DÜNYAYA KAZIK MI ÇAKACAN

• 30 Ekim 2015 Cuma 21:57:30

Dünya insanoğlu için yaratılan misafirhanenin adıdır. Çünkü burada daimi kalış yoktur. Herkes rabbinin kaderine yazdığı kadar kalır ve sonra ebedi hayatını geçireceği yere gitmek için kabir kapısından geçer.

İnsan, ebedi kalış yeri olmadığını bildiği halde, burada kalacakmış gibi kazık çakmaya çalışan enteresan bir canlıdır. Bu davranış dünyanın ilk insanlarında olsa biraz hoş görülebilir. Dünyanın ahir zamanında bunu anlamamak sadece cahilliktir.

Siz hiç mezarlıklarda kimler yatıyor diye bakmaz mısınız?

Siz hiç dünyaya kazık çakan birilerini hatırlıyor musunuz?

Dünyada bin yıldan daha fazla yaşayan insan varda, ölmeyen canlı yok. Çünkü Allah’ü Teâla Kuran-ı Kerim’inde:

-Bütün canlılar ölümü tadacaktır, demektedir.

Tabi bu kısacık hayatı yaşarken bazen neden ve kim tarafından gönderildiğimizi unutuveriyoruz. Bu fani dünyada ayakta durabilmek, namerde muhtaç olmamak için çalışmalıyız. Bu çalışma helal yollardan olmak zorundadır.

Eskilerin tabiri ile dünya dokuz kulplu kazan, bir kulpundan da sen yapış.

Bu yapışma, dünyada geçimini sağlayacak para kazanma yollarından bahsetmektedir. Helalinden yapılan iş ve kazanılan para kadar mukaddes hiçbir şey yoktur. Çünkü helalinden rızk aramak cihattır dünyada. Bunları yaparken hep şu hadis-i şerif aklımızda bulunacak:

-Hiç ölmeyecekmiş gibi dünya için, yarın ölecekmiş gibi ahiret için çalışın.

Bu hadis-i şerifi hemen hemen duymayanınız yoktur. Fakat kimler uyguluyor?

Hiç kimse.

Neden?

Biz inandığımız gibi yaşamadığımızdan, yaşadığımız gibi inanmaya başlamışız da ondan.

Evet, insanlar dünyada kendilerine göre bir sevgi bulup onun peşinden koşup gitmektedirler.

Bu iddialı bir sözdür. Çünkü insan her zaman Allah’ın bize verdiği sevme duygusuyla yaşar ki zaten bu duygu olmasaydı dünya olmazdı. Çünkü dünya sevgi üzerine kurulmuştur.

Fakat bu sevinin en üstünü Allah sevgisi olursa bu misafirhanede mutlu ve huzurlu yaşar gideriz. Fakat sevgilerin en üstünü Allah sevgisi olmazsa işte o sevginin peşine koşar misafirhanenin güzelliklerini hissedemeden, yaratıcının kurallarını uygulayamadan, ahiret için çalışamadan çeker gideriz.

Dünyayı sevenin, dünya kadar derdi olur. Çünkü bu dünya kimseye yar olmaz. Olmayacaktır da.

Dünyanın debdebeli hayatı bizi aldatmasın. Üzerindeki para, makam, maddi aşklar, şöhret ve zevk-i sefalardan birine inandık mı dünyanın üzerine kazık çakacak yer ararız.

Âşık olduğu kadına, yükseleceği makama, kazanacağı paraya veya zevk-i sefaya bütün varını yoğunu verecek insanlarımız yok mu?

Sevdiğinin peşinden intihar edenlerin sayısı az mı?

Siz siz olun bu dünyada Allah sevgisinden başka sevgiler için bu misafirhaneye kazık çakmaya uğraşmayın. Yoksa o kazığın en kötüsü size girer.

Mutlu olmak, zengin olmak, yüksek makamlarda oturmak için attığınız taklaları Allah için atarsanız hem dünyanız hem de ahiretiniz kurtulur. Yoksa dünya sizin elinizde değil ki.

Atasözümüz dünyayı çok güzel özetlemiş:

-Güvenme zenginliğini bir kıvılcım yeter, güvenme güzelliğini bir sivilce yeter.

Dünyaya bağlanmayın. Dünyaya bağlandığınız her sevgi sizi Allah sevgisinden uzaklaştıracaktır. Özgürlüğünüz ve bağımsızlığınız bağlandığınız sevgilerle gidecektir. En büyük hürriyet Allah’a kul olmaktır. Allah’tan başkasının önünde eğilmemektir.

Allah’tan başka hiç kimse size hiçbir şey veremez.

Kula kulluk yaradana kulluğu engeller.

Hele hele üç günlük sahte sevgililer kendinizi bile unutturur.

Muhabbetle!..

Osman GİRGİN

Eğitimci-Yazar

[email protected]

osmanlıhaber.com