- 296 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Kerim’ce Güzellemeler -12 –
Kerim’ce Güzellemeler -12 –
Hani bir söz vardır ya! Bazen insan da "yorulmaz diz, utanmaz yüz olmalı" diye. Bazı insanlar var ki bunu çok güzel icra ediyorlar. Helal olsun vallahi!
*
Artık hiçbir Adıyamanlı Nissibi köprüsü Adıyaman’ındır diyemez herhalde. Gerçekten Nissibi bizim mi yoksa Şanlıurfa’nın mı? Belki kimin olduğu önemli değil, işlevidir önemli olan “Köprü orada, araçlar süratle geçip gidiyor yol kısalmıştır o yetmez mi?” diyebilirseniz. Hani biz her ortam da ve halükarda “ bizim” diyoruz ya ondan yani!
*
Bazı insanlar nedense yapacakları işleri en son gün, son saat, hatta son dakikaya kadar bırakıyorlar. Ondan sonra da “vay efendim....” diyerek şikayetçi oluyor ve sitem ediyorlar. Her şey zamanında ve usulünce yapılsa, daha da güzel olmaz mı?
*
Kanser vakalarının en az görüldüğü ülkelerden bir İsrail’miş. Peki, neden acaba, biliyor musunuz? Çünkü kanserojen madde içeren hiçbir şeyi tüketmiyorlar.
*
Küçükken sayısız arkadaşımız olmuştur. Çevremizdeki, mahallemizdeki hemen herkesle bir şekilde oynamışız, arkadaş olmuşuz. Zamanla yaş ilerlediğinde, insanların fikri, zikri, duygu düşünceleri, bakış açıları, yorumlamaları ve idrak etme kabiliyetleri neticesinde arkadaşlıklar bitmiş oluyor. Yapılan araştırmalarda, insanların % 90’ın da bu böyleymiş. Sizce de öyle mi acaba?
*
Babam derdi ki; "Kim kimin yanında, belli değil. Hem çizginin altında, hem üstündeler. Beyinleri başka yere, ayakları başka yere gidiyor. Artık insanlar, renk vermiyor, nedense!.."
*
Bazı gerçek isimler meydana inince, bir an da sahte olanlardan ses-seda çıkmamaya başlar. Başı ve ağzı başka yerde olanların, kuyrukları başka yerlere bağlı olduğundan; oldukları yerde dönüp durmaya başlarlar. Akrepler de yan yan giderler ya!
*
Artık öyle bir hale getirildik ki kimin doğru söylediğine, kimin söylemediğine karar veremiyoruz. İnsan bu kadar kendinden mi geçmiş olur ya! Adeta uyuşmuş kalbimiz, beynimiz, bedenimiz…
*
Satın alma gücünün kepazeliğini, her haberde dikkatle; esefle ve şaşkınlıkla izliyoruz. Hele bunu yapanlar, zengin diye tabir edilenler olursa, iş daha da vahim bir hal alıyor. Hayret yani hayret!!!
*
Pamuk ipliğiyle insanı hayata bağlayan bir takım sebepler var, insanları hayata bağlayan, bağladığını düşünenler var. Öğrenmek çare değil, bilsen ne olur, bilmesen ne olur! Ağzında bal, ...zehirli iğne taşıyanlar varken...
*
Tavlacılar zar atar, kimi zaman dü şeş gelir.
Yenilenler zar atar, korktukları hep yek gelir.
Korkunun eceli faydası yok, bilin ey dostlar.
Bu aşkla zar atarsan, ya yar gelir, ya har gelir.
İşte öyle!
*
Onur, ağırbaşlılık, erdem, özveri, duyarlılık, eğitim, vicdan kimde... kimlerde olması gerekir.
Kin, nefret, kıskanma, ayıp, öfke, kibir, bencillik, vefasızlık... kim de, kimler de acaba?
*
Yapılan bir işte Allah rızası varsa, gerisi boş, fasi fiso ( kendi deyimiyle). Tıpkı Ayla PEKTAŞ gibi.
*
Sağanak yağan yağmurla, kış soğuk yüzünü hissettirmeye başlıyor. Allah(cc) fakir fukaranın, garip gurebanın, dışarıda kalmak zorunda olanların, mültecilerin yar ve yardımcısı olsun.
*
Babam hep derdi ki; "oğlum sen doğru ol, eğri olan illa ki bir gün belâsını bulur"
Kerim BAYDAK
[email protected]
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.