- 526 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
AHMET AYAZ-VAY BABOOO (Hasan Şahmaranoğlu'na Cevap)
Ahmet AYAZ
Gaziantep Güneş Gazetesi 31 Ekim 2015
.................................................
Sayın Hasan Şahmaran, 27 Ekim 2015 günü Kilis Kent Gazetesine “Ahmet Ayaz ve Vay Babooo” başlığı altında bir yazı yazmış. Düşünüyorum da Sayın Ağabeyim o gün Kent Gazetesine yazacak ya bir konu bulamamış, ya da, büyüklerle uğraşırsam üne kavuşurum düşüncesi ile yazmış. Hâlbuki mesele hiçte öyle değil. Ağabeyim kendi kendini böyle konularda boşu boşuna yorar. Çünkü karşısında ismi Türk Dünyasına girmiş bir Şair Ahmet Ayaz var.
Benden daha önceki olumsuz yönde konu ettiği zat’ı muhterem, Gaziantep Üniversitesi’nin Tarih Bölümü Başkanı Prof. Dr. Bilgehan PAMUK… Bendeniz Ahmet Ayaz’a gelince, yukarıda da dediğim gibi, adı Türk Dünyasına taşmış bir isim. Sayın Ağabeyim hele etrafına bak da, bir gör bakalım. Adı Türk Edebiyatı Dergisine giren etrafında kaç kişi var. Belki de Hasan ağabeyim Rahmetli Ahmet Kabaklının yayınladığı Türk Edebiyatı Dergisini hiç okumamıştır. Eğer okusa ismime rastlardı diye düşünüyorum.
Değerli Ağabeyim İnternete gir, Şair Ahmet Ayaz yaz, kim olduğumu, ödül ve plaketlerimi gör, ondan sonra yazacaklarını yaz. Beni tanısan yazdıklarından utanır, benden özür dillersin. Ta ki, Tataristan’daki Prof. Dr. Ramilya Yaralluna Yıldırım, yayınlamış olduğu “Fırat’tan Volga’ya Medeniyetler Köprüsü” adlı, kuşe kâğıda basılmış 520 sayfalık kitabında Ahmet Ayaz’a sayfa ayırarak yer vermiş. Tekrar da telefonla arayarak, sözü edilen kitaptan adresine postalamıştı. Allah bu gibi değerli üniversite hocalarımızın sayılarını çoğaltsın diyorum.
Gaziantep Üniversitesi Edebiyat Fakültesinde Esra Güllübardak Tiryaki Hanımefendiye geçen yıl ödev konusu oldum. Sayın İhsan IŞIK Beyin 2006 Yılında, Elvan Yayınlarından çıkardığı 10 ciltlik, resimli ve metin örnekli Türkiye Edebiyatçıları ve Bilim Adamları Ansiklopedisinde, Rahmetli Ertuğrul Karakoç Hocamızın kalemiyle yer aldım. Bu kitaplar Türkçenin dışında Almanca, İngilizce ve Fransızca olma üzere 3 dilde yayınlandı. Sözü edilen devletler bu ansiklopediden satın aldılar. Bizim Kültür Bakanlığı İhsan Işık’a ödül verdi ve satın alarak sözü edilen ansiklopediyi bütün kütüphanelere gönderdi. Sayın ağabeyim, siz neredesiniz?
Şimdi burada samimiyetimle söylüyorum. Beni Hasan Ağabeyim her halde yaşlanıp, az okuduğundan olmalı ki, tanıyamamış. Ama yazın dostlarım çok iyi tanırlar, Hakkımda Abdurrahim Karakoç gibi ünlü isimler sayılamayacak kadar olumlu yazılar yazdılar. Aşağıdaki alıntılar, hakkımda yazılanların sadece birkaç tanesidir, lütfen okumanızı istiyorum.
Ahmet Ayaz, şiirlerinin konusunu gerçek hayattan, yaşanmış olaylardan, hikâyelerden seçmiştir. Türk şiirine geleneksel konulardan aşk ve ayrılık, gurbet ve vatan, insan ve ölüm, birlik, beraberlik gibi motifler işleyen güzel örnekler kattı. Duygularını coşkuyla dile getirerek, okurda heyecan uyandıran lirik eserler yazdı.
Prof. Dr. Ramilya YARULLİNA YILDIRIM
(Fırat’tan Volga’ya Medeniyetler Köprüsü, Yıl: 2015, Sayfa 183)
Ahmet Ayaz, hecenin başarılı temsilcilerinden biridir. Aynı başarıyı serbest tarzda yazdığı şiirlerinde de sürdürüyor. Bize düşen şiirle yoğrulan bir ömre saygıdır. Ahmet Ayaz’a şiirle ve sevgiyle dolu bir ömür diliyoruz.
Yrd. Doç. Dr. Ahmet ÖZPAY
Sihirli Mektuplar (1 Ağustos 2013)
Ahmet Ayaz’ı uzun yıllardır şiirlerinden tanır ve severim. Okudukça sarar beni şiirleri, duygulanırım. Kaç kez okuduğum şiirleri olmuştur. Nesir yazıları, araştırmaları, folklorik çalışmaları olsa da ben O’nu, şair olarak tanıdım ve sevdim. Yapmacıktan uzak durmuştur. Sade bir dil, içten bir söyleyiş, her şiirinde görülen bir unsurdur. Gerek serbest, gerekse hece ölçülü şiirlerinde. Usta bir ozanın söyleyişleri belirgin bir biçimde ortaya çıkar.
Ahmet Ayaz’ın hangi kitaplarını okursanız okuyun. O’nun şiirlerinin çoğunda toplumsal çarpıklığa karşı bir başkaldırı, bir yergi bulacaksınız. Sevda şiirleri okuyucuyu büyülemektedir. Atatürkçü ve yurtsever ozanımızı şiir burcunda dalgalanan bir bayrak olarak görüyorum. Kitaplarının her biri, Dünyamıza başka başka ufuklardan açılan, ayrı ve güzel pencerelerdir.
Ertuğrul KARAKOÇ
(Sızı, 2005)
……. O’nu uzun yıllara varan bir zaman içinde tanıyorum. Yüreği memleket sevdası ile dolu, asil kanlı bir Türk yazarıdır. Her daim arı gibi çalışkan ve üretken… Yaşamın her alanında emeği ve izleri olan bir gönül erbabıdır.
Tamer ABUŞOĞLU
(Gaziantep 27, 24 Nisan 2002)
….. Ahmet Ayaz, Gaziantep’in kültür, sanat ve edebiyatında, unutulmaz bir iz bıraktı.
Mehmet NACAR
(Gaziantep 27, 12 Ağustos 2003)
Aziz dostum Ahmet Ayaz, gerçek doğuştan şair. Törelerine saygılı, vatansever, içi dışı pırıl pırıl, dostluğuna güvenilen, sağlam karakterli, mert insan… Katıksız Türk oğlu Türk. O’na Türk Milleti sahip çıkmalıdır.
Dr. Abdülkadir TANRIVERDİ
(Olay Gazetesi 18 Mart 1999)
Ahmet Ayaz’ı, şair olanlar bilir. Bir Şair Ahmet Ayaz var, bir de halk bilimci, folklorcu Ahmet Ayaz var.
Prof. Dr. Erdal Ceyhan
(Son Mektuplar, Ocak 2000)
Türk Şiirinin geleneksel temaları, Ahmet Ayaz’ın şiirlerinde en içli ifadelerini bulur.
Edebiyat Öğretmeni Ziya Çil
(Şehitkâmil’e Bakış Dergisi, Haziran 1991)
Saygıdeğer okurlarım; ben bu yazıyı Sayın Hasan Ağabeyime cevap olarak yazmadım. Siz okurlarımı bu yanlış tanıtımdan haberdar etmek için yazdım. Yazdığı yazıda Kumru Dergisi sahibi Av. Abdulhadi Bay’dan, Mavi Dergisi sahibi Mehmet Kara Beylerden söz ediyor. Mehmet Kara 16 Eylül 2002 tarihinde Zafer Gazetesindeki köşesinde “Gaziantep’te Ozan denince aklıma Vahittin Bozgeyik, Ahmet Ayaz ve Mehmet Nacar gelir” demiş. Abdulhadi Bay ise Kumru Dergisinin her sayısında şiirlerimi yayınlıyor, benim ile röportaj yapıyor. Bu son sayısında ise TRT Çukurova Radyosunda Sanem Paşahan’ın programında, Hakan Erendost ile canlı yayında söyleşimi yayınladı. Bu söyleşiyi Kent Gazetesine de gönderdim. Eğer Barutçu yayınlar ise.
Benim Kilisli, Hüseyin Toprak ağabeyim başta olmak üzere, Mehmet Hanifi Aliosmanoğlu, apartmana adımı veren Reşit Aliosmanoğlu, Fikret Oğuztürk, Ecz. Uğur İslam, Uğur Elhan, rahmetli Diş Tabibi Metin Ruhi gibi dostlarım var. Hasan Ağabeyim ile bir defa Kilis Üniversitesinde karşılaştık. Dinçti. İyiydi. Sanırım iyice yaşlanmıştır. Benim yaşımı merak etmiş, 1947 doğumluyum. Şair Dostum Mehmet Nacar ile çok toplantılara gittik. Bizi Aksaray’da iken, oradan Mümin Uluç Bey Almanya’ya götürecekti, Mehmet Nacar razı olmayınca, ben de gidemedim. Çünkü onun ile beraber davet edilmiştik.
Bunu da söyledim ya; Hasan ağabeyim bizi elinde saz ile köy köy dolaşan âşıklara benzetmez inşallah, kendisine Gaziantep’ten selamlıyorum. Artık yaşlanmış, inşallah başka bir yanlışa düşmez diyorum.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.