tabu
Ercan, sigarasını yaktı. Karşısında oturan arkadaşı heyecanla bakmaktaydı, “Evet, ne diyorsun?”
“Ne hakkında?”
“Dinlemiyor musun?”
“Bazen.”
“Senaryom hakkında ne düşünüyorsun?”
“Bir daha anlatsana şunu.”
“Sana neden tahammül ediyorum acaba?”
“Başka arkadaşın olmadığı için sanırım.”
“Neyse, dinliyor musun?”
“Evet, dökül bakalım,” dedi Ercan. Arkadaşı anlatmaya başladı,
“Beş yıl içinde altı kızıl saçlı kadın cinayeti işlenmiştir. Polis bu cinayetlerle ilgili bir ipucu bulamaz ve olayları çözemez. Sonunda katil, yakalanır. Fakat nasıl yakalandığının şu an önemi yok. Önemli olan cinayetleri neden işlediği.”
“Neden yapmış lan?”
“İtirafında her şeyi anlatır…
Çok zengin bir aile çocuklarıyla birlikte açık denizde tatildedirler. Fırtına çıkar ve yat alabora olur. Kazadan sadece iki kardeş kurtulur.”
“Anne ve babaya ne oldu?”
“Boğuldular. Tamam mı?”
“Tamam.”
“Erkek olan küçük kardeştir. Ablasını sahile çıkarır. Kısa süre sonra kendilerine gelirler. Bir adada olduklarını anlamaları uzun sürmez.”
“Klasik konu…”
“Devamını dinle. Günler ve haftalar geçer. Ancak kurtarmak için kimse gelmez. Öldüklerine inanmışlardır ve aramalar son bulur. Fakat şanslıdırlar. Çünkü hayatta kalmaları için adada yeterli su ve meyve vardır.”
“Konuyu nereye bağlayacaksın merak ediyorum.”
“Aradan beş yıl geçer ve hala adadadırlar. Kurtulmak için umutları kalmamıştır. Genç, bir delikanlı ve ablası ise kızıl saçlı güzel bir kadın olmuştur. Elbette adada kadın ve erkeğin ihtiyaçları vardır.”
“Hayır, bunu yapamazsın.”
“Dinle, zaman geçtikçe cinsellik düşünebildikleri tek şey olur. Özellikle delikanlı için…”
“Ensest ilişkiden bahsetmeyeceksin değil mi?”
“Edeceğim, onlar da senin gibi bunu tabu görmektedir. İkisi de bunun farkındadır. Birbirlerine gizlice bakıp bu konuyu konuşmaktan kaçınırlar. Fakat bir gün genç adam, göl kenarında yıkanırken kadını izler. Tüm güzelliğiyle kadın oradadır, uzun kızıl saçları beline kadar örtmektedir. Kadın, izlendiğini farkeder. Ancak ses çıkarmaz. Çünkü içindeki sevgi herşeyden üstündür ve kardeşinin ihtiyaçlarını gizlice gidermesine izin verir. Gün geçtikçe genç adam, içine kapanmakta hayattan zevk almamaya başlar. Burada ölüp gideceğini düşünmektedir. Uzun bir ömür sürmeyeceklerini bilmektedir. Çünkü hastalık ve tedaviler için gerekli ilaç yoktur. Onları bu kısa ada hayatına bağlayan bir şeye ihtiyaçları vardır. Aylar sonra kadın kararını verir.”
“Yeter, daha fazla dinlemek istemiyorum,” dedi Ercan, fakat arkadaşı durmaya niyetli değildi.
“Bir gün kadın, bu konuyu açar. Genç adam, duyduklarına inanamaz. Koşarak uzaklaşır. Fakat kadının söylediği sözler aklından çıkmamaktadır.”
“Ne, ne demiş?”
“Eğer birimiz ölürse diğeri onu gömecek. Fakat son kişiyi gömen kimse olmayacak. Burada yeterli besin kaynağımız var. Hayatın devamını sağlamalıyız. Hayata tutunacak bir sevgi dalı gerekli. İnsanlar, bu nedenle aile kurar ve çocuk sahibi olurlar. Evet, kadın, kardeşine onu kabul ettiğini söylemiş.”
“Tanrım, sen hastasın. O aklından neler geçiyor.”
“Elbette, bunu yapmak ikisi için de kolay değildir. Haftalar sonra genç adam, ikna olur. Fakat kadının şartı vardı.”
“Neymiş?”
“İkisi de bedenlerini çamur tabakasıyla kaplayacak ve gözleri bağlı olacak. Böylece kokuları birbirine ulaşmayacak ve gözlerinin içine bakamayacaklar. Birer yabancı olacaklar. Soyunurlar ve adaya özgü çamura bulanırlar. Daha sonra da gözlerini bağlarlar.”
“Sonra ne olur?”
“Senaryonun ilgini çekmediğini sanmıştım.”
“Lanet herif, anlat şunu sonra ne olmuş?”
“Aylar sonra bir yat adaya uğrayınca onları bulurlar. Genç kız hamiledir. Ülkelerine döndükten kısa süre sonra genç adam evi terk eder. O günden sonra genç adamdan haber alınamaz.
İşte, son beş yıl içinde öldürülen altı kızıl saçlı kadın bu adam tarafından öldürülmüştür. Gördüğü her kızıl saçlı genç kadın ona kardeşini hatırlatır. Aklında öldüremediği için kadınların peşine düşer. Ölü bedenlerini soyup onları çamurla kaplaması ve sahile bırakması adada yaşadığı acı tecrübeden kaynaklanmaktadır.”
“Ya kadın? Hamileydi, bebeği doğurmuş mu? Onlara ne olmuş?”
“Bilmiyorum. O bölümü henüz yazmadım.”
Ercan, senaryoyu anlatan arkadaşına baktı. Arkadaşı sigarasını keyifle içiyordu. Ercan’ın bütün keyfi kaçmıştı. Ve sert bir içki söyledi…
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.