- 492 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Hiç kimse anlamasın sana yazdığımı
Ay, erken doğuma yakalanırken güneşin ölüşünde,oturduğun bankın omzunda yağmur kemirsin saçlarını.Hiç kimse anlamasın sana yazdığım şiirleri. Şehir kalabalık bizse yalnızları oynuyoruz.
Not bırakmıştım balkonumun manzarasına seni.Bir güvercinin özgürlük sevinci,çay masamda sigarama ortak olmasıyla son buldu.Sen gittin dertler oturdu karşıma. Barış dedi güvercin, gelmez dedim.Ağlamaya başladı kanatlarına doğru. Tutamadım kendimi,yıkıldı gözlerim yanaklarıma doğru.Bir elimde sigara, diğer elimde duman. Sadece hıçkırık sesleri mahallemi ayağa kaldırmıştı.Yaşadıklarımı duysalar evlerini terk ederlerdi.Bitmiş sigaramı salladım alt kattaki bakkalın kapısının önüne. Avucuma aldım o güvercini, gözlerime bakıyordu. Kanatları sırılsıklamdı.kalktım ve salona geçip koltuğun üzerine bıraktım.sabaha kadar kurur kanatların ondan sonra gidersin, bu gece misafirim ol dedim. Ve kapatıp ışığı yerimi aldım tekrar. Yaktığım son sigaramdı. Hatırladım yine bi kaç dünü. Canım yandı ama dayandım inanki.Gücüm yoktu ama tek takıldım yine de güçsüzlüğümle. Sen içeride uyudun.Sabah bana günaydın deyip, hayata döndürecektin. Geçecekti kanayan yerlerim.
Sabaha kanayan kanatlarında gözyaşların kurumuş olsaydı.şimdi ikimizde özgür değiliz. Ve ben de uçamıyorum artık.
Öktem Gökmen