- 1344 Okunma
- 17 Yorum
- 5 Beğeni
NEREDESİNİZ?
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
Rötuşların biçimlendirdiği insan izlekleri. Teferruattan ibaret resmin her milimetrekaresi, biraz soluk mu ne yoksa varlığın eşkâli mi hani yürekten yüze yansıyan. İrdelemek ne mümkün yine de tasavvur edebildiğim kadarıyla geçkin bir kadın albenisini henüz yitirmemiş belki de anlık bir nüans yansıttığı o derin acı. Kısık gözlerinde belli belirsiz bir karanlık var belli ki hayli dertli ve hayli düşkün imge bildiği suretlere. Nüktedan bir var oluş hükmeden kimince aslına ulaşmaktan imtina mı ediyor ne?
Kırık bir biblo var başucunda, iki kuştan ibaret ama kuyruğu ve gözleri olmayan iki kuş: ahenksiz bir orantı; gözlerini yitirmiş olsa da canlı fazlasıyla hani neredeyse sesi çınlıyor kulakta bir ötüyor ki sanırsınız ki cennete düşmüş yolunuz.
Hafiften rüzgâr esiyor nerden mi belli? Perde kımıltılarıyla ahenk katıyor odanın kül rengine. Oldukça serin ne de olsa şunun şurasında ne kaldı kışa.
Hayret, odanın tam ortasında kocaman bir soba kurmuşlar ve her nasılsa bir kova dolusu kömür yığmış ev ahalisi henüz yanmasa da tahayyül etmek hiçte zor değil: name yüklü kar tanecikleri dökülürken gök kubbeden çoluk çocuk sobanın etrafında toplanmış ve hararetle sohbet ediyorlar. Pür-neşe ev halkı ama yine de bir eksiklik var tabloda. İlla ki… Ama ne?
Kırık bir sandalye iliştirilmiş camın tam da kenarına ve üzerinde kocaman bir saksı içinde solmuş bir çiçek ne idüğü belirsiz kim bilir belki de anne çiçeğidir özel bir günde takdim edilmiş.
Anlamsız resimlerle kaplı masanın üzeri: kuru kalem ile resmedilmiş çeşit çeşit insan yüzleri: kimi esmer kiminin gözleri kapalı kiminin ise… Ve orantısız vücutları ile üç beş kadın eşlik etmekte sağdaki resim defterinde. Adı üstünde: resim defteri belli ki ev halkından kim yapıyorsa bu çizimleri hayli düşkün kara kalem çalışması yapmaya.
Evin duvarlarının sıvası çatlamış ve yer yer dökülmekte.
Tavan sapsarı belli ki tütün müptelası birileri oldukça zaman geçirmiş özellikle salonda.
Yerde yer yer lime olmuş bir makine halısı ve üzeri leke dolu. O da ne? Bana öyle gelmiş: sandım ki… Yoksa gerçekten kan mı gördüğüm? Ve ilerliyorum ki bir sepete atılmış kirliler. Ve onların da çoğu kanlı. Sanırım, kötü bir mazisi var bu evin.
İlerlemeye devam ediyorum: uzun ve dar bir koridor ta balkona uzanan. Balkon nasıl da harap resmen talan edilmiş: ne çok mukavva kutu ve süprüntü dolu. Az daha çöp ev, diyesim geldi ki kapının vurulmasıyla kendime geliyorum ve hızla adımlıyorum aynı yolu geri geri.
Ben yürüdükçe yankılanıyor ayak sesim sanırsınız ki alıcılar ile donatılmış duvarlar. Nasıl da lekeli el izleri ile kirlenmiş duvarlar daha doğrusu nemalanmış insanların dokunuşları ile bu çatlak duvarlar.
Hızlıca yanımdan bir şey geçiyor: irkiliyorum ki ne olduğunu da tam olarak anlayamadım. Aman Allahım bir tane daha: iki tane aile boyu sıçan. Kemirgenler belli ki mesken tutmuş bu boş evi.
Boş, dedim değil mi? Ne büyük yanılgı tam diyecekken vazgeçiyorum öyle ya şu an içinde bulunduğum odaya yeni yeni vakıf oluyorum: çok çok güzel bir kadın portresi: ela gözlü ve açık kumral saçlarıyla arz-ı endam etmiş ve etrafında çok genç ve yakışıklı bir subay. O da ne? Adamın bir bacağı dizinden itibaren kesilmiş ama o kadar dokunaklı gözleri var ki adeta bir hale içerisinde bu muhteşem çift. Evet, muhteşemler: ne eksik ne fazla: kelimenin tam anlamıyla su gibiler. Üç çocuk görüyorum etraflarında: ikisi oğlan biri kız. Ne güzeller belli ki bu uyumlu çiftin çocukları. Al işte: kaçırdığım bir ayrıntı: bir mezarın başına toplanmışlar: kim mi? Yine aynı çift ve bu sefer sadece bir tek oğlan çocuğunu tutmuşlar elinden. Hayır, hayır iki mezar taşı ve toprak dar bir alanda son buluyor. Belli ki çocuk mezarı yani iki mezar. Aman Allah’ım, başka bir resim daha: işte aynı çocuk ve aynı kadın. Bu sefer kadın yalnız, deminki adam yok resimde ve yine bir mezar taşı: ne mi yazıyor üzerinde? Okumaya çalışıyorum. Hayır, eski Türkçe yazılmış. Ama sanırım deminki genç subayın mezarı. Kadın nasıl da mutsuz ve ağlamaklı keza o küçük çocuk da… Ne yani bir avazda mı bu aile bu kadar kayıp verdi?
‘’Sonra ne oldu, anne? Hadi, anlat. Sonra ne yaptı o kadınla küçük çocuk?’’
‘’Ne mi yaptılar meleğim? Peki, söyleyeyim. O kadın şimdi içerde salonda oturuyor.’’
‘’Aa, o zaman o kadın benim babaannem mi? ‘’
‘’Ya, o küçük oğlan çocuğuna ne oldu anne?’’
‘’Birazdan anlatırım.’’
‘’Birazdan mı?’’
‘’Seni afacan, anladın aslında da ağzımı arıyorsun değil mi?’’
‘’Keşke amcamı ve halamı bir kez olsun görseydim. Kim bilir ne eğlenirdik beraber. Peki, ya o eve ne oldu anne? Hani, şu boş ve tozlu ev.’’
‘’O evin yerinde okul inşa edildi canım. Ve bil bakalım adı ne?’’
‘’Ne? Aslında babaannem söylemişti ama… Benimle aynı adı taşıyor okul, değil mi?’’
‘’Seninle aynı adı taşıyan başka biri daha var hem de bu memleket uğruna savaşta gazi düşmüş ve sonrasında öbür dünyaya göç etmiş.’’
‘’Çok uykum geldi anne.’’
‘’Sen uyu meleğim.’’
‘’Anne, bir gün ben de asker olup memleketim için canımı vereceğim tıpkı onlar gibi.’’
‘’O günler çok geride kaldı desem keşke ama senin gibi vatanperver çocuklar ve genç nesil oldukça bu memleket ebediyen bizim. İyi uykular meleğim.’’
‘’Anne.’’
‘’Sen uyumamış mıydın?’’
‘’Anne, ben babamı çok özledim. Ne zaman gelecek, söylesene.’’
‘’Yarın, seni ona götüreceğim. Söz.’’
‘’O da dedemim yanında yatıyor değil mi?’’
‘’O kalbimizde yaşıyor meleğim. Hadi uyu da babanı gör rüyanda.’’
YORUMLAR
Şimdi okuduğum yazınız gerçekten güzel, akıcı bir film şeridi gibiydi, ne hayaller geldi geçti okurken ve sonrasında da zihnimden ne hayaller geçmiş ama işye yüreğin bir yerlerinde halen barınan.
Çok güzeldi...
Kutluyorum yüreği ve kalemini.
Sevgiler.
Gülüm Çamlısoy
Geç yanıtladığım için kusura bakmayın efendim.
Çok çok teşekkür ederim değerli şairim.
Saygılarımla...
Yureginize kaleminize emeğinize saglik mükemmel dizeler saygilarimla selamlar değerli
Sairem saygilarimla selam dua ile kalin
Gülüm Çamlısoy
Çok çok teşekkür ediyorum değerli varlığınızla ışık oldunuz. Var olun.
Sevgilerimle yürek dolusu...
Nereye baksam usta zirvede
Bize gene yer kalmamış
Can dostu usta kalemi, muhabbet erbabını
kutlar saygı ve selamlarımı sunarım
Gülüm Çamlısoy
amatör bir ruhla bir kez gönül vermişken kelimelerin ve edebiyat dünyasına yürekten dökülen nameler eşlik ettikçe ve sizlerin de varlığı ile de ayrı güzel ve özel kılınmakta hayat ki bariz bir yaşama sevinci her yazdığım kelimede yeniden doğduğum...
teşekkür ediyorum efendim.
yazmak benim için nefes almakla eş değer bu bağlamda şükür yüklüyüm.
en derin saygılarımla değerli dost...
Cok hos ve guzel anlatımdı surukleyiciliğiyle Yildiz Hanim.
Siz guzel olani hep yazansiniz.
Yine yazin.
Kutluyor sevgilerimi sunuyorum...
Gülüm Çamlısoy
Tüm yüreğimle teşekkür ediyorum.
Varlığınız her daim güzellik ve anlam katmakta yazdıklarıma. var olun.
En içten sevgilerimle...
GÜZEL BİR BENZETME İLE İMGELERLE BAŞLAYAN YAZINIZ SONUÇ OLARAK GÜZEL BİR HİKAYENİN BİZE SUNUMU OLMUŞ.TADINI DAMAĞINDA HİSSETTİĞİNİZ BU HİKAYE BENİ ALDI NERELERE GÖTÜRDÜ VE ÖDÜLÜNÜ DE AYAKTA ALKIŞLATTI.iÇ SESİNİZ VE BU İŞİ BAŞARMA ARZUNUZ VE ÇABANIZ İNANILMAZ GÖZLEMLENİYOR VE KALEMİNİZ BEN BURDAYIM DEDİRTİYOR....SELAMLAR...SEVGİLER VE KUTLAMA İÇİN BİR SEPET MENEKŞE GÖNÜL BAHÇENİZE BIRAKILDI EFENDİM...
Semiray Emre tarafından 11/8/2015 11:13:47 PM zamanında düzenlenmiştir.
Gülüm Çamlısoy
Sizlerin dokunuşu ve varlığı benim için o kadar kıymetli ki hele ki duyumsanmak en güzeli en anlamlısı.
Çok çok teşekkür ederim sevgili dostum.
Menekşe...Ne incesiniz. Var olun.
Tüm yüreğimle sevgilerimi ve en iyi dileklerimi gönderiyorum.
Bir film gibiydi...
Siyah beyaz bir film. İçinde ara sıra kırmızı lekeler koymuştu senarist veya yönetmen. Belki ışıkçının hatalarıydı bilmem.
İzlerken, burnunu çekiyordu bütün izleyiciler. Yanındakinden mendil istiyordu.
Oysa bu film, böyle miydi?
Böyle mi başlamıştı?
**
Sinemadan çıkan herkesin başı önündeydi. Neden?
Çoğunun ya babası, ya çocuğu, ya da kardeşi " Neredeydi?"
Ne çok özlüyorlardı...
Film biteli ne çok olmuştu.
**
Sevgiyle Gülüm.
Gülüm Çamlısoy
Çok mu geçti mutluluk için belki de iştirak eden hüznün tüm yalıtılmışlığı idi yüreklerde derin yaralar açan...
Güzel yüreğinize selam olsun.
Çok teşekkür ediyorum değerli varlığınızı esirgemediğiniz için.
Sevgilerimle yürek dolusu...
Gülüm Çamlısoy
Mutlu kalın ve sevgi ile...
Gülüm Çamlısoy
var olun.
sevgilerimle ve sonsuz selamlarımla...
Yine yeniden Güzel bir yazı ile Günü makamından karşılıyor gün ışımadan..
kutlarım Gülüm Hocam..
Gülüm Çamlısoy
çok teşekkür ediyorum efendim.
sonsuz saygı ve selamlarımla...
Gülüm Çamlısoy
Yüreğiniz dert görmesin.
Sonsuz selam ve saygılarımla değerli hocam.
Çok mutlu oldum.
Çok duygusal bir öykü ve çok etkileyici bir anlatım...
Böyle bir güzellik ancak benim Gülüm Kızım'ın kaleminden dökülür.
Kutluyorum Kızım...
Gülüm Çamlısoy
Tüm yüreğimle teşekkür ediyorum.
Sonsuz sevgilerimle, saygılarımla efendim...
Ellerinizden öpüyorum Kadir babam.
Gülüm Çamlısoy
yüreğin dert görmesin.
sevgilerimle Şebnem'cim...
Gülüm Çamlısoy
çok çok teşekkür ediyorum.
var olunuz.
saygılarımla...
Nereden nereye, dedim yaziyi okurken. Güzel bağlanmıs hüzünlü bir hikaye.
Sen bu isi iyi biliyorsun sevgili Gülüm, tebriklerr
Gülüm Çamlısoy
Nereden nereye, değil mi sevgili Emine hanım...Kuş misali duygular ve biz, insanlar...
Hikayenin bir kısmı kurgu olsa da yaşanmışlıklar da var keza babaannemin hüzünlü hayat hikayesidir bir kısmı. lakin çok genç yaşında dul kalmış ve iki evladını toprağa vermiş.
Hayat işte: bir varız bir yokuz.
Tüm yüreğimle teşekkür ediyorum. Tüm güzellikler sizinle olsun.
Sevgimlesiniz...
Yine güzel bir yazı.
Anlam yüklü ve duygulu.
Ben bu kalemi sevdim anne!
Yüreğin dert görmesin. Kutlarım.
Gülüm Çamlısoy
Çok çok teşekkür ediyorum tüm yüreğimle.
Saygılarımla efendim...
Oysa anıları duruyor hatırlayınca,
Dedem baba annem ,babam.
Her gün yeri geldikçe anılan,
Neredesiniz,
Neredesiniz...
Çıkıp bağırsam..
Tebrik ederim saygılarımla.
Gülüm Çamlısoy
Anılar an'dan bağımsız ve yolculuğumuza eşlik eden unutulmazlığıdır geçmişin yarınlara taşıdığımız.
Çok sağ olun eşlik edip varlığınızı esirgemediğiniz için.
En derin saygılarımla ve en iyi dileklerimle...
Var olun.