Bu ihtilaç ilmi VAHYİN sadece BİR BÖLÜMÜDÜR...
Biliyorsunuz vahiy kök olarak işaret dili anlamına gelir... Zamanla vahiy kelimesi sadece mürsel peygamberlerin şeriat ihdas ederken aldıkları (ayetlere ve surelere) haberlere hasredilmiştir.
Hal bu ki nebiyyullah ve viliyyullah ve müminler de ihtilaç ve sadık rüyalarla ve nur müşahedeleri ile cenabı hakk ile haberleşmelerini yakınlık dereceleriyle orantılı olarak sürdürürler. Mürsellerin aldıkları kesin şeriat hükümlerine vahiy ismini hasredenler, diğer makamların sahiplerinin aldıkları haberlere ’’ ilham ’’ demişlerdir.Halbu ki ilham kalbe gelen baskın karardır.
Eğer kişi farzları harfiyen yerine getirir, üstüne nafilelerle ve esma el hüsna ve ayetlerin, surelerin zikirleri ile rablerine daha yakın olmak için gayret ederlerse, Rabbimizin habir sıfatı hemen her gelişmeyi henüz zahire çıkmadan, meleki âlemde iken haber verir. Aslında habir sıfatı her kula olupbiten herşeyi haber verir de gaflet ve cehalet o haberleri almayı engeller..
Bu konu uzun bir makale ile anlatılması gereken ağır bir konudur. Hatta bir kitap ile ancak tatmin edici sona ulaşılabilir. Ancak şimdiye kadar böyle bir çalışma yapılmış değildir. Çeşitli velilerin kitaplarında kısa bahislerle açıklanıp geçilmiştir. İlmullahın bir dalıdır. İlmullah ise deryadır.
Marifetullahın içine girenler, öğrenilmesi gerekenlerin çokluğu ile işlenmesi gereken ibadetlerin giderek artması nedeniyle,bu konuyu ihmal etmektedirler.
Müridin ilk dönemlerinde faydalandığı bu ilimde ilerleyenlerce ihtilaçlar ve rüyalar giderek önemini kaybetmektedir. Çünkü daha kesin bilgi kaynakları kendilerine açılmaktadır.
İhtilaç ile alınan haberlerde teferruat yoktur. Mesela göbek altı ihtilaç ederse sağda az solda büyük korku olur. Ancak nasıl bir olay ile o korkunun yaşanacağı ve gerçekleşme süresi kesin değildir, belirsizdir. Yine alt dudak korkuyu haber verir, alt dudağın sol yanı büyük korkudur, sağ tarafı daha az korkudur. Kişi bu haberi alır almaz gerekli savunmayı dua ve efal ile yapar kendisini affettirirse o tecelli yaşanmaz. Haber verilen olayın ne olduğunu bilmek de mümkün değildir. Fakat savunma yapılmazsa üç saat, üç gün veya üç ay içinde o hüküm beşeriyete intikal eder ve ihtilacı alan kişi anlar ki bu işaret bu tecelliyi haber veriyormuş.
İnşaallah azizim sen Zikir ve Adabı yazımızdaki tarif üzere farz ibadetlerini harfiyen yapar, günahlardan sakınır teşvik edilen hayır hasenatları yaparsan, özellikle düzenli zikirlerine devam edersen zamanla perdeler bir bir açılmaya başlar. Bu gelişmeleri sıradan insanlarla asla paylaşmamalısın.
Keramet derdine düşmemelisin. Keramete meyletmek derece düşüklüğüne sebep olur..Emeklerini zayii edersin allah korusun.
Çünkü cenabı hak seni sırdaş edinmiştir. Umuma kapalı olan hakk tealanın sırların nadana açmamalısın. İbadet ve zikirlerini mümkün mertebe gizlemeli, nefsine uyup ben şöyleyim ben böyleyim davranışlarından şiddetle sakınmalısın... Gelişmeleri ancak rehberinle paylaşırsın ki o sana yeni durumlar için yol vermeye devam eder. Konu uzadı ancak daha kısa anlatmak da meseleyi çok kapalı tutmak olacaktı. Bu konuyu bize soran sayısız kardeşimize çok daha kısa açıklamalar yapmıştık. Bunu inşaallah onların da faydasına sunmak üzere yayınlayalım diye açıklamayı uzatmış olduk. Rabbim çıktığın yolda yar ve yardımcın olsun. Samimiyet yani ihlâs ve gayret allaha yolculuğunun er yahut geç ilerlemesine sebep olacaktır. Ama dikkat diyor selamlarımı ve başarı dileklerimi sunuyorum.’’