- 560 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Giderken yüreğimi bana bırak...
Yüreğime dokunan yüreğin, bütün benliğimi kor kor yakacak ve içli bir kemanın tellerinde dile gelen nağmeler gibi yüreğim çaresizce sızlayacak.
Birbirinden uzak iki farklı şehirde, kaderin zaman ve mekân dinlemeden birbirine yaklaştırdığı, yaşamın tüm zorluklarına inat kendimize sevda dolu küçücük bir dünya yaratmış iki candık biz.
Sevdik… Sevildik… Beraber ağlayıp beraber güldük.
Ne çok şey paylaştık seninle yan yana olamasak bile.
Bil ki! Çok sevdim seni...
Varlığına hasret bırakan yokluğunu sevdim,
Göremediğim gözlerini, dokunamadığım tenini, öpemediğim dudaklarındaki tebessümü sevdim. Seninle üzülmeyi, seninle sevinmeyi sevdim... Her sabah yokluğunla harmanlanan günü yaşamayı sevdim. Gecenin kör bir karanlığında adını haykırarak kan ter içinde uyanmayı, üzerime yağan yağmuru, tenimi bıçak gibi kesen soğuğu sevdim.
Seni sen olduğun, beni ben yaptığın için sevdim.
Yanımda olmadığın her bir gün için bir tohum ektim yüreğime ve şimdi binlercesi yeşile bürünebilmek için senin gelişini beklemekte...
Biliyorum… Söylemiştin. Geleceksin! Ve Geldiğinde yüreğimi esir edip yüreğine, tekrar gideceksin.
Olsun, senden gelecek ne varsa razıyım. Yeter ki gel...
Geldiğinde, yüreğime ektiğim her bir tohum, filizlenerek bir orman misali tüm bedenimi kaplayacak, ve yeşilin getirdiği huzura kavuşan yüreğim yaşamak, var olmak nedir tekrar anlayacak.
Umudumu bağladığım karanlık yollar aydınlanacak, güneş bir başka doğacak…
Ve işte o gün aynı toprağa ayak basıp, aynı yollarda yürüyeceğiz, aynı iskeleye oturup, martılara el sallayacağız… Gün batımında, sevdamızın rengi gibi kızıla bürünen ay’ı denizin karanlık sularında söndürüp, yıldızları avucumuzda kaydıracağız…
Sonra…
Sonra acı son tekrar başlayacak ve sen yine gideceksin.
Biliyorum bu gelişler ve gidişler hiç bitmeyecek…
Yüreğime dokunan yüreğin, bütün benliğimi kor kor yakacak ve içli bir kemanın tellerinde dile gelen nağmeler gibi yüreğim çaresizce sızlayacak. Tüm bedenim alev alev mahşer yeri gibi yanacak, sevdadan yana ne varsa kül olacak ve toz duman bütün bedenime savrulacak.
Uğruna adadığım gençliğim,
Aklıma her düştüğünde göz pınarlarımdan süzülen siyah inci taneleri,
Hasretinle yanıp kavrulmuş bedenim,
Sevmelerin, sevişmelerin,
Sensizken içime gömdüğüm sessiz çığlıklarım,
Seni beklerken zamana esir olmuş dakikalarım, hepsi senin olsun…
Kirpiklerimde asılı kalan yaşayamadığım sevdamın hatırına,
Yokluğuna dayanabilmem, pranga giymiş bedenimi avutabilmem ve son nefesimi verirken bile adını haykırabilmem için, hasretine tutsak olmuş yüreğimi,
Sen giderken bana bırak…
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.