- 713 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
KADINLARIMIZ.
==KADINLARIMIZ!!!==
kadının ,
olmadığı yerde
özlem yoktur
şefkat yoktur
sevgi yoktur
daha doğrusu
hiçbir şey yoktur
kadınsız yaşamdaysa
acı ve keder çoktur
Hüsnü Sönmezer
Demişim bir aralar “deyimlerim” tabir ettiğim sözlerimde. Sanki Allah söyletmiş gibi üzerinden öyle seneler bile geçmeden birde baktık ki “kadına şiddet” diye tabir ettikleri, söylemeye utandıkları, “dayak” sözünün yerine kullanmışlar ö iki kelimeyi.
İnanır mısınız utandım kendi kendime. Sanki bir bıçak saplandı sırtıma da yangınlar içinde kaldım birden.
“kadına şiddete son” diye birde slogan bulmuşlar medyada kadınlarımızı korumak için programlar yapıyorlar. Maganda erkeklerimizin bazıları belki biraz ders alırlarda kadınlarına dayak atmaktan vazgeçerler diye.
Oysa erkekleri bile yetiştirenler kadınlar değil midir? Daha önceki bir yazımda da yazmıştım. Onlar bizim analarımız, kız kardeşlerimiz, ablalarımız, eşlerimiz, ve de en önemlisi sevgililerimiz diye. Ama ne gezer eğitim ve özgürlük olmayınca kadınlarımız yine ezilmeye başlamışlar maganda kocaları tarafından son zamanlarda.
Özellikle İslam kültürü yada İslamiyet’i öyle yorumlayan kesimler kadını çocuk doğurma makinesi olarak görünce, birde bunu Allah’ın emri diye gösterince ne yapsın zavallı kadınlarımız kendilerini hep erkeğin iki adım arkasından yürümeleri gerektiği rolünü benimsemişler. Ya da onlara öyle yürümeleri gerektiği dayatılmış. Ne yapsınlar eğitim kültür ekonomik özgürlükte olmayınca erkeğin kölesi rolüne soyunmuşlar pek çoğu da. Bir de “kız çocukları okumaz, kadın çocuk doğurur evine kapanır çocuklarına ve eşine hizmetçilik yapar” zihniyeti beyinlerine de işlenince erkekten başka tutunacak dalları kalmamış elbet kadınlarımızın ve de böyle durumlarda gücünü kadını döverek göstermeye çalışan erkeklerimizde en ufak bir meselede dayak atmayı yeğlemişler.
Utanıyor ve de üzülüyorum. Televizyonlarda dakikalarca tekmelenen, üzerine onlarca mermi sıkılarak öldürülen, onlarca bıçak darbesi ile bıçaklanan, saçlarından tutularak yerlerde sürüklenen kadınlarımızı görünce içim acıyor. O kadınlar bir zamanlar o döven erkeklerin sevgilileri değil miydi? Onların çocuklarının anneleri değil miydi? Hatta evlerinin karşılıksız hizmetini yapan eşleri değil miydi?
Ama bütün bunlar bir kenara. Devlet neden seyircidir böyle durumlara. Kadınlarımızın bu içler acıtan konumuna devlet neden bir çare üretememektedir. Oysa o kadar çok olanaklar vardır ki hem ekonomik yönden hem eğitim yönünden hem de özgürlük yönünden kadınlarımıza verilecek pek çok olanaklar vardır. Suriye’nin irticacılarına asgari ücretin üstünde ücret veren devlet kadınlarımızı korumaya alıp onlara bakamaz mı? onları eğitemez mi? onlara özgürlüğü öğretemez mi? daha da doğrusu kendi ayakları üstünde durma imkanını veremez mi? Elbette verir ama Avrupai bir düşünceye sahip olursa verir tabi.
Bizde kadın iki adım erkeğin arkasından gitmeye layık görüldüğü sürece bunların hallolması mümkün değildir. Birde çok eşli nikah gündeme gelmiş bir iktidar milletvekilimiz tarafından. medeni dünya tek eşliliği güçlendirirken, kadınlarını bir adım önlerinde yürütürken kadınlarına sevgi ve saygıyı en iyi şekilde uygularken biz çok eşli evliliklere yelken açıyoruz dört nala koşarak.
Oysa ben bizim de kadınlarımızı o koşullarda Avrupalılar gibi yetiştirip eğitmemiz gerektiğine inanıyorum.
Bilmem yanlış mı düşünüyorum?
Ne dersiniz??
Mutlu kalın değerli okuyucularım….
saygılarımla!!!
Hüsnü Sönmezer 28.şubat.2014
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.