- 303 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
MAVİ TAVŞAN-11
.....
Mavi tavşan yıllar sonra ilk defa "günaydın" mesajıyla uyandı. Saat daha erkendi. Yeni evi iş yerine yakın olduğu için artık önceden uyuduğu saatten daha fazla uyuma şansı vardı. Sevimli çocuğun mesajına cevap verdikten sonra biraz daha yatakta durdu. Daha sonra hazırlandı. Kahvaltı bile yaptı ve işe gitti.
İş yerine geldiğinde nedense bir durgunluk vardı mavi tavşanın üzerinde. Dünkü cevapsız soruları yüzünde mi böyle oldu acaba? Yoksa sevimli çocukta artık sıradan mı olacak? Monotonlaşacak mı? Aslında her ilişkinin sonu budur. Tabii ki bu da böyle olacak. Peki o zaman neden bu kadar çaba? Neden zamanlar boş geçsin bir hiç uğruna? Ne önemi var o zaman sevginin duygunun aşkın?
’Olmayan bir şeyin bir önemi de olmaz’
O olmayan şey Aşk mı? Aşk yok mu?
Hayır, yok! Sadece kafamızda aşk sandığımız büyük saplantılarımız var. Bazılarımızdaki ise sadece bağımlılık duygusu. Tiryakisi olan birinin sigaraya duyduğu his gibi.
O zaman mavi tavşanın duyduğu ne? Heyecanlanmasının, mutluluğunun, gülümsemesinin nedeni ne? Sevimli çocuk için oluşturduğu beyninin en sağlam tarafı neden dolu? Sevimli çocuğun her hareketini kaydetmişti. Her kirpik kırpışını fotoğraflamıştı bu köşede ve her güldüğünde gözlerinin kenarındaki kırışık sayısı bile ezberindeydi. Neden bunları yaptı o zaman? Sevmese, aşık olmasa umurun da olur mu ki?
Aslında sorduğu bütün soruların cevapları soruların içinde saklı. Sorarken fark etmiyordu. Farkındalığını mı yitirmişti acaba?
Söylediği her şeyin koca bir saplantı olduğunun farkına nasıl varamıyordu?
...
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.