- 1687 Okunma
- 11 Yorum
- 1 Beğeni
SEÇTİM SENİ BİR KERE BAŞKASINI SEÇEMEM….
7 Haziran 2015 pazar gecesi saat 03:23 Beyaz saray (Washington)
Başkanın yatak odasındaki, sehpa da duran kırmızı telefon hararetle çalıyordu. Yatağından fırlayan Başkan Barack Obama ve eşi Michelle Obama endişeyle ve sessizce kısa bir süre birbirlerine öylece baka kaldılar. Sessizliği ilk bozan başkanın karısı oldu.
-Obiş bu saat’te arayan kim ola ki hayırdır inşallah!
*İnşallah’mı!?
-Ay pardon! O may gard diyecektim! ayii çok merak ettim arayan kim acaba?!’
*insanın başına ne gelirse meraktan gelir denir ya neyse yahu ne bileyim kim aramış, telefona bakarsam anlarız.
- Hadi bak o zaman öleceğim meraktan.
* Tövbe tövbe tamam bakıyorum patlama. Alo buyrun ben obiş şey pardon! Obama
Başkan telefonun ahizesini eliyle kapatıp eşi Michelle döndü.
*Ulan manyak karı sana kaç defa söyledim bana obiş diye seslenme diye, senin yüzünden dilim alışıyor, millete rezil oluyorum. Kendi adımı bile doğru düzgün telaffuz edemiyorum. Hayret bir şey ya!
-Amaaan bana laf yetiştireceğine sen önce telefona bak, telefondakini bekletme hadiiiii
*Çık cık cık ya sabır kadın, ya sabır.
Kısa tartışmanın ardından Başkan yeniden elini ahizeden kaldırıp konuşmaya başladı.
*Alo buyrun ben başkan Barack Obama
-Boşkanım ben Barzo nasılsan? iyimi sen?
*Barzo mu? Hangi Barzo?
-Yav Boşkanım beni tanımadın?’ Ben Mesud Barzoni geçen hafto beyaz sarayda görüşmüştük ya! bona özel telefonu verip beni dorğudan oraya bilirsin demiştin honi unuttun mu?
*Haa Barzani yahu kusura bakma uyku sersemi tanıyamadım bir ‘an birde barzo deyince!?
-Boşkanım bizim oralarda ismi kısaltmak adedidir ha!
*Sakın, benim adımı kısaltmayasın ha, namıssız (Ne oluyor lan bana)diye başkan içinden geçirir.
-Yok Boşkanım sizin adınız Barağ Obamo kısaltmak bizim ne hoddimize düşer barağın yiyem hiç olur mu öyle şey ayıp edisen ha!
*Bırak şimdi adımı yemeyi de hayırdır geçenin bu saatinde niye aradın?
-Yav Boşkanım burada daha akşamın dokuzu dur kusura bakmayasın saahat fakrkını düşünememişim fokat size önemli bir haberim vardır müjdemi isterem
*Merak ettim şimdi neymiş o önemli haber?
-Boşkanım Türkiye’de seçim sonuçları belli olmuştur. Veeee on üç yıldan sonra ilk defo sondık’tan hükümet kuracak oy çıkmamıştııııır.
*Ula senin agzin ne söğlir. Öhüm, yav söylediklerinde bir yanlış yok değil mi? Eminsin yani?
-Volla ben de selo’nun yalancısıyam Boşkanım.
*Güzel çok güzel were good selo’ya söyle sakın koalisyon ortağı olmasın. Ha bu arada bizim bebek katili adamımıza da söyleyin organizasyonu iyi yapsın. Türkiye de hükümet falan kurulmasın ve çıkara bildikleri kadar kriz çıkarsınlar. Döviz, faiz, falan filan ne varsa fırlasın ekonomi dursun, bombalar patlasın tamam mı?
-Tomam Boşkanım tomam da siz kendi elinizle odamı Türk dövletine teslim ettiniz. Ögle değil ? Odam İmralı da hapis de yatir o dediklerinizi nasıl yapacak lo?
*Ben onu mu diyorum sığır? kim sever onu. Bizim Binyamin diyorum.
-Bünyamin de kimdir? Boşkanım?
*Bünyamin değil gözüm. Binyamin. Bizim Binyamin Nethanyahu yok mu? İşte! Onu diyorum. Yahu.
-Haa şimdi anlamışam Boşkanım zaten her şeyi Nethanyahu organize ediyır.
*Tamam o zaman feto meto kim varsa birlikte hareket edin sakın hükümet kurulmasın ha, ona göre anlaşıldı mı?
-Anlaşılmıştır Boşkanım dedikleriniz horfiyen yapılacaktır. Emriniz boşım üstüne eyi geceler.
* Hadi bakayım göreyim sizleri. Bakma öyle başkan maşkan olduğumuza sonuçta bizde emir kuluyuz. Aman ha! Gözünüzü seveyim, siyon babaları kızdırmayalım. Yoksa hepimiz anamızı gözden çıkarmak zorunda kalırız. Haberiniz olsun. Hadi kolay gelsin iyi akşamlar. Bay bay
-Size de boy boy boşkanım.
-Kimmiş arayan obiş?
*Boş ver arayanı güzel bir haber aldım bu sefer Obiş demene bile kızmayacağım keyfim yerine de duş alsak mı ne dersin?
-Hınzır şey! her şeyi fırsata çevirmeye çalışıyorsun ama olmaz sabah erkenden cadılar bayramına katılacağım. Başka bir akşam bakarız çaresine
*Bana bak, kadın kaç haftadır beni salıyorsun artık sabrım kalmadı geçen gün nerdeyse İngiltere kraliçesini oval ofiste dövbe dövbe
-Ayiii nenen yaşında o kadın be!
*Nene mene kadın bir an gözüme Neomi kempil gibi göründü. Düşün artık ne haldeyim.
-Amaan çok zevksizsin obiş seninki de nasıl bir yokluksa. Neyse dedim ya bir ara bakarız hadi uyuyalım şimdi.
Aylar geçmiş planladıkları gibi her yerde bombalar patlamış döviz yükselmiş piyasalar durmuştu Türkiye karanlık günlerine geri döndürülmeye çalışılmıştı. Bir gün Barzani, sel o’yu telefonla arar ve görüşürler.
-Alo selo nasılsan?
-Çok iyiyim ağam sen nasılsın?
-Ula aferin hükümeti kurdurmamışsız?
-Vallaha ağam biz bir şey yapmamışız ne yapmışsa Devlet Bahçeli yapmıştır.
-Vıııışşş nasıl yoni? Ula Dövlet Bohçeli kimin adamıdır?
-Ne bileyim ağam kimin adamıdır. Adam bizden daha iyi çalışıyor daha doğrusu hiç bir şey yapmıyor. Her şeye hayır diyor. Senin anlayacağın hükümeti o kurdurmuyor. Yani Nuh diyor peygamber demiyor.
-Ula bona bak sakın siyon babolar bizim göytümüze tekmeyi koyup bu odamla çalışmasınlar
-Yav bende ondan korkuyorum ağam
-Ula fetogil ne yapir?
- Sağ olsunlar onlar da Siyonist ağabeyler de televizyonlarından gazetelerinden ‘’zaman içerisinde bizim ‘’sözcülüğümüzü yapıp yalan, iftira, her türlü desteği veriyorlar,
- Ula Selo aslında düşman odamların içindedir lo bakisin biri hükümeti kordurmuyir diğeri beş senedir sivil anayaso yaptırmiyir ülke gelişmesin diye elerinden geleni yapıyirler ha.
-He valah doğru söylüyorsun ağam bize pek iş düşmüyor.
-Ha, bu arada seni televizyondan izliyoruz lo,çok hoş sözler söylüyorsun,öyle barıştır kardeşliktir folan. Ha! birde Türkçeyi Dövlet bohçeliden daha düzgün, daha güzel konişırsen kerhoneci seni afferem sana.
-Mahcup ediyorsunuz ağam.
-Hodi bakam 1 kasım’a az kaldı görem sizi, bu seçimde de hökümet kurulmazsa vollah satılık dövlet ilanın asarlar ha, hem de bohçeli.
Sayılı günler çabuk geçmiş 1 Kasım genel seçimleri gelip çatmıştı.
1 Kasım pazar akşamı saat 21.30 İsrail başbakanlığı (Telaviv)
Başbakan Binyamin Nethanyahu’nun çalışma ofisinde ki telefonu çalar, arayan Barack obamadır.
Nethanyahu elleri titreyerek telefonu kaldırır ve alo der.
Öfkeli bir sesle Barack Obama konuşmaya başlar.
*Alo’nu yiyim lan, ne alo’su hıyar duydun mu oğlum olan biteni?
-Şey duydim Başkanim
*Nasıl oluyor lan hepiniz bir oldunuz bu adamları on üç senedir deviremediniz.?
-Abe benim kuzim Başkanim. Ben de bir şey anlamorum Osmanlıdan beri içlerine sızmışiz Cumhuriyet tarihi boyuince hep kucağimizde idiler ne oldiy de on üç senedir bir şey yapamoruz ben de anlamorim. yoksa maymun gözini mi açti ne dir!? Bilemorum kuzim.
*Anlaşıldı sizden bir numara olacağı yok topunuzun^^&<‘!’= koyayım beceriksiz herifler. Ama merak etmeyin bundan sonra biz kimle çalışacağımızı iyi biliyoruz.!!!
-Abe kuzim Başkanim bizi de gözden çıkarmayasiniz?
*Yok yok sizi gözden çıkarmayız sen bir ara beyaz saraya gel de oval ofisin yeni dekorasyonunu göstereyİm sana.
-Abe kuzim Başkanim korkutorsunuz beni!!!
Serhat BİNGÖL 05.11.2015
YORUMLAR
ya hu işiniz güçünüz yok mu sizin diyeceğim de;) benimki senden kara mı ne işte öyle be abi...
lakin,
yazıyoruz çiziyoruz ancak...
bu yazmada çizmede tanımadığımız birlikte yeemek yemediğimiz, bir yol katetmediğimiz,
neyse ben anlatamam şimdi, google amcaya bir sorem...
http://www.mademir.com/2011/07/bir-insan-nasl-tanrsn.html
'Bir adam Hz. Ömer (r.a.)'in yanında bir hususta şâhitlikte bulunmuştu. Ömer ibnü'l-Hattâb hazretleri ona,
' Ben seni tanımıyorum, seni tanıyan birini getir, dedi.
Orada bulunanlardan birisi,
' Ben onu tanıyorum, deyince Hz. ömer,
' Nasıl bilirsin? diye sordu. O da,
' Emin ve âdil bir adam olarak tanıyorum, cevabını verdi.
Hz. Ömer (r.a.) tekrar sordu:
' Gecesini gündüzünü bildiğin, yakın bir komşun mudur?
' Hayır, diye cevap verdi adam.
Hz. Ömer (r.a.) sormaya devam etti:
' İnsanın takvâsını ortaya koyan, muâmelesidir. Bu adam, alış'veriş yaptığın bir kimse midir?
Adam tekrar,
' Hayır, dedi.
Hz. Ömer (r.a.) bu defa;
' Bununla, insanın ahlâkının güzel veya çirkin olduğunu anlamaya imkân veren bir yolculuk yaptın mı? diye sordu.
Adam bu soruya da,
' Hayır, cevabını verince, Hz. Ömer (r.a.),
' Sen onu tanımıyorsun, dedi ve sonra da adama dönerek,
' Git, seni tanıyan birini getir, buyurdu.' "
bahsettiğin kişileri tanırsın ağam?;)
saygılarımla...
Serhat BİNGÖL
Bunca zaman sonrasında az da olsa tanımışızdır diye düşünüyorum eğer tanıyamamışsak sanırım bu bizim bir kabahatimiz değil onların bir eksiği olsa gerek))
Yorumunuza ilginize çok teşekkür ederim
Saygı sevgilerimle
Serhat BİNGÖL
Tam tersi oldu derken sanırım muhalefet partileri hükümet kurmaya yanaştı, iktidar partisi yanaşmadı, savını öne çıkarıyorsunuz. Doğruda olabilir buna hiçbir itirazım yok. Ancak görünen o ki bu konuda muhalefet partileri seçmeni ikna edememişler.
Dostum isim isim tanımam fakat inanıyorum ki mhp ve chp de de mutlaka genç ve dinamik siyasetçiler vardır artık o insanlara bir şans verilmelidir diye düşünüyorum.
Yorumuna ve ilgine çok teşekkür ederim.
Saygı sevgilerimle
hepimiz biraz Ak partiliyiz .sanırım ' meydanlarda atıp tutup sandıkta hep şaşıyoruz nedense cemicümlemiz :)) düşündürücü ve aklı bir yaklaşım..tebrikler.
Serhat BİNGÖL
Demişsiniz ya ‘’meydanlarda atıp tutuyoruz sandıkta şaşıyoruz’’aslında bu çok insani bir durumdur. İnsanlar hangi konu olursa olsun kafasında ki düşünce fırtınaları kara anında somuta yönelir. Bu seçim içinde geçerlidir ve hatta sağlıklı olanı da budur. Yani bu bir kaypaklık ya da tutarsızlık değildir. Aksine o insanda muhakeme yapabilme aklına sahip olduğunu ve öz güven duygusuna güçlü olduğunu gösterir.
Dünyanın ileri demokrasiye sahip ülkelerinde siyasetçiler etnik değer ve ya dini kavramlar üzerinden seçmenden oy talep edemezler öncelikle bu etik anlamda büyük bir ayıptır çünkü o değerler zaten toplumun ortak değerleridir. Kazayla öyle bir şey olacak olsa toplum o siyasetçiyi ve partisini parlamento dışında bırakmaz siyasi hayatını bitirir. Ama maalesef bizde ki gibi demokrasisi tam gelişmemiş ülkelerde bu değerler üzerinden oy devşirme en geçerli propaganda şeklidir
Yorumunuza ilginize çok teşekkür ederim.
Saygı selamlarımla.
Serhat BİNGÖL
Yorumunuza ilginize teşekkürler lo
Saygı sevgilerimle
pardon ben bop eş başkanıyım ayrıca ırakta müslümanları öldüren abd askerlerine dua eden adamım bu ülke neler gördü 80 darbesindede böyleydi sonra hurmalar bir bir ortaya çıktı ha selo barzo obişin arası sağlam amma recişde işin içinde kokusu çıkar :) 150 asker boşunamı öldü tabiki böyle olucak. yaşasın zalimler için cehennem... semudu lutu helak edene yemin olsun en doğrusunu o bilir.
Serhat BİNGÖL
Kaleme aldığım mizahi yazımda kurguda olsa ismi geçenlerin yanında adından bahsettiğiniz malum şahsın olması da gerekir tezi doğru olabilir. Ancak bu mecliste ki muhalefet partilerinin öncelikli görevi olmalı. Yani seçim süresince bunları anlatmaları gerekirken kişisel hobilerinden bahsedip ya da toplumun öncelikli beklentisiymiş gibi heyecanla İsrail'e büyük elçilik açacaklarının müjdesini vermek olmamalı diye düşünüyorum.
İşin ilginç yanı şu ana kadar muhalefet partilerinin seçimin sonucunu bile doğru analiz ettiklerini göremiyoruz. Sanırım bu seçimin sonuçları bu yönüyle olması gerektiği gibi sonuçlandı.
Yorumunuza ve ilginize çok teşekkür ederim
Saygı sevgilerimle
Güzel olmuş hikaye.
Tebessümlerle okudum.
Şu seçimden sonraki bölümü biraz daha uzatsaydınız keşke.
Tadına doyum olmuyor gelişen ve şaşırtan olayların.
İyi tokat attı valla millet.
Hem içeridekilere, hem dışarıdakilere.
Helal olsun.
Serhat BİNGÖL
Hep yazılarımız da karşılıklı söylediğimiz bir şey vardı. Kimse bu milletin aklıyla ve duygularıyla oynamasın bu milletin sağduyusu ve kozmik hafızası çok güçlüdür.
Nerede ne zaman ne yapacağını çok iyi bilir. Sorun siyasetçilerin bunu bilmiyor olması
Yorumunuza ve ilginize gönül dolusu teşekkürler.
Saygı sevgilerimle
Desene hepimiz A.K.P 'liyiz... !
Yaşasın Dünya ! Yaşasın Hülya ! Yaşasın Herkes !
Susun susun, hepimiz A.K.P'liyiz
Ama ben % 49.5 in dışındayım... Ve hiç bir zaman gücün yanında değilim...Haklının, adaletin yanındayım ... Tarih zamanını bulunca neyin doğru neyin yanlış ve kimin haklı olduğunu kesinlikle yazacak... Belki biz göremeyeceğiz ama yazdıklarımız düşüncelerimiz asla yok olmayacak.
Şimdi gülmecenin içinde asıl gerçekler bertaraf olmuş olabilir ama yok olmayan doğru kendini ebediyen koruyacak kardeşim.
saygılar...
yok,sul
hadi gösterin ona biat edelim :)))
ne mutlu müslüman türküm diyene
Serhat BİNGÖL
%49.5 içerisinde de olabilirdin bu neyi değiştirir? Önemli olan içinde veya dışında oluşumun katkı sağlamak yani ülkenin siyasi kaderi belirlenecek bir ortam da tatili tercih etmemektir önemli olan o sorumluluk bilincine sahip olmaktır gerisi demokrasinin güzellikleridir.
Yorumuna ve ilgine çok teşekkür ederim.
Saygı sevgilerimle
Serhat BİNGÖL
Ezeli rakibim ebedi dostum. Sayfama hoş geldin sefalar getirdin.
Bu mizah yazısından benim akp’li mi olduğumun sonucunu mu çıkardın?:))
Neyse şaka falan bir tarafa ben a k p’ li de ği lim niye değilim onu izah edeyim.
1. Akp benim dünya görüşüme tersdir. (muhafazakâr bir aileden geliyor olmama rağmen)
2. Benim beslendiğim siyasi görüşün temsilcisi mecliste yok (12 eylül darbesiyle benim siyasi görüşümün kökü kazındı. Bu nedenledir ki hiçbir siyasi görüşe aidiyet duygusu beslemem doğru bildiğimi açıkça söylerim. Dolayısıyla paşa gönlüm kimi isterse ona kullanırım)
Evet, nedenini kendime de izah edemiyorum ama efendiliğinden dolayı sempati duymama rağmen 7 Haziran 1 Kasım arasında ki siyasi tutumundan dolayı Devlet Bahçeliye kafayı taktım belki beklentilerim çok yüksekti onuda bilemem sonuçta senin ve diğer dostlarımın sayfaların da da siyasi tavrını açıkça eleştirdim.
Ha bu arada ülkem ve milletim adına kim taş üstüne taş koymuşsa seveyim sevmeyeyim takdir eder emeğini de öne çıkartırım bu tavrımdan da ödün vermem. Bana şu veya bu partili dense bile hiç fark etmez. Dolayısıyla yine doğru bildiğimi söyleyeceğim ‘’siyaset denen dansı şu anki mecliste bulunan partiler içerisinde en iyi yapa bilen akp dir.’’ Zaten seçim sonuçları da onu gösteriyor.
Sayfamı ziyaretine ve ilgine çok teşekkür ederim.
Saygı ve sevgilerimle
yok,sul
evet en kötü yapan da mhp dir
bunun aksini savunmak bunca tablodan sonra aptallıktır, anlaşılacağı üzere
ki allahtan bi de hükümet kurup türkiyeyi idare edecektik kiii hakk korumuş alimallah
UYGULANMIŞ plan proje edilmiş algı savunucuları ve o algı sonuçlarıyla da tavır belli edicileri bu kadar basit ki bu adam başa geçecek eee ülke idare edecek geçiniz abi bu işleri
tamamen gerçek dışı olayları sırf haklı çıkmak babından ölümüne savunucuları
da da sı var şöyle ki
bu kaçıncı bahar ne zaman geleceksin
vesselam
hoşcakal
Serhat BİNGÖL
Öğrencilik yıllarım da tarih hocamızın bir sözü vardı; (hatırımda kaldığı kadarıyla) arkadaşlar yaşamda hata yapmayacaksınız diye bir kural yoktur mutlaka hata yapacaksınız önemli olan yaptığınız hatalardan ders çıkarmaktır ve en az oranda hatta yapmaktır. Bunun da sırrı kuşkucu olmak ve şüphecilikten geçer derdi.
Aykırı düşünceler topluma dinamizm katar sağlıklı gelişmişlik bu aykırı düşünceler sayesinde olur. Örneğin; bazı felsefe bilimcilerine göre tarih de ki devletlerin ve imparatorlukların çökmesinde ki en büyük etkenin o toplumların aykırı ve şüpheci düşünce kuramlarını geliştiremediği için ve buna bağlı olarak da gelen tehlikeleri göremediğini söylerler ve iddia ederler. Naçizane bana göre de doğru bir kavramdır.
Önemli olan bir birimizi anlamak empati kurmaktır.
Değerli dostum, mizahi pencereden gerçeklere baktırdınız. Uzun uzun yazılacak bir makale ile bile bu kadar güzel anlatılamazdı. Ben seçimi kazanan partiye oy veren biri değilim, ama seçim sonuçlarını saygıyla karşılamış biriyim. Demokrasinin tecellisi, sonuçları hazmetmek zorundayız. GOETHE'in dediği gibi: "SUSUYORUM VE SAYGI DUYUYORUM." Saygıyla
Serhat BİNGÖL
Aynen öyle size katılıyorum herkes seçimin sonuçlarına ve milletimizin iradesine saygı duymalı eğer ille de bir eleştiri yapılacaksa her siyasi düşünce kendisini çek etmeli açık yüreklilikle öz eleştiri yapmalı.
Sonuçta bu ülke hepimizin ve zengin Anadolu kültüründen beslenmiş yüce İslam dininin aydınlıkçı ve insani öğretilerini yaşamına katmış dünyanın en güzel en renkli insanlarının yaşadığı bir ülke çok şanslıyız çok bundan sonrası için bize düşen ülke insanımızın yaşam düzeyini geliştirmek.
Yorumunuza ilginize çok teşekkür ederim.
Gönül dolusu saygı sevgilerimle
Sevgili Serhat !
Vatandaşlık görevimizi yaptık. Oyumuzu verdik.
Ne kadar parti varsa o kadar da görüş var.
Hatta ne kadar insan varsa o kadarda görüş var.
Önemli olan saygı duymak...
Güzel bir kurgu. Mesajlarla dolu bir yazı.
Allah hayırlı uğurlu etsin.
Bundan sonra söylenmesi gereken bu.
Ben mi hangi partiye oy verdim ?
Söylemem.
Öptüm gözlerinden...
Bedri Tokul tarafından 11/5/2015 12:48:34 AM zamanında düzenlenmiştir.
Serhat BİNGÖL
Elbette size katılıyorum ne kadar insan varsa o kadar farklı düşünce vardır. Zaten işin güzel tarafı da o herkesin aynı düşündüğü bir dünya çok sıkıcı olurdu herhalde. Ülkemizde de ayrı düşünceleri olan insanlar bizim düşünsel zenginliğimizdir. Önemli olan o farklı düşüncelerden sentez oluşturup ülkemizin ve milletimizin menfaatine doğru fikirler geliştire bilmememizdir. Yani hiç kimse bizim milli ve dini değerlerimiz üzerinden sömürmesine ve bizleri tek tip düşünmeye zorlamasına izin vermemeliyiz
Demek hangi partiye oy verdiğinizi söylemeyeceksiniz ha? Peki, o zaman bende söylemem bana ne söylemeyeceğim işte)))
Yorumunuza ilginize çok teşekkür eder ellerinizden hürmetle öperim.
Gönül dolusu saygı sevgilerimle
Serhat BİNGÖL
Ülkemizde ki siyasal yapıyı ve seçim sürecini mizahi bir yazıyla anlatmak istedim. Kaleme aldığım bu mizahi yazı nihayetinde bir kurgudur. Ama öyle şeylere tanık olduk oluyoruz ki dediğiniz gibi gerçekten mizah yazılarından daha komik.
Ne diyelim inşallah bir gün bizlerde oylarımızla meclise gönderdiğimiz siyasetçilerden önce ülkemizin güvenliğini ve beraberinde de gelişmiş ülkelerin insanlarının sahip olduğu yaşam standartlarını bizlere de sağlamalarını talep edeceğimiz toplumsal bilinç düzeyine ulaşırız.
Yorumunuza ilginize gönül dolusu teşekkürler
Saygı sevgilerimle