Etme ...
Uçmak ...
Maddeden İbaret Olan Beden’e Degil Belki !
Amma Özüne Kavusmus Her Gönlün Harcıdır ...
Hani Demem O Ki ;
Etme !
O Mukaddes Mücevher Olan Kalbini ,
Muvakkat , Dısı Dolu İci Bos Emellerine Feda Etme !
Etme !
Sınırlı Bir Cüzi İrade, Bir Ömre Sahip Olup ,
Sınırsızlık Diyarına, Teslimiyetle Bezenmis Bir Bekâyı ,
Hakikatte Bir Gün Dahi Sürmeyen Degersiz Bir Hayal’e Degisme ,
Etme !
Her Mahlukun Üzerinde Duran Bir Şerefe Nail İken ,
O Haysiyet, O Liyakat’in, Kainatın Hilkat Sikkesi İken ,
Gözlerini Yalnızca Zekâna Müsahhar Edip ,
Gönül Kapılarını Tamamen Kapatarak ...
Hayvandan, Nebatattan Hatta Tek Bir Zerrenin Asagısına Yuvarlanarak ...
Kendini Zelil , Kendini Kahru Perisan ,
Kendini Hak Etmedigin Bir Alcalmaya Gark Etme ...